Erişilebilirlik

Sosyal medyadan yapılan insan kaçakçılığıyla “Amerikan rüyası” bir tık uzağımızda mı?


ABD'ye Meksika ve Kanada sınırlarından iltica etmek için giden Türk vatandaşlarının sayısı son dört yılda 55 bin 808 kişiyi buldu.
ABD'ye Meksika ve Kanada sınırlarından iltica etmek için giden Türk vatandaşlarının sayısı son dört yılda 55 bin 808 kişiyi buldu.

İnsan kaçakçılığı Türkiye’de ve uluslararası alanda bir suç olmasına karşın bazı kaçakçılık şebekeleri online, açık ve erişilebilir hesaplardan bir yılı aşkın süredir kaçakçılık faaliyeti yürütüyor. “Her yaştan insana, her ülkeden kaçak giriş itinayla sağlanır” diyen hesaplar yurtdışına, yasadışı yollarla çıkacak olanlara geniş yelpazede seçenekler sunuyor.

VOA Türkçe’nin tespit ettiği çok sayıda sosyal medya hesabı “... Turizm” adıyla açtıkları Instagram ve Tik Tok profillerinden kaçakçılık reklamı yapıyor.

Sosyal medyadan yapılan insan kaçakçılığıyla “Amerikan rüyası” bir tık uzağımızda mı?
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:08:19 0:00

Pasaportlar sergileniyor, kaçan insanlar “olumlu” deneyimlerini videolarla paylaşıyor. Rotalar ve güzergahlar hakkında bilgi veriliyor. Hedef kitleye seçenekler sunuluyor, ücretler paylaşılıyor.

Bir hesap, 19 Ağustos 2022’den bu yana sosyal medyadan, yurtdışına kaçırdığı kişilerden geri bildirim yayınlıyor. Hesapta bağlantısı paylaşılan Telegram grubuna anında dahil olup, güncel yasadışı kaçış tartışmalarına anında erişebiliyorsunuz. Hangi sınırda, hangi aşı gerek olacak? Hangi bölgeler açık, hangileri kapalı? Tehlikesi artan lokasyonlar ve alternatifleri kaçmak isteyenlerin bir tık uzağında.

Hesaplar genel olarak bin ile 8 bin arasında takipçiye sahip. Bu hesaplardan biriyle temasa geçip ülkeden çıkan ve şu an California’da olan M.K., VOA Türkçe’ye konuştu.

M.K. yola çıkmak isteyenlere, “İmkânı olan yasal yollarla gelsin, kaçak olmak özellikle başlarda çok zor. Ama benim gibi vizeye başvurup reddedilenler için online yollar var. TikTok’tan görüştüğüm kişiler aracılığıyla ülkeden çıktım. Ben bir sorun yaşamadım, devletten daha güvenilir. Kesinlikle önden bir ödeme yapmıyorsunuz. Güvenebilirler ama herkese değil tabi. Bunu dolandırıcılığa vurmuş insanlar da var; önden para isteyen insanlara kesinlikle güvenmesinler” dedi.

Türkiye’de çekici operatörü olduğunu ve kaçışının ana nedeninin maddiyat olmadığını paylaşan M.K., “İki yıldır buradayım. Siyaset yok, dedikodu yok, kimse sana maaşını sormuyor, tanıştığın bir kızla rahatça arkadaşlık yapabiliyorsun. Evet başlarda çok zorlandım ama şu an çok mutluyum. Pişman değilim” dedi.

İki yıl önce bu işin piyasasının 10 bin dolar olduğunu belirten Keleş, bu “hizmete” uçak, ilk barınma ve temel gıdanın dahil olduğunu söyledi. Bu yıl ise ücretlerin 13 bin dolara çıktığını ekledi.


Her kaçış mutlu sonla biter mi?

ABD’de yaşayan ve göç alanında uzman Avukat Tolga Özek, Türkiye’de ekonomik kriz ve ABD’de vize süreçlerinin yavaşlaması ve ret sayılarının artmasıyla insanların illegal yöntemlere yönelerek ABD’de yeni bir yaşam arayışına girdiğini ve son yıllarda bu sayının hızla arttığını söyledi.

Online insan kaçakçılığı şebekelerinin son iki yılda çok aktif çalıştığını belirten Özek, bazı hesaplar hakkında Instagram’a şikâyet ve raporlamalar da yaptıklarını belirterek, bu yolla para kazanan ve çoğu zaman insanları da dolandıran şebekelere karşı sosyal medya platformlarının pasif kaldığını söyledi.

Yasadışı yollarla bu şebekelerin ağlarını kullanarak yola çıkan sığınmacı adayları için çok az hikâyenin mutlu sonla bittiğini söyleyen Özek’e göre çoğunluk dolandırılabiliyor, giderken esrar ve silah gibi malzemelerde kaçakçılık yapmaya sevk edilebiliyor, yanında parasıyla yola çıkmak zorunda olduğu için gaspa uğrayabiliyor, insan kaçakçılarının yolda ek maliyetler çıkarmasına karşı çaresiz kalıyorlar.

