TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın bilgilendirme yaptığı kapalı oturum öncesinde, 1967 yılındaki sınırlara uygun şekilde bağımsız, başkenti Kudüs olacak egemen Filistin devleti kurulması gerektiğini söyledi ve bu sözlere tüm siyasi parti temsilcileri alkışlarıyla destek verdi. TBMM’nin yayımladığı ortak bildiride de “iki devletli çözüm” vurgusu yapılarak, son yaşanan olaylara ilişkin ise “hukuksuz işgal sonucu” ifadesiyle İsrail hedef alındı.
TBMM’de, Hamas saldırısıyla tetiklenen İsrail-Filistin çatışması kapsamında Gazze'nin durumuyla genel görüşme yapılıyor. TBMM Genel Kurulu'nda bölgedeki durum üzerine Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın bilgi vereceği bölüm de dahil olmak üzere kapalı görüşme yapılmasına karar verildi.
TBMM Genel Kurulu, bugün saat 14.00’te TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un yönetiminde çalışmasına başladı.
Kurtulmuş, Gazze’deki duruma ilişkin açış konuşmasının ardından AKP’nin sunduğu kapalı görüşme önergesini oylamaya sundu ve oy çokluğuyla kabul edilmesi üzerine gerekli önlemlerin alınması talimatını verdi.
TBMM Genel Kurulu'nun kapalı görüşme olması kararı üzerine gizliliği korumak amacıyla Basın Koridoru da boşaltıldı. TBMM'de "ses" geçirgenliği dikkate alınarak geleneksel olarak Basın Koridoru'yla Genel Kurul Salonu'nun yanındaki iktidar ve muhalefet kulisleri boşaltılıyor.
Kapalı bölüm öncesinde açış konuşmasında, Numan Kurtulmuş, İsrail-Filistin çatışması nedeniyle Gazze’de yaşananlar konusunda pek çok ülkede görmezden gelme ve tiyatro izler gibi izleme tutumu bulunmasını eleştirerek, buna karşı Türkiye Cumhuriyeti’nde ise TBMM’de bütün siyasi partilerce ortak deklarasyon açıklamak üzere görüşme yapılması kararı alınması nedeniyle tüm siyasi parti temsilcilerine teşekkür etti.
“Dünya barışının kapısı Ortadoğu barışıdır, Ortadoğu barışının kapısı ise hiç kuşkusuz Filistin halkının barış ve esenlik içerisinde Ortadoğu’da yaşayabilmesidir” diyen Kurtulmuş, İsrail–Filistin arasında barışı sağlamak üzere temelde atılması gerekli üç adım olduğunu belirterek, bu adımları sıraladı.
Öncelikle “1967 sınırlarında, bütünleşik, tam manasıyla bağımsız, egemen ve başkenti Kudüs olan bir Filistin devleti mutlaka kurulmalıdır ve bütün dünya tarafından tanınmalıdır” diyen Kurtulmuş’un barış için ifade ettiği bu ilk şarta ilişkin sözlerine TBMM’deki tüm siyasi partiler alkışlarla destek verdi.
Devamında Kurtulmuş, “Bir halkın devlet olarak varlığına müsaade edeceksiniz, asırlardır onlarla birlikte yan yana yaşamış bir başka halkın devlet olmasını kabul etmeyeceksiniz; böylesine bir çifte standart, böylesine yanlış bir anlayış olamaz. Dolayısıyla, diyoruz ki; Türkiye olarak başından beri ifade ettiğimiz iki toplum iki devletli çözümden başka hiçbir çözüm olmadığını son olaylar bir kez daha ortaya koymuştur. İkinci temel mesele ise özellikle on yıllar boyunca yerleştirilen ve son birkaç yıldır giderek sayıları artan yasadışı yerleşimciler meselesidir. İnsanlar evlerinden, işyerlerinden, köylerinden, kentlerinden tehcir edilerek onların yerine orayla hiç ilgisi olmayan halklar getirilmiş ve yerleşimciler uluslararası hukuka aykırı, Birleşmiş Milletler kararlarına aykırı bir şekilde yerleştirilmeye devam edilmiştir. Üçüncü temel mesele ise başta Mescid-i Aksa olmak üzere -Müslümanlar’ın, Hristiyanlar’ın ve Yahudiler’in- bütün din mensuplarının kutsal mekanlarının masumiyetinin korunması ve bu anlamda dinlerin kutsallarına karşı saygı gösterilmesidir” dedi.
