Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın PKK yapılanmalarına yönelik yürüttüğü soruşturma kapsamında, 8 Haziran’da gözaltına alınan 20 gazeteciden tutuklanan 16’sı ile ilgili hukuki süreç devam ediyor.
Aylık tutuklama incelemesi yapılan 16 gazeteci hakkında, avukatların tahliye talebini kabul etmeyen mahkemece tutukluluğun devamına karar verildi. Yasalar gereği avukatlar bu karara karşı Asliye Ceza Mahkemesi’ne itirazda bulunacak. Türkiye yasalarına göre tutuklu bulunan şüphelilerin durumu her ay Sulh Ceza Mahkemesi tarafından incelenir. Tutukluluk incelemesi adı verilen uygulama, kural olarak dosya üzerinden şüpheli veya sanığın tutukluluk durumunun incelenerek tahliyesi veya tutukluluğunun devamına yönelik bir karar verilmesidir.
Gazetecilerin avukatı Resul Temur, Anayasa Mahkemesi’ne başvurmaya hazırlanıyor. VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Temur, AYM’ye tutuklama ile ilgili başvuracaklarını belirterek, “Tutuklamanın gerekli, orantılı ve hukuki olmadığına dönük bir başvuru olacak. Bu dosyada öncelikli olarak karar verilmesi yönünde tedbir talebimiz olacak” dedi.
Halen müvekkillerinin tam olarak neyle suçlandıklarını bilmediğini vurgulayan Temur, dosyaların tam olarak incelenmediğini ifade etti. Şüphelilerin mesleki faaliyetleri nedeniyle tutuklandıklarını savunan Temur, “Onlara sorulan sorular üzerinden, tutuklamanın mesleki faaliyetleri ile ilgili olduğunu biliyoruz ama kişiye özgü ne olduğunu bilemiyoruz. Mahkemeler dosyaları ciddi manada tartışmıyorlar, bilgisayarlarındaki matbu kararları kopyalayıp yapıştırdıkları o kadar net ki, hakimin dosyayı görmediği, incelemediği çok net. Şu ana kadar dosyayı inceleyen ya da dosyaya hukuki anlamda bakan bir hakim görmedim. Temel sıkıntımız biraz da bu. Herkes biraz da iddianame hazırlansın ağır ceza baksın minvalinde hareket ediyor” dedi.
Gazetecilere ceza ve davalar devam ediyor
Bu arada gazetecilere yönelik hapis cezaları ve davalar devam ediyor. Bitlis Belediyesi Basın Birimi’nde çalışırken, belediyeye kayyum atanmasının ardından ihraç edilen gazeteci Uğur Yılmaz’ın, 2015 yılında yargılandığı davada, “örgüt propagandası” suçundan aldığı 10 aylık ceza Yargıtay tarafından onandı. Yılmaz, belediyeden ihraç edildikten sonra “PKK/KCK silahlı terör örgütüne üye olmak” şüphesi ile yürütülen soruşturma kapsamında 5 Temmuz 2017’de gözaltına alındıktan sonra tutuklanmıştı. Bitlis 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Yılmaz, hakkındaki “örgüt üyeliği” suçundan 6 yıl 10 ay 15 gün hapis ceza almıştı.
Mezopotamya Ajansı eski muhabirleri Sadiye Eser ve Sadık Topaloğlu da bu hafta cezaya çarptırılan gazetecilerden. Eser ve Topaloğlu’nun, “örgüt üyeliği" suçlamasıyla yargılandıkları davanın dokuzuncu duruşması İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya Eser ve Topaloğlu katılmazken, basın örgütlerinin temsilcileri ve avukatları hazır bulundu. Avukatlar her iki gazetecinin de beraatını istedi. Mahkeme Eser ve Sadıkoğlu’nu "örgüt üyeliği”nden 6 yıl 3'er ay hapis cezasına çarptırdı.
Van’da 2020 yılında iki kişinin helikopterden atıldığı iddialarına ilişkin bir kez daha dava açıldı. Bu kez bu haber nedeniyle gözaltına alınan gazetecilerle haber yapan basın kuruluşları davalık oldu. “Gazetecilere gözaltı talimatı aynı yerden” başlıklı haber nedeniyle Mezopotamya Ajansı’nın imtiyaz sahibi Ferhat Çelik ile haberi paylaşan Jiyan internet sitesinin imtiyaz sahibi İdris Yayla hakkında dava açıldı. İddianamede, soruşturma ve gözaltı kararı veren savcının isminin haberde açık olarak verilmesi davaya dayanak gösterildi. İddianamede, “Terörle mücadelede görev almış kişileri hedef gösterme” suçunun işlendiği iddia edildi. Dava 22 Kasım’da Van 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
Bu haberle ilgili daha önce de 5 gazeteci hakkında dava açılmıştı. Bir süre tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakılan gazeteciler daha sonra beraat etmişti.