Özek, “Hiçbir kurala bağlı değiller. Hiçbir kanuni düzenlemeye uymuyorlar. Dünya çapında suç olarak kabul eden bir şey yapıyorlar. Bu kişiler parasını aldıkları insanları yolda bırakabiliyorlar. Şikâyet edecek bir yer yok. Bazen tehdit edebiliyorlar. Bir yaptırımı yok. Bunlar suçlular. Daha iyi şartlar arayan insanları sömürüyorlar” dedi.

Umuda çıkılan yolda ölümler başladı

Çeşitli yollarla Meksika’ya ulaştırılan insanlar, oradan ABD sınırına götürülüyor. Sınırda ABD polisi tarafından gözetim altına alınan kaçaklar, burada üç aydan bir buçuk yıla kadar kalabiliyor. Bu bekleyiş, mahkemeye çıkarılıncaya kadar devam ediyor. Ülkede bir yakını ve kendisine kefil ve sponsor olabilecek bir tanıdığı olanlar kısmen daha şanslı ancak Özek’e göre insan kaçakçıları artık bunu da sağladıklarını vadediyor.

“Sosyal medya hesaplarında yapılan kaçakçılık reklamlarında sadece pembe ve turistik seyahate benzer bir yolculuk vadediliyor. Sınırı geçtikten sonra yaşananlarıysa biz biliyoruz” diyen Özek, özellikle dil bilmeyen ve ülkede sponsoru olmayanlar için kâbus gibi günlerin tam da burada başladığını belirtiyor.

“Bu göç özellikle iki yıldır yoğun yaşanıyor. Gözetim süresi uzun sürenler artık, ‘Bizi ülkemize geri gönderin’ diye yalvarabiliyor ancak bunun için bile duruşma gününü beklemek zorundasınız. Ama sınırda yaşanan yığılma nedeniyle bu aylar alabiliyor. Ülkeye giriş hakkı alanlar için iş ve barınma bulmak asla kolay değil ve çok ağır dramlar yaşandı. Ölümler başladı” dedi.

Şebekenin Türkiye, Meksika ve ABD ayağı olduğunu söyleyen Özek, şöyle devam etti:

“Amerika tabii insan kaçakçılarını teşvik etmiyor ama Amerikan şirketleri üzerinden bu şekilde reklam yapılması hukuki sorumluluk doğruyor. Bu şirketleri denetleyecek olan da Amerikan hükümeti. Eğer denetim mekanizması doğru yapılamıyorsa Facebook, Instagram başka mecralar bu tür insan kaçakçılığı reklamlarını engelleyemiyor, hesaplarını kapatamıyorsa Amerikan hükümetinin sorumluluğu var. Meksika'nın bir suçu var. Çünkü Meksika sınırdan geçişleri engellemiyor. Kişi oraya geliyor ve onu karşılayan ekip, o insanları sınıra kadar götürüyor. Sınırdan geçiş nasıl bu kadar serbest yapılıyor? Burada rüşvet ve çeşitli yolsuzluklar olduğu biliniyor. Türkiye'nin elbette bir sorumluluğu var. Çünkü burada da bahsettiğimiz gibi bir yapı var ve para alınıyor. Yani paranın bir kısmı sınır geçtikten sonra Türkiye'deki hesaplara yollanıyor. Para ticareti Türkiye'den yapılabiliyor. Bu sahte yeşil kartların Türkiye'de üretildiğine dair bize haberler geliyor” dedi.

ABD’ye gelenlerin en yaygın ifadesini, “Türkiye'de artık bir hayal kuramıyoruz. Bir şey ümit edemiyoruz” olarak aktaran Özek, ülkeden ayrılmak isteyenlere yasal yollar, maddi birikim ve mümkünse ABD’de sponsor bağlantılarının şart olduğunu vurguladı.

ABD ve Türkiye arasında yavaşlayan vize sürecinin de bu yöntemi teşvik ettiğini savunan Özek, artık ülkeye yatırımcı ya da aile birleşimi için bile gelmek isteyenlerin hukuk bürolarına Meksika’dan kaçak girişi sorduklarını belirterek, “İltica başvurusunun uzun vadeli olarak ülkede kurulacak yaşamda getirdiği zorluklar konuşulmuyor ama bu buradaki tüm hayatınızı negatif etkileyecek bir faktör ve iki yıl yatırım ya da ailesi için bu vize randevu sürecini beklemek de çok kolay değil. Burada iki ülke bu vize sorununu çözmek için kafa yorarsa kaçakçılık da o oranda azalacaktır” dedi ve diğer yandan da sosyal medya uygulamalarının bu hesapları imha etmesi gerektiğini vurguladı.

Yasal yollarla göç verileri: 2022’de 139 bin 531, 2023’te 291 bin 377 Türk vatandaşı göçtü

TÜİK’e göre, 2023’te Türkiye’den yasal yollarla yurtdışına göç eden kişi sayısı bir önceki yıla göre yüzde 53 artarak 714 bin 579 oldu. Göçenlerin yüzde 55,2'si erkek, yüzde 44,8'iyse kadındı. 714 bini aşan göçte 291 bin 377 kişi Türk vatandaşı, 423 bin 202 kişiyse yabancı uyrukluydu. En fazla 20 - 29 yaş grubundaki nüfus göç etti.

