Başkan Trump’ın eski CIA Başkanı John Brennan’ın gizli belgelere erişim yetkisini kaldırmasının ardından, Başkan’la istihbarat çevreleri arasındaki gerilim tırmanmaya başladı. Trump son olarak da üst düzey bir istihbarat yetkilisini hedef aldı.
Trump dün (Cuma) günü Adalet Bakanlığı’nın üst düzey yetkililerinden birini daha gizli belgelere erişim yetkisini kaldırmakla tehdit etti ve ardından Brennan için getirdiği benzer yasağın “muazzam ses getirdiğini” iddia etti.
Aynı gün 60’ın üzerinde eski Merkezi İstihbarat Dairesi’nin (CIA) çalışanı, kamuya açık bir mektup yayınlayarak Başkan Trump’ı eleştirdi.
Trump’ın son öfkesi, Adalet Bakanlığı yetkilisi Bruce Ohr’u hedef alıyor. Ohr’un adı, Beyaz Saray’ın gizli belgelere erişimi kesmeyi planladığı eski ve mevcut istihbarat yetkilileri listesinde de geçiyor.
Bruce Ohr, Trump’a muhalif araştırma şirketi Fusion GPS’in sahibi Glen Simpson’la yakınlığı yüzünden soruşturma altında. Fusion GPS, Trump’ın Rusya’yla ilişkilerini irdeleyen “Steele Dosyası”nın hazırlanmasına sunduğu katkının yanı sıra, Ohr’un eşine de iş veren bir şirket.
Cuma günü Beyaz Saray çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Trump, Ohr’un gizli belgelere erişim yetkisini zaman kaybetmeden kaldırma sözü verdi, Adalet Bakanlığı’nda görev yapmasını ise “kepazelik” olarak niteledi.
Trump Ohr’u aynı zamanda Rusya’nın 2016 seçimlerine müdahalesini inceleyen savcı Robert Mueller’la ilişkilendiriyor. Trump soruşturmayı “usulsüzlüklerle dolu bir cadı avı” şeklinde nitelemeyi sürdürüyor.
Öte yandan Trump CIA’nin eski başkanı Brennan’a eleştirilerini bugün de sürdürdü. Başkan, Twitter üzerinden attığı mesajda, “John Brennan’ın CIA başkanlığı dönemindeki hatalarına bakan oldu mu?” diye sordu, ancak bir ayrıntı vermedi. Mesajda Trump, eski CIA başkanını “yaygaracı, partizan, ülkemizin sırlarını teslim edemeyeceğimiz siyasi bir ahlaksız” diye aşağıladı.
Gizli belgelere erişim kaldırma kararına tepkiler
Trump’ın açıklamalarının yanı sıra bir de bazı eski ve yeni üst düzey istihbarat yetkililerini gizli bilgilere erişim yetkisini kaldırmakla tehdit etmesi, büyük tepki aldı.
Cuma gününe kadar 15 kadar eski üst düzey istihbarat yetkilisi yayınladıkları açıklamada, Trump’ın Brennan’la ilgili kararını “Beyaz Saray tarafından düşünülmeden atılmış bir adım” olarak yorumladı.
Bu eski istihbaratçılar arasında Cumhuriyetçi Parti döneminde görev yapmış ya da bu partiye bağlılıklarıyla bilinen eski CIA başkanları Robert Gates, George Tenet ve emekli Org. David Petraeus da bulunuyor. Açıklamada eski istihbarat yetkilileri, “gizli bilgilere erişim hakkını kaldırmanın siyasi bir araç olarak kullanıldığına ilk kez rastladıklarına, böylesi bir adımın eski ve yeni yetkililere net bir mesaj gönderdiğine” dikkati çekiyor.
Aralarında bazılarının John Brennan’la tam görüş birliğine sahip olmadıklarını söyleyen 60 kadar eski CIA çalışanıysa ayrı bir ortak açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Deneyimli uzmanlara görüşlerini paylaşma izni vermeden önce siyasi sınava tabi tutulmalarının ülkemizi zayıflatacağına kuvvetle inanıyoruz. Hepimiz gizli bilgilerin korunması ve izinsiz bir şekilde açıklanmaması gerektiğinin kritik bir önem taşıdığı görüşündeyiz. Ancak aynı şekilde eski devlet görevlilerinin de kendi gizli olmayan görüşlerini açıklama hakkına aynı derecede kuvvetle inanıyoruz. Bu kişiler kritik gördükleri ulusal güvenlik meselelerini ceza korkusu olmadan açıklama hakkına sahip.”
