WASHINGTON —
Birleşmiş Milletler aylardır barış konferansı düzenlemeye çalışıyordu. Ancak konferans tarihi, sürekli hangi grupların hangi şartlar altında katılacağı konusunda çıkan tartışmalar nedeniyle erteleniyordu.
Bu arada devam eden çatışmalar 100 bini aşkın kişinin ölümüne ve yaklaşık 9 milyon kişinin evlerini terketmek zorunda kalmasına yol açtı.
BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon konferansın toplanacağını “nihayet ilk kez Suriye hükümeti ve muhalefeti savaş alanı yerine masada karşı karşıya gelecek” şeklinde açıkladı.
Ancak açıklamadan bir gün sonra Özgür Suriye Ordusu komutanı Salim İdris konferansa katılmayacaklarını ve savaşa devam edeceklerini bildirerek ateşkes umutlarını yok etti.
Özgürlük Evi uzmanlarından Charles Dunne'ın bu konudaki yorumu iki tarafta da düşmanlık, güvensizlik ve şiddetin hakim olduğu yönünde. Bu durumun da görüşmeler yoluyla çözümü güçleştirdiğine dikkati çeken Dunne, bu nedenle ilerleme kaydedilemeyeceğini düşünüyor.
Bu durumun barış için büyük bir fırsat olduğunu savunan ve umutlu görünen BM Suriye Özel Temsilcisi Lakhdar Brahimi, gelişmeleri "kaçırılmaması gerekir” diye özetliyor.
Ancak bu arada Suriye ordusunun hava saldırıları sürüyor, birlikler yeni kazanımlar elde ediyor. Bir çok uzman bu nedenle Şam‘ın görüşmelere istekli olmadığı görüşünde.
Heritage Vakfı’nda görevli Jim Philiphs bunlardan biri. Philiphs'e göre hükümetin yeniden güçlenmesi Esat rejiminin iyi niyetle masaya oturma şansını azaltıyor.
Muhalif gruplar Suriye Devlet Başkanı Beşar Esat’ın varılacak anlaşma çerçevesinde görevinden ayrılmasını şart koşuyor. Ancak Şam hükümeti buna karşı çıkıyor. Başarılı bir barış konferansına engelleyen bir başka engel de isyancı grupların birbirleriyle savaşmaları. Bazı El-Kaide bağlantılı militanlar kontrol ettikleri bölgelerde şeriat devleti kurmayı amaçlıyor.
Gelişmelerden kaygılı olan uzman Charles Dunne, Suriye’nin geleceği konusunda kötümser olduğunu ve askeri çatışmaların yakında sona ereceğini sanmadığını söylüyor. Dunne, karamsarlığını "istikrarlı, demokratik bir rejimle sonuçlanacak bir barışçı çözüm olasılığı konusunda da kötümserim” diyerek belirtiyor.
Suriye krizi Mart 2011’de Esat karşıtı barışcı gösterilerle başladı ancak sonra komşularının istikrarını tehdit eden iç savaşa dönüştü.
Bu arada devam eden çatışmalar 100 bini aşkın kişinin ölümüne ve yaklaşık 9 milyon kişinin evlerini terketmek zorunda kalmasına yol açtı.
BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon konferansın toplanacağını “nihayet ilk kez Suriye hükümeti ve muhalefeti savaş alanı yerine masada karşı karşıya gelecek” şeklinde açıkladı.
Ancak açıklamadan bir gün sonra Özgür Suriye Ordusu komutanı Salim İdris konferansa katılmayacaklarını ve savaşa devam edeceklerini bildirerek ateşkes umutlarını yok etti.
Özgürlük Evi uzmanlarından Charles Dunne'ın bu konudaki yorumu iki tarafta da düşmanlık, güvensizlik ve şiddetin hakim olduğu yönünde. Bu durumun da görüşmeler yoluyla çözümü güçleştirdiğine dikkati çeken Dunne, bu nedenle ilerleme kaydedilemeyeceğini düşünüyor.
Bu durumun barış için büyük bir fırsat olduğunu savunan ve umutlu görünen BM Suriye Özel Temsilcisi Lakhdar Brahimi, gelişmeleri "kaçırılmaması gerekir” diye özetliyor.
Ancak bu arada Suriye ordusunun hava saldırıları sürüyor, birlikler yeni kazanımlar elde ediyor. Bir çok uzman bu nedenle Şam‘ın görüşmelere istekli olmadığı görüşünde.
Heritage Vakfı’nda görevli Jim Philiphs bunlardan biri. Philiphs'e göre hükümetin yeniden güçlenmesi Esat rejiminin iyi niyetle masaya oturma şansını azaltıyor.
Muhalif gruplar Suriye Devlet Başkanı Beşar Esat’ın varılacak anlaşma çerçevesinde görevinden ayrılmasını şart koşuyor. Ancak Şam hükümeti buna karşı çıkıyor. Başarılı bir barış konferansına engelleyen bir başka engel de isyancı grupların birbirleriyle savaşmaları. Bazı El-Kaide bağlantılı militanlar kontrol ettikleri bölgelerde şeriat devleti kurmayı amaçlıyor.
Gelişmelerden kaygılı olan uzman Charles Dunne, Suriye’nin geleceği konusunda kötümser olduğunu ve askeri çatışmaların yakında sona ereceğini sanmadığını söylüyor. Dunne, karamsarlığını "istikrarlı, demokratik bir rejimle sonuçlanacak bir barışçı çözüm olasılığı konusunda da kötümserim” diyerek belirtiyor.
Suriye krizi Mart 2011’de Esat karşıtı barışcı gösterilerle başladı ancak sonra komşularının istikrarını tehdit eden iç savaşa dönüştü.