Birçok cephede isyancılara karşı savaşan Suriye ordusu, son dönemde muhalefete bağlı Özgür Suriye Ordusu’nun kontrolunda olan kuzeydeki köy ve kasabalara yoğun hava saldırıları düzenliyor. Hem havadan bombardıman, hem de topçu ateşi, yüzlerce kişinin ölümüne yol açtı, çok sayıda yerleşim birimi terk edildi. Amerika’nın Sesi muhabiri Scott Bobb’ın, Suriye ordusunun yoğun bombardımanına maruz kalmış bölgelerden geçtiği haber.
Marea, Suriye’nin kuzeyinde Halep’e 40 kilometre mesafede bulunuyor. Bir aile, savaş uçakları tarafından bombalanan evlerinin enkazını temizlemeye çalışıyor. 21 Ağustos’daki saldırıda bir kişi ölmüş, sekiz kişi yaralanmış.
Kabzımallık yapan Salih, sekiz kişilik ailesiyle birlikte, Marea’yı terk etmek zorunda kalacak. Esad rejimine bağlı askerlerin neden bunu yaptığına hiçbir anlam veremiyor: “Bir neden yok. Yalnızca kuvvet gösterisi. Cinayet işleyerek halka meydan okuyorlar.”
Komşusu Velid, evinin enkazı altında kalan birini kurtarmış: “Bu adam evinde çocuklarıyla uykudaydı. Beşar Esad bir katil.”
Adam kurtulmuş ama belden aşağısı ezilmiş. Türkiye’de hastaneye kaldırılmış, kolay kolay taburcu olması da beklenmiyor.
Yakındaki Tal Rıfat ise hayalet şehre dönmüş. 40 bin nüfusa sahip kentte yalnızca 2 bin kişi kalmış. Onlar da yağmacıları önlemek için nöbet tutan gençler..
Kent sakinleri Suriye ordusunun bir okulu hedef aldığını düşünüyor. Okul binası iki hafta içinde iki kez vurulmuş. Büyük olasılıkla rejim destekçileri isyancıların bu okulda kaldığını düşünüyordu.
Bilgisayar mühendisliği okuyan Ebu Ala küçük bir dükkan işletiyor. 18 ay önce çatışmalar başladığından bu yana işlerin kesat gittiğini söylüyor: “Tal Rıfat’ta durum çok kötü. Özellikle de insani ve ekonomik durum. Yiyecek yok. Dükkanlar boş. Bizi ne zaman bombalayacaklar korkusuyla gözümüzü gece gökyüzünden ayıramıyoruz.”
İsyancı liderler, Suriye ordusunun büyük kentleri korumak için askerleri küçük yerleşim birimlerinden çektiğini söylüyor. Ancak buralara hava saldırıları sürüyor.
Suriye hükümeti, bu köy ve kasabaları ele geçiren teröristlere karşı mücadele verdiğini öne sürüyor. Batı ülkeleri uçuşa yasak bölge ilan etmekten vazgeçtiği için hava saldırıları artmış. Suriyeliler’e göre uluslararası toplumun bu konudaki kararı, Şam hükümetine korkusuzca kendilerini bombalama izni vermek anlamına geliyor.
Marea, Suriye’nin kuzeyinde Halep’e 40 kilometre mesafede bulunuyor. Bir aile, savaş uçakları tarafından bombalanan evlerinin enkazını temizlemeye çalışıyor. 21 Ağustos’daki saldırıda bir kişi ölmüş, sekiz kişi yaralanmış.
Kabzımallık yapan Salih, sekiz kişilik ailesiyle birlikte, Marea’yı terk etmek zorunda kalacak. Esad rejimine bağlı askerlerin neden bunu yaptığına hiçbir anlam veremiyor: “Bir neden yok. Yalnızca kuvvet gösterisi. Cinayet işleyerek halka meydan okuyorlar.”
Komşusu Velid, evinin enkazı altında kalan birini kurtarmış: “Bu adam evinde çocuklarıyla uykudaydı. Beşar Esad bir katil.”
Adam kurtulmuş ama belden aşağısı ezilmiş. Türkiye’de hastaneye kaldırılmış, kolay kolay taburcu olması da beklenmiyor.
Yakındaki Tal Rıfat ise hayalet şehre dönmüş. 40 bin nüfusa sahip kentte yalnızca 2 bin kişi kalmış. Onlar da yağmacıları önlemek için nöbet tutan gençler..
Kent sakinleri Suriye ordusunun bir okulu hedef aldığını düşünüyor. Okul binası iki hafta içinde iki kez vurulmuş. Büyük olasılıkla rejim destekçileri isyancıların bu okulda kaldığını düşünüyordu.
Bilgisayar mühendisliği okuyan Ebu Ala küçük bir dükkan işletiyor. 18 ay önce çatışmalar başladığından bu yana işlerin kesat gittiğini söylüyor: “Tal Rıfat’ta durum çok kötü. Özellikle de insani ve ekonomik durum. Yiyecek yok. Dükkanlar boş. Bizi ne zaman bombalayacaklar korkusuyla gözümüzü gece gökyüzünden ayıramıyoruz.”
İsyancı liderler, Suriye ordusunun büyük kentleri korumak için askerleri küçük yerleşim birimlerinden çektiğini söylüyor. Ancak buralara hava saldırıları sürüyor.
Suriye hükümeti, bu köy ve kasabaları ele geçiren teröristlere karşı mücadele verdiğini öne sürüyor. Batı ülkeleri uçuşa yasak bölge ilan etmekten vazgeçtiği için hava saldırıları artmış. Suriyeliler’e göre uluslararası toplumun bu konudaki kararı, Şam hükümetine korkusuzca kendilerini bombalama izni vermek anlamına geliyor.
