Erişilebilirlik

 “Sürtük” Yargıya Taşındı RTÜK Gündeme Almadı


ANKARA- Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Gezi Parkı eylemcisi yurttaşlar için, “Bu teröristler, eşkıyalar bira şişeleriyle caminin içini pislemişti. Bunlar böyle, bunlar çürük, bunlar sürtük” ifadeleri hakkında suç duyurusunda bulunuldu ancak AKP kontenjanından seçilmiş RTÜK Başkanı konuyu gündeme almaktan kaçındı.

Halkın Kurtuluş Partisi (HKP), son dönemde hukuken tartışmalı pek çok konuda olduğu gibi yurttaşlar adına Erdoğan’ın “bunlar çürük, bunlar sürtük” sözleri hakkında suç duyurusunda bulundu. HKP adına Avukat Doğan Zafer Çıngı ve beraberindeki partili hukukçular, Erdoğan’ın “hakaret” ve “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçlarını işlediğini belirterek, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusu dilekçesi verdi. Avukat Çıngı, dilekçeyi Çağlayan Adliyesi’nde kayda geçirdikten sonra yurttaşlara da benzer şekilde Erdoğan hakkında suç duyurusunda bulunma çağrısı yaptı.

HKP: "İftiralarla hareketler etmiştir"

HKP’nin Erdoğan hakkındaki suç duyurusunda, “Şüpheli Recep Tayyip Erdoğan benim ve benim gibi ülkenin onuru, bağımsızlığı, doğası ve ağaçları için barışçıl bir şekilde eyleme geçen milyonlarca kişiye; işçiye, emekçiye, kadına, erkeğe, gençlere, yaşlılara ve çocuklara özetle tüm halkımıza ağza alınmayacak şekilde iftiralarla dolu hakaretler etmiştir. Bu nedenle bu suç duyurusunu bu hakaretleri kabul etmeyen, bu yalanlara inanmayan tüm işçi, emekçi, kadın, erkek, genç ve yaşlılar adına, 'bu daha başlangıç mücadeleye devam' diyen milyonlar adına, bu eylemlerde katledilen ve eğer aramızda olsalardı bizimle birlikte bu suç duyurusunu vereceğine inandığım Mehmet Ayvalıtaş, Abdullah Cömert, Ethem Sarısülük, Ali İsmail Korkmaz, Medeni Yıldırım, Ahmet Atakan ve Berkin Elvan adına veriyorum” denildi.

Avukat Çıngı, “Saygıdeğer halkımız, ülkemiz tarihi açısından utanç verici bir gün yaşandı. Ülkemizin tarihinin en haklı ve en meşru eylemlerinden biri olan Gezi Parkı eylemimize katılan milyonlara, Tayyip Erdoğan tarafından “Terörist, eşkıya, çürük ve sürtük” sözleri ile hakaretler edildi. Tayyip Erdoğan yalan olduğu ortaya çıkmış bir iftirayı, “Caminin içinde bira içtiler” iftirasını bu hakaretleri ederken de tekrar söyledi. Hiç utanmadan on beş milyon insanın katıldığı Gezi Parkı eylemcilerine ‘sürtük’ dedi. Cumhurbaşkanlığı koltuğunda diplomasız şekilde oturan bu kişinin ağzından hiç utanmadan, hiç sıkılmadan on beş milyon insanı hedef göstererek hakaret eden kelimeleri söylemesini biz kabul etmiyoruz. On beş milyon insana bu sözlerin söylenmesini kendimize yediremiyoruz. Bu ahlaksızlığı ve bu hakaretleri asla ama asla kabul etmiyoruz” dedi.

Çıngı, “Sevgili halkımız, sizlerden de bir isteğimiz var. Kendinize edilen bu hakaretleri kabullenmeyin. Sizler de bizim yaptığımız suç duyurusunun bir kopyasını alarak bulunduğunuz illerdeki Cumhuriyet Savcılıkları’na giderek şüpheli Tayyip Erdoğan hakkında suç duyurusunda bulunun” çağrısında bulundu.

TİP’li Kadıgil: "Siyasetçi kılığındaki provokatör Erdoğan’dır"

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil de, Erdoğan’ın Gezi eylemlerine katılanlara yönelik sözleri yanı sıra Boğaziçi Köprüsü’ne pankart asan TİP’liler olarak kendisi, TİP Genel Başkan Erkan Baş ile milletvekili Ahmet Şık’a yönelik sözlerine karşı Çağlayan’da Erdoğan hakkında suç duyurusunda bulundu.

