İktisatçılar, Rusya’nın, Ukrayna’yı işgali nedeniyle Avrupa Birliği, ABD, İngiltere, Kanada, Fransa, İtalya ve müttefik ülkeler tarafından bazı Rus bankalarının SWIFT sisteminden çıkarılması yönünde aldıkları kararın, Rus ekonomisini zora sokacağını belirtiyor ancak birçok ülkenin Rusya’ya olan doğalgaz bağımlılığı nedeniyle kararın tüm Rus bankalarını kapsamadığına dikkati çekiyor.
Uluslararası Finans Uzmanı Dr. Murat Kubilay VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada, Rusya’ya yönelik SWIFT kararının ülke ekonomisini zora sokacağını ancak ölçüsünü yaptırımların kapsamının ve süresinin belirleyeceğini söyledi.
Kubilay, SWIFT’in Belçika merkezli bir şirket olduğunu, “Uluslararası Para Fonu (IMF) veya Dünya Bankası gibi devletler üstü resmi statülü bir kuruluş olmadığını, önde gelen bankalarca yaratılmış bir nevi tekel olduğunu” belirtti.
İran örneğine dikkati çeken Kubilay, “Örneğin İran'a yapılan kapsamlı SWIFT ve dolar kullanımına ilişkin engellemeler, ülkenin ihracat yapmasının kısıtlanmasına ve ithal mal tedarikinin durmasına neden oldu. Ülke çok ağır krize girdi” dedi.
Kubilay, SWIFT'in teknolojik düzeyi ve kullanım yaygınlığı dolayısıyla güçlü bir sistem olduğunu vurgulayarak, “Rusya'ya uygulanacak SWIFT erişim zorlukları, kayıtsız şartsız bu ülke ekonomisini zora sokacaktır. Bu zorluğun ölçüsünü yaptırımların kapsamı ve süresi belirler” diye konuştu.
“Doğalgaz fiyatları yükselecek, buğday ithalatı sıkıntıya girecek”
İktisatçı Mahfi Eğilmez ise kararın Rus bankalarının hepsini değil bazılarını kapsadığını anımsatarak, “Bu şekilde bir ayrımın, Avrupa’nın Rus doğalgazına olan bağımlılığından kaynaklandığını söyleyebiliriz. Bir başka ifadeyle İran’a uygulanan tam dışlama, Rusya’ya gelince, Avrupa’nın çıkarı zedelenmesin diye, kısmi dışlama olarak uygulamaya konmuş oluyor” ifadelerini kullandı.
Bu kararın Türkiye’ye yansımasının birçok alanda görüleceğini kaydeden Eğilmez, “Doğalgaz fiyatları yükselecek, buğday ithalatımız sıkıntıya girecek, borsa etkilenecek ama sanırım etkiyi en fazla ve en net olarak turizm alanında hissedeceğiz. Turizm acenteleri de bankaları aracılığıyla SWIFT sistemi içindeler. Türkiye ile Rusya arasında öteden beri gündemde olan ama bir türlü yaşama geçirilemeyen Dolar ve Euro yerine TL ve Ruble ile işlem yapma konusunun bu kez yaşama geçeceği akla gelebilir. Eğer her iki ülkenin para birimleri bu kadar oynak olmasaydı en azından turizm açısından bu karşılıklı ödeme ilişkisi kurulabilirdi. Ne var ki iki para birimi de yüksek risk primleri (CDS’ler) dolayısıyla durağan konumda bulunmuyor ve üzerinde vadeli anlaşma yapılabilecek bir ortam yaratamıyor” değerlendirmesinde bulundu.
SWIFT nedir?
Dünyanın ana uluslararası ödeme ağı olarak tanımlanan ve İngilizce’de açılımı “Society for Worldwide Interbank Financial Telecommunication” olan SWIFT sistemi, paranın hızla bir yerden diğerine gönderilmesini sağlıyor.
Ülkeler arasında hızlı ve güvenli ödemeler yapılmasını ve böylece uluslararası ticaretin sorunsuz işlemesini sağlayan sistemle bankalar, yüksek hacimli işlemleri hızlı ve güvenli bir şekilde yapabiliyor.
SWIFT aslında düz bir havale sistemi olarak algılanmamalı. Sistem bankalar arasında hızlı para transferi yapılmasını sağlayan yüksek güvenlikli mesajlaşmayı idare ediyor. Para transferlerinin farklı kurdan yapılıyor olması yüzünden para, nihai hesaba ulaşıncaya kadar birçok banka arasında el değiştiriyor.
1973’te oluşturulan ve merkezi Brüksel’de olan sistemde 200 ülkeden 11 bin mali kuruluş ve banka bulunuyor. Uluslararası ticaretin finansmanın temel mekanizması haline gelen SWIFT sistemiyle, her yıl trilyonlarca dolar transferediliyor.