Türkiye’de seçim maratonu başladı. Yüksek Seçim Kurulu (YSK), 7 Haziran Pazar günü gerçekleşecek genel seçimlerde yarışacak siyasi partileri ve milletvekili adaylık takvimini açıkladı. Resmi Gazete’de dün yayımlanan YSK kararına göre; TBMM’deki AKP, CHP, MHP ve HDP ile birlikte toplam 31 siyasi parti seçimlere katılabilecek. Seçim süreci resmen 10 Mart’ta başlayacak. Kesin milletvekili aday listeleri 24 Nisan’da ilan edilecek. İlk oy kullanımı ise, 8 Mayıs’ta gümrük kapılarında gerçekleşecek. Seçim için propaganda süreci 28 Mayıs’ta başlayacak ve 6 Haziran saat 18.00’de sona erecek.
Seçime katılma hakkına sahip parti listesinde; TBMM’de İdris Bal’ın temsil ettiği ve kurduğu “Demokratik Gelişim Partisi” de yer aldı. AKP’de istifa ederek kendisi parti kurucusu olan bir diğer isim İdris Naim Şahin’in TBMM’de temsil ettiği “Millet ve Adalet Partisi” de listeye girdi. CHP’den ayrılan Emine Ülker Tarhan’ın kurucusu olduğu “Anadolu Partisi” de listede yer alırken; Emrehan Halıcı’nın kurduğu “Elektronik Demokrasi Partisi” ise örgütlenemediği için listeye giremedi.
TBMM’de HDP’nin yedeği olarak tek sandalye ile, Emine Ayna’nın milletvekilliği ile temsil edilen “Demokratik Bölgeler Partisi” ise listede yer almadı.
YSK’nın açıkladığı seçime girecek siyasi partiler listesinde ayrıca şu partiler yer aldı:
“Alternatif Parti, Bağımsız Türkiye Partisi, Büyük Birlik Partisi, Demokrat Parti, Demokratik Sol Parti, Doğru Yol Partisi, Emek Partisi, Genç Parti, Hak ve Adalet Partisi, Hak ve Eşitlik Partisi, Hak ve Özgürlükler Partisi, Halkın Kurtuluş Partisi, Halkın Yükselişi Partisi, Hür Dava Partisi, İşçi Partisi, Liberal Demokrat Parti, Merkez Parti, Millet Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi, Muhafazakar Yükseliş Partisi, Özgürlük ve Dayanışma Partisi, Saadet Partisi, Toplumsal Uzlaşma Reform ve Kalkınma Partisi, Türkiye Komünist Partisi, Yurt Partisi.”
Seçim takvimi açıklandı ama gündem rejim
Türkiye’de YSK’nın takvimini açıkladığı genel seçimler 25. Dönem TBMM için seçim yapılmasından öte sandıkta rejime karar verileceği tartışması yaşanıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Ocak akşamı TRT’de yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanlığı makamı yerine Başkanlık makamını istediğini yeniden gündeme taşıdı. Erdoğan, parlamenter sistemi değiştirmek gerektiğini belirtirken, yargı denetiminden şikayetçi olması da dikkat çekti. Erdoğan, özetle nasıl bir başkanlık sistemi istediğini şöyle açıkladı:
“Çok başlılık bir defa ayaklarımızı adeta prangaya vurmuş gibi süreci ağırlaştırıyor, hızlandırmıyor. Şu anda parlamenter demokrasi dediğimiz olay nedir? Parlamento esaslıdır. Parlamento esaslı sistem de başkanlık sistemi yok farz edilmiyor ki orada da o var. Burada şimdi bazıları Amerikan sistemi diyor, bu tartışılır, ayrı bir konu. Amerika’da Temsilciler Meclisi var, Senato var. Türkiye illa onu yapacak değil. Türkiye bunu kalkar sadece parlamento olarak, milletvekilleri olarak alır onlarla bu süreci işletir. Denetim esaslı mı olacak? Tabi ki denetim esaslı olacak. Denetleyen neresi olacak? Meclis olacak. Yani Meclis’in vermediği bir izni siz bir defa kullanamazsınız. Mevcut sistemle üçlü kararnameyle bir kişiyi istediğimiz makama atamalar noktasında sorunlar yaşıyoruz ama başkanlık sisteminde böyle bir sorun yaşanmayacak. Çalışacağım adamı ben belirlerim, benle gelen benle gider. Şu andaki sistemde yapamazsınız, sizinle gelen sizinle gitmiyor. Birileri bunu engelliyor, mesela yargı engelliyor. Yargı bunu engellediği zaman yerindelik ne olacak? Halk sorumlu olarak kimi tutuyor? Siyasiyi tutuyor. Yargıdakini tutuyor mu? Hayır. Yargıdaki gelip ‘ben 11 defa alırım, 12’nci defa tekrar atarım’ diyor, yargıyla böyle bir sürtüşmenin içerisine giriyorsunuz. Böyle memleket yönetilmez ki, şehirler yönetilmez ki, kurular yönetilmez ki. Bunların hepsi parlamenter sistemin bana göre eksikleridir, yanlışlarıdır. Başkanlık sistemiyle bunların ben aşılabileceğine inanıyorum.”
Muhalefet partileri ise, Erdoğan’ın bu açıklamalarına sert tepki gösteriyor. Muhalefet cephesinden yapılan tüm açıklamalarda ortak nokta, “Erdoğan, başkanlık değil diktatörlük istiyor” ifadesi oldu.
Muhalefetteki tepkilere karşın Erdoğan, ayrıca 10 Ağustos’ta halk oylamasıyla seçildiği gerekçesiyle teşekkür amacıyla halkla buluşacağı il ziyaretlerine başlayacağını da açıkladı. Erdoğan’ın, mitingler düzenleme hazırlığı ise muhalefetten “anayasa aykırı” olarak yorumlandı. Ancak Erdoğan’ın geri adım atması ise beklenmiyor.
Gözler bürokraside
Bu arada Türkiye’de milletvekili adaylık yarışı da başladı. Bürokrasiden aday adayı olacak isimler için son karar günü ise, YSK tarafından 10 Şubat Salı günü olarak duyuruldu.
Ankara kulislerinde; başta iktidar partisi AKP’den aday adaylığı için istifa konusunda nabız yoklamalar sürüyor. Maliye Bakanlığı Müsteşarı Naci Ağbal’ın istifasına kesin gözüyle bakılırken; Başbakanlık Danışmanı Ertan Aydın’ın dilekçesini yazdığı söylencesi yayıldı.
Ankara’da bürokrasiden adaylık konusunda en merak edilen isimse MİT Müsteşarı Hakan Fidan olarak kabul görüyor. Ancak Fidan’dan herhangi bir adım henüz gelmedi.