İsviçre’nin Davos kasabasında düzenlenen 55. Dünya Ekonomik Forumu’na (WEF) katılan Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Trump yönetiminde ülkesi ile ABD ilişkilerinin potansiyeli konusunda iyimser olduğunu söyledi.
Donald Trump’ın yeniden başkanlık koltuğuna oturmasıyla ABD ile Almanya arasındaki ilişkilerin geleceği merak konusu. Trump’ın yönetimindeki yeni dönemde transatlantik ittifakın nasıl şekilleneceği, Almanya ile ticaret, savunma ve enerji politikaları gibi kritik alanlarda yaşanacak gelişmelere bağlı olacak.
Davos’taki 55. Dünya Ekonomik Forumu’na (WEF) katılan Almanya Başbakanı Olaf Scholz, “ABD bizim Avrupa dışındaki en yakın müttefikimiz ve bunun böyle kalmasını sağlamak için elimden gelen her şeyi yapacağım” açıklamasını yaptı.
Göreve başlamadan önce Almanya’nın savunma harcamalarını gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYH) yüzde 5’ine çıkarmasını talep eden Trump, ayrıca Avrupa’dan ithal edilen tüm ürünlere yüzde 20’ye varan gümrük vergileri uygulanmasını planladığını duyurdu.
Bu durum, ihracat odaklı Alman ekonomisi için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Alman Makroekonomi ve Konjonktür Araştırma Enstitüsü (IMK), yalnızca bu gümrük vergilerinin Almanya’da 300 bin işi tehlikeye atabileceğini ve Alman şirketlerini ciddi şekilde etkileyebileceğini hesapladı.
Almanya birçok alanda ABD’ye bağımlı
ABD ile ilişkiler, Almanya’nın küresel ekonomideki stratejik pozisyonu için kritik öneme sahip. Bu önem ticaret, teknoloji, savunma ve enerji gibi sektörlerdeki bağımlılık ve işbirliğinden kaynaklanıyor.
Almanya'nın ABD’ye ihracatı, ülkenin ekonomik büyümesine ve istihdamına doğrudan katkı sağlıyor. Nitekim 2023 yılında Alman şirketleri en fazla mal ve hizmet ihracatını ABD’ye gerçekleştirdi. İhracat hacmi 158 milyar Euro olarak tespit edildi. Aynı dönemde Almanya'nın ABD'den ithalatı 84,5 milyar Euro olarak gerçekleşti ve toplam ithalatının yüzde 6,94'üne denk geldi.
Bu veriler, Almanya'nın ABD ile olan ticaretinde 65,4 milyar Euroluk rekor bir dış ticaret fazlası vermesine neden oldu. İhraç edilen ürünlerin büyük bir kısmını ulaşım araçları (yüzde 12,6), makinalar (yüzde 13) ve ilaçlar (yüzde 23,2) oluşturuyor. ABD’nin Almanya’ya yaptığı ihracatta ise teknoloji, enerji ürünleri ve tarımsal mallar önemli bir paya sahip.
Almanya’nın ikinci sıradaki ticaret ortağı ABD
ABD, Çin’den sonra Almanya'nın ikinci büyük ticaret ortağı konumunda ve ülkenin toplam ihracatında yaklaşık yüzde 9’luk bir paya sahip. Sadece bu oran bile Almanya’nın ekonomisinde ABD pazarının önemini gösteriyor.
Almanya’nın ABD’ye ihracatındaki en büyük kalem otomotiv. BMW, Mercedes-Benz ve Volkswagen gibi Alman otomotiv devleri, hem ABD’ye araç ihraç ediyor hem de doğrudan ABD’de üretim yapıyor. Bu markaların ABD’deki yatırımları, ticari riskleri azaltmak ve büyüyen elektrikli araç pazarına uyum sağlamak açısından da stratejik öneme sahip.
2022 yılında Ukrayna’daki savaşın başlaması ile Almanya, petrol ve doğal gaz ithalatında en büyük ticaret ortağı olan Rusya’ya alternatif olarak ABD’ye yönelmek zorunda kaldı. 2023 yılında Almanya’nın petrol ithalatının yüzde 19’u Amerika’dan geldi. Bunun yanı sıra Almanya ABD’den sıvılaştırılmış doğal gaz ithalatını da artırdı.
İlişkilerde en önemli başlıklar NATO ve savunma Berlin’deki analistler, ABD-Almanya ilişkilerinin gelecekteki en önemli başlıklarından birinin NATO ve savunma politikaları olacağını belirtiyor. Donald Trump, ilk başkanlık döneminde sıklıkla Berlin‘i daha fazla savunma harcaması yapmaya zorlayarak, ABD’nin ülkeye verdiği askeri desteği sorgulamıştı.
Almanya’nın ABD’ye savunma sektöründe bağımlılığı hem askeri teknolojilerdeki tedarik zinciri hem de NATO kapsamındaki güvenlik işbirliği nedeniyle bu açıdan oldukça önemli. Örneğin, Amerikan firması Lockheed Martin’den satın alınan F-35 savaş uçakları ve C-130J Hercules nakliye uçakları bu bağımlılığın göstergelerinden. Almanya’nın balistik füze ve hava tehditlerine karşı en önemli savunma araçlarından biri olan Patriot füze savunma sistemleri de ABD yapımı.
Teknolojide ABD’ye bağımlılık yüksek
Almanya’nın havacılık ve uzay sektörü de ABD’ye bağımlı. Ülkenin en büyük havayolu şirketi Lufthansa, filosunun yüzde 10’unu oluşturan 70 uçağı Boeing’den temin etti. Bu uçakların motorları ve diğer elektronik bileşenleri de büyük ölçüde ABD’den ithal ediliyor. Airbus’ın kullandığı motorların yüzde 55’i ABD merkezli General Electric tarafından üretiliyor.
Almanya’nın dijital sektörü de ABD’ye yüksek oranda bağımlı. Bitkom adlı sektör derneğinin yaptığı bir ankete göre, Alman şirketlerinin yüzde 81’i dizüstü bilgisayarlar, yazılımlar, yapay zeka, uygulamalar ve IT danışmanlığı gibi ürün ve hizmetlerde ABD’ye bağımlı olduklarını ifade ediyor. Ankete katılan şirketlerin yalnızca yüzde 7’si gelecek beş yıl içinde bu bağımlılığı azaltmayı başarabileceğine inanıyor.
Forum