Siyasetçiler ve eski yetkililer de Başkan Trump’ın tutumuna tepki verdi.
Senato İstihbarat Komisyonu üyelerinden Demokrat Partili senatör Mark Warner sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada gelecek hafta, Başkan’ın kendisini eleştirenleri keyfi olarak cezalandırmak amacıyla bu kişilerin gizli bilgilere erişim yetkisini kesmesini engelleyecek bir değişiklik tasarısı sunacağını açıkladı.
El Kaide lideri Usame bin Ladin’in öldürüldüğü operasyonu yürüten emekli Oramiral William McRaven, Trump’ın gizli bilgilere erişim hakkını kesme kararı alması durumunda bunun kendisi için bir “onur olacağını” açıkladı.
Trump’a hitaben Washington Post gazetesine bir mektup yazan McRaven, “Hareketlerinle bizi çocuklarımızın önünde utandırdın, dünyanın gözü önünde küçük düşürdün, daha da kötüsü bir ulus olarak bizi böldün” diye yazdı.
Tepki verenler arasında Trump’ın Beyaz Saray’daki ilk döneminde geçiş ekibine katılan, ancak daha sonra istifa eden eski CIA Başkanı James Woolsey de var.
Woolsey ayrı yayınladığı açıklamada, ne Başkan Trump’a, ne de Brennan’a değindi, ama tartışmaya konu olan kişilerin mantıklı çerçevede tartışabilme ve karar verme hakları olduğunu savundu.
Woolsey’e yakın bir kaynak Amerika’nın Sesi’ne, Woolsey’in açıklamasının dikkatli bir şekilde kaleme alınmakla birlikte Başkan Trump’ı eleştirmeyi amaçladığını söyledi.
Mevcut istihbarat dairesi başkanlarından ses yok
Şu ana kadar ne mevcut CIA Başkanı Gina Haspel, ne de Ulusal İstihbarat Dairesi Başkanı Dan Coats’tan gizli bilgilere erişim kısıtlamasıyla ilgili bir açıklama geldi.
Amerika’nın Sesi’ne konuşan istihbarat dairelerine yakın bir kaynak, Brennan’ın gizli bilgilere erişim hakkının kısıtlanmasında hiçbir istihbarat yetkilisinin rolünün olmadığını savundu. Oysa ki Beyaz Saray bunun tam tersini iddia ediyor.
Görevin kötüye kullanıldığı kaygıları
Beyaz Saray’ın eski CIA Başkanı John Brennan’ın gizli bilgilere erişim hakkını kaldırma kararına yönelik kaygılarını dile getirmek isteyen eski istihbarat yetkililerinin sayısı her gün artıyor.
Bunlardan bazıları Başkan’ı yetkilerini kötüye kullandığını savunuyor. Diğerleriyse gizli bilgilere erişim sürecinin siyasileştirilmesinin, istihbarat camiasını Başkan’ın duymak istemeyeceği bilgiler konusunda sessiz kalmaya zorlayacağı düşüncesinde.
Ulusal güvenlik konularında uzman avukat Mark Zaid de, yaşanan örneğin “ABD başkanının yanında farklı siyasi görüşe sahip herkesi savunmasız hale getireceğini” söylüyor.
Başkan Trump’ın Çarşamba günü Wall Street Journal gazetesine verdiği demeçte, “Mueller soruşturmasını tetiklemede Brennan’ın rolü olduğuna inandığını ve bu yüzden Brennan’ın gizli bilgilere erişim hakkını kaldırdığını” söylemesi, bu kaygıları boşa çıkarmıyor.
Buna rağmen Trump, dün (Cuma) yaptığı açıklamada, bu yetkisini kendi muhaliflerini susturmak için kullandığı iddialarını yalanladı.