Suç duyurusu öncesi TİP’li Kadınlar adına konuşan Kadıgil, “AKP Genel Başkanı sıfatı taşıyan zatın isminin önünde aynı zamanda cumhurbaşkanı da yazıyor. Dün çıktı AKP grup toplantısında hepimize akıl almaz hakaretlerde bulundu. ‘Siyasetçi kılığına girmiş provokatör’ demiş, siyasetçi kılığına girmiş provokatör varsa bu ülkede adı Recep Tayyip Erdoğan’dır. ‘Edepsizlik yapan, densizlik yapan, terbiyesizlik yapan’ demiş bizlere, 2 cümle sonra Gezi eylemlerine katılanların ne sürtüklüklerini bıraktı ne çürüklüklerini ne teröristliklerini bıraktı. Yani kimin edepsizlik yaptığını, kimin densizlik yaptığını, kimin terbiyesizlikten beslendiğini de sanıyorum kendi konuşması içerisinde kendine yine en iyi cevabı o verdi. Çıkıp bu halka ‘sürtük’ diyemeyiz, herhangi bir aklı başında siyasetçi de bunu diyemez. Biz bugün sırf bu sebeple buradayız, yanımda Türkiye İşçi Partisi’nden kadın arkadaşlarım var. Şunu çok iyi biliyoruz, bu yalnızca kadınlara değil, Gezi’ye katılmış tüm kadınlara, LGBTİ+’lara, erkeklere, tüm insanlara yapılmış açık bir hakarettir. Bu kadar cinsiyetçi kelimeler seçilmesinin de boş olmadığını çok iyi biliyoruz. Her faşist iktidar gibi iktidarın da bir numaralı hedefinde kadınların olduğunu çok iyi biliyoruz. Ama susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz. Küfürlerine, terbiyesizliklerine pabuç bırakmıyoruz, bir adım bile geri adım atmıyoruz. Çünkü kadınlar kalacak, Recep Tayyip Erdoğan ve saray karanlığı gidecek” dedi.

RTÜK Başkanı, Taşçı’nın dilekçesini işleme almama mesajı verdi

CHP kontenjanından seçilmiş RTÜK üyesi İlhan Taşcı, dün Erdoğan’ın TBMM’de AKP grubu konuşmasında Gezi eylemlerine katılan yurttaşları hedef almasının ardından canlı yayınlanan bu açıklamayla ilgili inceleme yapılması için RTÜK’e dilekçe vermişti. Ancak AKP kontenjanından seçilmiş RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, Taşçı’nın CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu aleyhine de dilekçe vermesi durumunda bu dilekçeyi inceleyeceği yönünde açıklama yaptı.

Oysa RTÜK, 30 Mayıs’ta AKP ve MHP’li üyeleri tarafından oy çokluğuyla Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’ın ailesi ve TÜRKEN Vakfı’yla ilgili açıklamalarını canlı yayınladıkları gerekçesiyle KRT TV, Halk TV ve Tele1 kanallarına ceza kararı almıştı. Bu karar, AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal’ın TBMM’deki medya teklifine ilişkin, “Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarını yayınlamak suç olmayacak” açıklamasından sadece 48 saat sonra gerçekleşmişti.

RTÜK üyesi İlhan Taşçı, dün “AKP Genel Başkanı Sn. Erdoğan’ın sözlerinin incelenmesi için RTÜK’e dilekçeyle başvurdum. Tüm yurttaşlarına ‘Efendiler’ diye seslenen Atatürk’ün kurduğu Türkiye’de hiç kimsenin kimseye hakaret etme, kaba dil kullanma hakkı ve “özgürlüğü” olamaz. RTÜK de tepkilere kulak tıkayamaz!” açıklamasıyla canlı yayınlanan konuşmaya ilişkin işlem yapılmasını istedi.

Bu dilekçeye karşı RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin ise, Taşçı’nın paylaşımını alıntılayarak, “Sayın Taşcı; siyasilerin Meclis'te yapmış olduğu konuşmalara gösterdiğiniz bu hassasiyeti, CHP Genel Başkanı'nın Genel Kurul konuşmasındaki müstehcen el-kol hareketinde de göstermenizi beklerdik. O konuda da şikayet dilekçenizi bekliyoruz. Sonra bu dilekçenizi inceleyeceğiz” açıklaması yaptı. Dolayısıyla Şahin, dilekçe mevzuatı bakımından değerlendirmeye alınarak, yazılı yanıt verilmesi gerekli bu konuda Taşçı’ya sosyal medya aracılığıyla Kılıçdaroğlu’yla ilgili de dilekçe verme şartı koştu.

Dilekçesini işleme almak üzere şart koyduğunu açıklayan Şahin’e karşı Taşçı ise, “Sayın Şahin; Görevini yapman için bana “şart” koşmaya değil; yalnızca bağımsız iradene ve görevini yapma cesaretine ihtiyaç vardır!” tepkisini gösterdi.

RTÜK Başkanı Şahin'in "gündeme almama" tutumuna karşı Taşcı, dilekçe söz konusu olduğu için RTÜK'ün yazılı yanıt verme zorunluluğunu işaret etti.

"Ötekileştirici ve cinsiyetçi ağır hakaret içeriyor"

Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu (TÜBAKKOM) da, Erdoğan hakkında yasal süreçlere başvurulacağını açıkladı.

TÜBAKKOM’dan yapılan yazılı açıklamada, “Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 01.06.2022 tarihli AK Parti grup toplantısında, partisinin Genel Başkanı sıfatıyla, Gezi Parkı eylemlerine katılan vatandaşlar için "çürük ve sürtük" ifadelerini kullanmıştır. Yasal ve demokratik haklarını kullanan vatandaşlara yönelik olarak, özellikle kadın bedeni ve cinsiyeti üzerinden yapılan hakaret içerikli söylemlerin kürsü dokunulmazlığı adı altında yapılması asla kabul edilemez. Cumhurbaşkanı’nın üslup ve söylemleri; halkına karşı ayrıştırıcı, ötekileştirici ve cinsiyetçi ağır hakaret içermektedir. TÜBAKKOM olarak süreci kaygıyla izlediğimizi ve gereken yasal tüm hakları kullanacağımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz” denildi.

  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

STÜDYO VOA

Adams soruşturmasında sorgulanacak yeni Türk işadamları var mı? – 30 Eylül
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG