Erişilebilirlik

"Tabip Odalarına Yönelik Soruşturmalar Durdurulmalı”


İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch - HRW) Van, Mardin ve Şanlıurfa tabip odalarının yöneticileriyle ilgili soruşturmalara son verilmesi çağrısı yaptı. Örgütten yapılan açıklamada soruşturmaların salgınla mücadeleyi baltaladığı savunuldu.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Van, Mardin ve Şanlıurfa tabip odalarının yöneticisi olan doktorlar, Türkiye’deki Kovid-19 salgını ile ilgili olarak medyaya verdikleri röportajlarda ve sosyal medya paylaşımlarında, ‘Halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit etmek' suçunu işledikleri iddiasıyla, 2020 Mart’ından bu yana Türkiyeli yetkililer tarafından hedef alınıyorlar. Yetkililer, sağlık meslek örgütlerinin hem ifade özgürlüklerine hem de halka bilgi vermek ve halk sağlığını korumak konusunda oynadıkları önemli role saygı duymalıdırlar.”

"Salgınla mücadeleyi baltalıyor"

Soruşturmalarla ilgili değerlendirmeyi İnsan Hakları İzleme Örgütü Avrupa ve Orta Asya Direktörü Hugh Williamson yaptı. Williamson “Türkiyeli yetkililerin Tabip Odası yöneticileri hakkında cezai soruşturmaları açmaları, ifade özgürlüğüne pervasızca bir saldırı niteliği taşıdığı gibi, Kovid-19 küresel salgınına karşı yürütülen mücadeleyi de engelleyerek, bu odaların meşru çalışmalarını baltalıyor,” dedi. Williamson, “Yürütülen soruşturmalar derhal düşürülmeli ve yurt dışına çıkış yasağı başta olmak üzere, doktorların üzerindeki tüm kısıtlamalar kaldırılmalıdır” ifadesini kullandı.

Williamson, “Türkiye hükümeti, halk sağlığı ile ilgili her mevzuda bağımsız ve güvenilir bilgiler sunmak konusunda Türk Tabipler Birliği’nin oynadığı önemli rolü görmelidir. Söz konusu mesleki örgütü veya ona bağlı, özellikle Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı doğu ve güneydoğu bölgelerindeki tabip odalarını itibarsızlaştırmak ve kriminalize etmek için gösterilen resmi çabalar, halk sağlığının muhafaza edilmesini ve sağlık çalışanlarının işlerini yapma hakkını engelliyor” dedi.

“Süreç şeffaf yürütülmüyor”

Hükümetle tabip odaları arasındaki gerginlik, Türkiye’de ilk vakanın açıklandığı tarihten bu yana tırmanıyor. Tabip odaları, hükümeti, süreci şeffaf yönetmemekle suçluyor.

Van, Mardin ve Şanlıurfa tabip odalarının yöneticileriyle ilgili soruşturmalar da bu gerginlik devam ederken başlatıldı. Van Tabip Odası Eş Başkanı Özgür Deniz Değer, 19 Mart’ta Mezopotamya Haber Ajansı’na verdiği röportajda zamanında önlem alınmadığı, Umre ziyaretinden dönenler için karantina uygulanmadığı ve tutuklular için tedbirlerin yetersiz kaldığını söylemiş, 6 gün sonra polis merkezine çağrılarak ifadesi alınmıştı.

Mardin Tabip Odası Eş Başkanı Osman Sağlam, 25 Mart ve 26 Mart’ta sırasıyla Gazete Duvar ve Mezopotamya Ajansı’na verdiği röportajlada yetkilileri halktan bilgi gizlemekle suçlamış, vaka sayılarının olduğundan az gösterildiğini ileri sürmüştü. Sağlam da 28 Mart’ta ifadeye çağrıldı.

Şanlıurfa Tabip Odası Genel Sekreteri Osman Yüksekyayla ve Eş Başkanı Ömer Melik de 5 Nisan’da Twitter üzerinden yaptıkları açıklamanın ardından 8 Nisan’da ifade vermeye çağırıldı ve haklarında soruşturma başlatıldı. Açıklamada kentteki vaka ve ölüm sayılarıyla ilgili veriler vardı. Yüksekyayla ve Melik’e bu verileri nereden aldıkları ve hangi amaçla paylaştıkları soruldu.

Tabip odaları yöneticileri, Türk Ceza Kanunu’nun 213. maddesinde tanımlanan "Halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla sağlık bakımından tehdit etmekle” suçlanıyor. Yasa, bu suç için iki ila dört yıl hapis cezası öngörüyor.

XS
SM
MD
LG