Suudi Arabistan resmi haber ajansı (SPA), ülkenin bazı kentlerinde terör örgütü üyesi olmakla suçlanan 37 kişinin idam edildiğini açıkladı. 37 kişinin başlarının kesildiği belirtildi. Konuyla ilgili yapılan açıklamada idam edilenlerin kimlikleri açıklanmadı. Birçok insan hakları kuruluşu ve uluslararası organizasyonlardan idamlara tepki yağdı. Birçok uluslararası kuruluş, “toplu idam” olarak değerlendirdikleri uygulamayı kınadıklarını açıkladı.
Avrupa Birliği (AB) idamları kınadığını belirtti. İdam cezalarına karşı olduğunu belirten AB, Suudi Arabistan’da insan hakları ihlalleriyle ilgili olumsuz eğilimlerin daha da arttığını, idamların acımasız ve insanlık dışı olduğunu kaydetti.
“Suudi Arabistan’la ilgili endişelerimiz artıyor”
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michele Bachalet, Suudi Arabistan’daki 37 kişinin idam edilmesini kınadığını açıkladı.
Bachalet, idam edilen 37 kişinin arasında küçük yaşta kişilerin de bulunduğunu, bir kişinin cesedinin idam edildikten sonra halka teşhir edildiğini belirterek, “Suudi Arabistan’da meydana gelen insan hakları ihlalleriyle ilgili endişelerimiz giderek artıyor” dedi.
Sosyal medya hesaplarından Suudi Arabistan’daki idamlara tepki gösteren Bachalet, konuyla ilgili yazılı bir açıklama da yaptı. BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Bachalet, idamları şiddetle kınadığını belirterek, “ İdam edilenleri çoğu Şii Müslüman. Suçları hükümet karşıtı protestolara katılmak. Aralarında üç çocuk var. Altı ayrı kentte gerçekleşen bu toplu idamları şiddetle kınıyorum. Suudi Arabistan Hükümeti'ne terörle mücadele yasasını derhal gözden geçirmelerini ve bu yasaların uygulanmasını yönünde değişiklik yapması çağrısında bulunuyorum” dedi.
“Ölüm cezaları muhaliflere yönelik siyasi bir araç olarak kullanılıyor”
Uluslararası Af Örgütü de Suudi Arabistan’daki toplu idamlara tepki gösterdi. Uluslararası Af Örgütü Ortadoğu Araştırma Direktörü Lynn Maalouf, toplu idamların bir kez daha Suudi Arabistan makamlarının insan hayatına aldırış etmediğinin ürkütücü bir göstergesi olduğunu belirterek, “Toplu idamlar ve verilen ölüm cezaları ülkede azınlıkta olan Şiilerin hükümete muhalefetini kırmak için siyasi bir araç olarak kullanılmasının korkunç göstergesi” dedi.
