Erişilebilirlik

Türkiye BM İnsani Gelişme Endeksinde 45’inci sırada


Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın 193 ülkenin bulunduğu 2023-24 İnsani Gelişme Raporu’na göre Türkiye, İnsani Gelişme Endeksi’nde 45’inci sırada yer aldı.
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın 193 ülkenin bulunduğu 2023-24 İnsani Gelişme Raporu’na göre Türkiye, İnsani Gelişme Endeksi’nde 45’inci sırada yer aldı.

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), 2023-24 İnsani Gelişme Raporu’nda en yoksul ve en savunmasız insanların yaşadığı fakir ülkelerin insani gelişiminin, zengin ülkelere göre oldukça geride kaldığını açıkladı. Son rapora göre, ülkeler arasındaki gelişimde eşitsizlik arttıkça, küresel ölçekte siyasi kutuplaşma da artıyor.

Siyasi söylemler, toplumu kutuplaşmaya, bölmeye ve radikalleşmeye daha da çok itiyor. Giderek daha fazla insanı birbirine düşman eden popülist yönetimler ortaya çıkıyor. Türkiye, 193 ülkenin yer aldığı İnsani Gelişme Raporu’nda yer alan İnsani Gelişme Endeksi’nde (İGE) 45’inci sırada yer aldı. Türkiye, bir önceki yılki İnsani Gelişme Endeksi’nde 48’inci sıradaydı.

Raporda, 193 ülkeye ait eğitim, ekonomik refah, ortalama yaşam süresi gibi çok sayıda faktör değerlendirildi. Bu yılki raporun en üst sırasında İsviçre yer aldı. İnsani Gelişme Endeksinde, ikinci sırada Norveç, üçüncü sırada ise İzlanda yer aldı. Son sıralarıysa Gambia, Eritre ve Etiyopya paylaştı.

Rapora göre, dünya insani gelişmede son yıllarda yeni bir rekora imza attı. Kişi başına düşen gelir, eğitim ve yaşam beklentilerinin değerlendirildiği bir ölçüm olan İnsani Gelişme Endeksi, COVID-19 salgını nedeniyle 2020 ve 2021 yıllarında dünyada yaşanan büyük kayıplar sonrasında, küresel düzeyde şimdiye kadar kaydedilen en yüksek seviyeye çıktı.

“Dünya COVID-19 salgınının etkilerinden tamamen kurtulamadı”

Raporda, yaşanan iyileşmeye rağmen hala kutuplaşmış bir dünyada işbirliğini yeniden sağlamanın zorlaştığı, 2019 yılından daha yüksek olan verilerin, dünyanın diğer küresel krizlerle birleşen COVID-19 salgınının etkilerinden tamamen kurtulduğu anlamına gelmediği kaydedildi.

Rapora göre dünya genelinde beklenen yaşam süresi, eğitim ve ekonomik refah gibi alanlarda on yıllar alan iyileşmeler, pandemiyle birlikte geriledi.

Raporda, kaybedilen bu insani gelişmenin bir kısmının asla geri kazanılamayabileceği, COVID-19 salgınında 15 milyon insanın öldüğü hatırlatıldı. Ayrıca, salgın sonrasında hayatta kalanlar arasında uzun vadeli sağlık sorunlarına maruz kalanların yanı sıra çocuk ve gençlerin asla telafi edemeyecekleri eğitim yıllarını kaybettikleri de vurgulandı.

Rapora göre zengin ülkeler, salgın sonrası güçlü toparlanma belirtileri gösterirken, yoksul ülkeler ise hala salgın sonrası sorunlarla mücadele ediyor. Tüm zengin ülkelerin, 2019 endeks seviyelerini aştığı ancak en az gelişmiş ülkeler arasında yalnızca iki kişiden birinin kriz öncesi zaten düşük olan endeks seviyelerine ancak ulaşabildiği kaydedildi.

“Eşitsizlik siyasi kutuplaşmayı körüklüyor “

Raporda, yoksulların insani gelişimde geride kalmasının eşitsizliği arttırdığı, siyasi kutuplaşmayı körüklediği belirtilerek, ”Son 20 yıldır, dünyanın en yoksul ülkeleri, daha zengin ülkeler arasındaki İnsani Gelişme Endeksi’ndeki açığını kapatma konusunda ilerleme kaydediyordu. Ancak bu eğilim artık tamamen tersine döndü. Ülkeler arasındaki eşitsizlik, hızla artmaya başladı. 2022 yılında dünya, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana en yüksek sayıda silahlı çatışma ve savaşı yaşadı. 2022 yılında, zulüm veya insan hakları ihlalleri nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan insanların sayısı tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı ” ifadesi kullanıldı.

“Ülkeler arasındaki uçurumlar büyüyor “

BM Kalkınma Programı Başkanı Achim Steiner, 2023-24 İnsani Gelişme Raporu’yla ilgili düzenlediği basın toplantısında, dünyada çoğu en az gelişmiş, düşük gelirli ve fakir ülkeler olmak üzere birçok ülkenin durumunun aslında iyileşmediğini, son raporda yer alan veriler ışığında 2019 rakamlarına bile ulaşamadıklarını kaydetti.

Ülkeler arasındaki uçurumların giderek daha da derinleştiğini belirten Steiner, ”Yoksul ülkeler sıkışmış durumda. Birçoğunun koşulları giderek kötüleşiyor. Dünyanın birçok ülkesinde giderek artan bir hayal kırıklığı yaşanıyor. Siyasi söylemler, toplumu kutuplaşmaya, bölmeye ve radikalleşmeye itiyor. Giderek daha fazla insanı birbirine düşman eden bir popülizmin ortaya çıktığını görüyoruz ” dedi.

Forum

XS
SM
MD
LG