Bakan Fidan’ın kürsüde en az 20 dakikalık konuşma süresi bulunduğu ve ardından siyasi partilere ise 10’ar dakikalık süre tanınacağını anımsatan Kurtulmuş’un açış konuşması ardından kapalı oturuma geçildi.
TBMM: “Siviller her şart altında korunmalı, aklıselime davet ediyoruz”
TBMM Genel Kurulu’nda yapılan kapalı genel görüşme sonrasında siyasi parti grupları tarafından “Filistin ve İsrail’de Yaşanan Çatışmalar” başlıklı ortak bildiri de yayınlandı.
Ortak bildiride, “Filistin ve İsrail'de yaşanan çatışmalarda ağır sivil can kayıplarının var olması, sivil altyapının hedef alınması ve sivillerin en temel İhtiyaçlarını dahi karşılayamayacak durumda bırakılmaları vicdanları yaralamaktadır. Krizin başka bölgelere de sirayet potansiyeli, bölgesel güvenlik ve istikrarı ciddi biçimde tehdit etmektedir. Sivillerin her şartta korunması ve toplu cezalandırma mahiyetindeki uygulamalardan kaçınılması hukukun, vicdanın ve insanlığın gereğidir. Bu gerilimin telafi edilemez sonuçlar doğurmaması için tüm tarafları barış-güvenlik-istikrar vizyonumuz çerçevesinde itidale ve aklıselime davet ediyoruz” denildi.
İsrail’e mesaj: “Son olaylar hukuksuz işgal kaynaklı”
Filistin-İsrail meselesini çözmek için “sonuçları yönetmekten değil, sorunların temelinde yatan sebepleri ortadan kaldırmak” gerektiğini vurgulayan bildiride, “Son olaylar, 56 yıldır devam eden hukuksuz işgal ve buna bağlı politikaların doğurduğu bir sonuçtur. Toprakları, hayat ve gelecek umutları elinden alınan Filistin halkı bugün yeni ve emsali görülmemiş bir kuşatma altındadır. İki milyon insanın yaşadığı ve 16 yıllık ablukayla çoktan bir açık hava hapishanesine dönüşmüş bulunan Gazze'ye sağlanan gıda, enerji ve insani yardımların kesilmesi, sivil yerleşimlerin hedef gözetilmeksizin vurulması uluslararası hukukun açık ve ağır bir ihlalidir. Siviller arasında bir hiyerarşi yaratılması ırkçılığın ve ayrımcılığın bir başka tezahürüdür. İşgalle başlayan, yasadışı yerleşimcilerin mülk gaspları, kutsal mekanların statüsünü hiçe sayan saldırı ve provokasyonlarla devam eden ihlaller zinciri ve çifte standart uygulamalar, iki devlet temelindeki çözüm vizyonunu da aşındırmaya devam etmektedir” ifadesini kullanıldı.
Kurtulmuş’un da kürsüden ifade ettiği “Ortadoğu'da kalıcı barışın ancak Filistin-İsrail meselesinin adil bir çözüme kavuşturulmasıyla mümkün olduğunu ve bunun, 1967 sınırları temelinde, başkenti Kudüs olan, bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğü haiz bir Filistin Devleti'nin vücut bulmasıyla mümkün olabileceğini net bir şekilde yineliyoruz” görüşü de yinelendi.
Bildirgede, “TBMM’de grubu bulunan tüm siyasi partiler olarak, yukarıda sıraladığımız görüşler temelinde, Filistin ve İsrail'de yaşanan çatışmaların taraflarından tırmanmaya son vermelerini ve sivilleri hedef almamalarını bekliyor; Gazze'de bitmeyen insani trajediyi derinleştiren kolektif cezalandırma yöntemleri ile hedefi doğrudan siviller olan tüm saldırıları kınıyor; Filistin ve İsrail'i, iki devlet temelinde adil ve kalıcı bir çözüme ulaşmaları İçin, daha fazla gecikmeksizin kalıcı barışa yönelik müzakerelere başlamaya davet ediyoruz” çağrısı yapıldı.
Forum