TÜİK 2022 verilerine göre ise Türkiye'den yasal yollarla yurtdışına 466 bin 914 kişi göç etti. Bu kişilerden 139 bin 531’i Türk vatandaşıydı. Bu sayı, bir önceki yıla göre yüzde 62,3 artışa tekabül ediyor.

Yasadışı göç verileri: ABD’ye düzensiz göç 55 bin 808 kişi, 2024 ilk yarısı AB’ye iltica 28 bin

ABD'ye Meksika ve Kanada sınırlarından iltica etmek için giden Türk vatandaşlarının sayısı son dört yılda 55 bin 808 kişiyi buldu. Sığınmacı olarak Kanada sınırını kullanan Türk vatandaşlarının sayısı sınırlı sayıda kalırken, Türkiye’den göçenlerin büyük bir çoğunluğu Meksika sınırını kullandı.

Gümrük ve Sınır Koruma Dairesi’nin son verilerde yer alan bilgilere göre, 2021 yılında 4 bin 989, 2022 yılında 19 bin 470, 2023 yılında 18 bin 986 ve 2023 yılının Ekim ayından 2024 yılının Ağustos ayı sonuna kadar 12 bin 363 Türk vatandaşı sınırdan yasadışı yollarla ABD’ye girdi.

2024'ün ilk 6 ayında Türkiye'den AB'ye 28 bin iltica başvurusu yapıldı. İlk 6 ayı kapsayan kapsayan verilere göre AB, Norveç ve İsviçre'ye toplam 513 bin iltica başvurusu yapıldı. İlk sırayı Suriye ve Afganistan alırken, Türkiye'den başvurular beşinci sırada yer aldı.

Eurostat verilerine göre, 2023’te AB ülkelerine iltica başvurusu yapan Türk vatandaşlarının sayısı 2022'ye göre 41 bin 370 kişi artarak, 89 bin 970’le rekor düzeye ulaşmıştı. Ayrıca İngiltere’de bu yılın ilk yarısı botlarla ülkeye düzensiz giriş yapan 13 bin 489 kişinin yüzde 10’unu Türk vatandaşları oluşturdu.

Neden kaçıyoruz? Yeterli denetim ve önlem var mı?

VOA Türkçe’ye konuşan Bilgi Üniversitesi Göç Araştırmaları Merkezi’nden Prof. Dr. Emre Erdoğan, insan kaçakçılığı şebekelerinin uluslararası çalıştığına dikkat çekiyor ve bununla mücadelenin de uluslararası işbirliği ile sağlanabileceğini belirtiyor.

Ülkeler arası tedbirlerin polisiye yollarla sağlanmaya çalışıldığına dikkat çeken Erdoğan, “‘Kimin sorumluluğunda?’ dediğimizde aslında tamamen reel politik devreye giriyor” dedi. Erdoğan, Türkiye’nin son zamanlarda sığınmacıları bir siyasi koz olarak değerlendirdiğine dikkat çekerek, 2020 başında Edirne sınırına gönderilen mültecileri hatırlattı.

Türkiye’ye gelen göçü, iktidarın siyasi nedenlerle artık sorun olarak kabul ettiğini belirten Erdoğan, Türkiye’nin verdiği göçle ilgiliyse, “Türkiye ‘benim sorunum değil, size geliyorlar’ diyor. Bu Türkiye'nin kendi vatandaşları açısından arzu edilebilir değil” dedi.

“Türkiye’den 2016’dan sonra çok ciddi bir kaçış var” diyen Erdoğan, bunun her zaman beyaz ya da mavi yaka olarak görülmemesi gerektiğini ve suça bulaşmış insanların da bu yollarla ülkeden ayrılmakta olduğunu belirtiyor.

“Türkiye bunu engellemek istiyorsa bu şebekeleri imha etmesi gerekiyor. Bunu da istihbarat yoluyla yapması gerekiyor. İstihbarat bunun için yeterince çaba harcıyor mu? Soru bu” diyen Erdoğan, “Gidenlerin çoğu yabancı olduğu için istihbarat bununla çok uğraşmıyor olabilir. Adi suçlular için gidenlerle uğraşmak istemeyebilir ama terör suçlularıysa daha farklı davranacaktır. Burada Türkiye'nin bunu kendi güvenlik sorunu olarak görüp görmeyeceği ile alakalı bir durum var. Kendi güvenlik sorunu olarak görüyorsa aktif istihbarat tedbirleriyle çözmeye çalışabilir ama bunu başkasının güvenlik sorunu olarak görüyorsa o zaman uğraşmaz. Tamamen reel politik olarak değerlendirir ve pazarlıklarda bunların yeri oluyor” dedi.

İçişleri Bakanlığı, VOA Türkçe'nin insan kaçakçılığı pazarlaması yapılan sosyal medya hesaplarıyla mücadele için neler yapıldığına dair sorusuna yanıt vermedi.

Forum

XS
SM
MD
LG