LONDRA —
Avrupa Birliği geçenlerde Suriye’nin isyancıların kontrolundaki bölgelerinden gelen petrole uyguladığı ambargoyu kaldırdı. Ancak isyancıların Avrupa Birliği ile ne kadar çabuk petrol ticaretine başlayabilecekleri belli değil. Öteyandan yoksulluk içindeki Suriyeliler’in para kazanmak amacıyla bahçelerinde kurdukları derme çatma petrol arıtma tesislerinin sayısı hızla artıyor.
Amerika’nın Sesi muhabiri Henry Ridgwell’in haberine göre, kuzeydeki İdlib kentinde Ahmed Ebu Talib, evinin arka bahçesine bir petrol arıtma tesisi kurmuş. Akaryakıt ve mazot çıkarmak için sadece birkaç varil, açık ateş ve arıtma tankları yeterli. İşçilerin çok azı eğitimli. Hiç biri koruyucu giysi giymiyor. Yakıt dolu tankların yanında ateşler yanıyor.
24 saatte dokuz varil mazot çıkaran Ebu Talib, “bunun için risk göze almaya değer” diyor: “Ham petrolü kurtarılmış bölgelerden ya da Özgür Suriye Ordusu’nun eline geçen petrol kuyularından alıyoruz. Burada işledikten sonra yakıta ihtiyacı olan bölgelere gönderiyoruz.”
Derme çatma akaryakıt istasyonları evlerini ısıtmakta güçlük çeken yerel halk için can simidi oluyor.
Suriye’de iç savaş şiddetlenirken Amerikan kaynaklarına göre 2011 ile 2012 arasında ülkenin petrol üretimi yarı yarıya azaldı. Londra’daki araştırma kurumu Chatham House uzmanı David Butter, bunun büyük ölçüde Avrupa Birliği yaptırımlarından kaynaklandığını söylüyor: “Yaptırımlar yüzünden, yabancı teknisyenler ülkeden ayrıldığı için üretim durdu. Ayrıca Suriye hükümetinin de ihracat durduğunda rafinerilerinde petrol işlemeyi sürdürme ve depolama yeteneği son derece sınırlıydı.”
Avrupa Birliği kısa bir süre önce isyancıların kontrolundaki bölgelerden gelen petrole ambargoyu kaldırdı. Ambargonun kalktığını Avrupa Birliği dış politika yetkilisi Catherine Ashton açıkladı.
Ashton, “Şimdi petrol ve petrol ürünleri ithali, petrol sanayii için ana teçhizat ve teknoloji, bir de Suriye’nin enerji sektörüne yeni yatırımlar sağlanabilecek” dedi.
Ancak Chatham House uzmanı David Butter, Avrupa Birliği’nin muhalefetten petrol satın almaya başlamasının uzun zaman alacağını söylüyor: “Petrolün çoğu farklı isyancı grupların elinde. Bunların en kötüsü elbette el-Kaide ile ilişkili el-Nusra Cephesi. Başka gruplar da var. Bunlar Avrupa Birliği’ndeki şirketlerin iş yapabileceği merkezi otoriteye sahip bir muhalefet kuruluşu tarafından kontrol edilmiyor.”
Suriye hükümeti Avrupa Birliği’nin kararını kınadı. Uluslararası Para Fonu ayaklanmadan önce Suriye’nin petrol ihracatının hükümet gelirlerinin dörtte birini oluşturduğunu tahmin ediyordu.
Suriye Merkez Bankası Başkanı Abid Mayaleh Avrupa Birliği’ni sert bir şekilde eleştirdi: “Avrupa Birliği nasıl olur da silahlı teröristlere Suriye’den Avrupa’ya petrol ihraç etme hakkı verir anlamıyorum. Bu kara para aklamadır. Bu çalıntı paradır, petroller çalıntı maldır.”
Bu arada Suriye ekonomisi çökmeye devam ederken evlerin arka bahçelerindeki ilkel petrol arıtma tesislerinin sayısı giderek artıyor.
Amerika’nın Sesi muhabiri Henry Ridgwell’in haberine göre, kuzeydeki İdlib kentinde Ahmed Ebu Talib, evinin arka bahçesine bir petrol arıtma tesisi kurmuş. Akaryakıt ve mazot çıkarmak için sadece birkaç varil, açık ateş ve arıtma tankları yeterli. İşçilerin çok azı eğitimli. Hiç biri koruyucu giysi giymiyor. Yakıt dolu tankların yanında ateşler yanıyor.
24 saatte dokuz varil mazot çıkaran Ebu Talib, “bunun için risk göze almaya değer” diyor: “Ham petrolü kurtarılmış bölgelerden ya da Özgür Suriye Ordusu’nun eline geçen petrol kuyularından alıyoruz. Burada işledikten sonra yakıta ihtiyacı olan bölgelere gönderiyoruz.”
Derme çatma akaryakıt istasyonları evlerini ısıtmakta güçlük çeken yerel halk için can simidi oluyor.
Suriye’de iç savaş şiddetlenirken Amerikan kaynaklarına göre 2011 ile 2012 arasında ülkenin petrol üretimi yarı yarıya azaldı. Londra’daki araştırma kurumu Chatham House uzmanı David Butter, bunun büyük ölçüde Avrupa Birliği yaptırımlarından kaynaklandığını söylüyor: “Yaptırımlar yüzünden, yabancı teknisyenler ülkeden ayrıldığı için üretim durdu. Ayrıca Suriye hükümetinin de ihracat durduğunda rafinerilerinde petrol işlemeyi sürdürme ve depolama yeteneği son derece sınırlıydı.”
Avrupa Birliği kısa bir süre önce isyancıların kontrolundaki bölgelerden gelen petrole ambargoyu kaldırdı. Ambargonun kalktığını Avrupa Birliği dış politika yetkilisi Catherine Ashton açıkladı.
Ashton, “Şimdi petrol ve petrol ürünleri ithali, petrol sanayii için ana teçhizat ve teknoloji, bir de Suriye’nin enerji sektörüne yeni yatırımlar sağlanabilecek” dedi.
Ancak Chatham House uzmanı David Butter, Avrupa Birliği’nin muhalefetten petrol satın almaya başlamasının uzun zaman alacağını söylüyor: “Petrolün çoğu farklı isyancı grupların elinde. Bunların en kötüsü elbette el-Kaide ile ilişkili el-Nusra Cephesi. Başka gruplar da var. Bunlar Avrupa Birliği’ndeki şirketlerin iş yapabileceği merkezi otoriteye sahip bir muhalefet kuruluşu tarafından kontrol edilmiyor.”
Suriye hükümeti Avrupa Birliği’nin kararını kınadı. Uluslararası Para Fonu ayaklanmadan önce Suriye’nin petrol ihracatının hükümet gelirlerinin dörtte birini oluşturduğunu tahmin ediyordu.
Suriye Merkez Bankası Başkanı Abid Mayaleh Avrupa Birliği’ni sert bir şekilde eleştirdi: “Avrupa Birliği nasıl olur da silahlı teröristlere Suriye’den Avrupa’ya petrol ihraç etme hakkı verir anlamıyorum. Bu kara para aklamadır. Bu çalıntı paradır, petroller çalıntı maldır.”
Bu arada Suriye ekonomisi çökmeye devam ederken evlerin arka bahçelerindeki ilkel petrol arıtma tesislerinin sayısı giderek artıyor.
