Erişilebilirlik

Türkiye'deki Yeni İnternet Kısıtlamaları Kaygıya Yol Açıyor


Türkiye'deki Yeni İnternet Kısıtlamaları Kaygıya Yol Açıyor
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:03:03 0:00

(İngilizce video)

Türkiye'de interneti kontrol altına alan yeni uygulamalar bir süre önce yürürlüğe girdi. Hükümet, zaten kısıtlamalar altında faaliyet gösteren tüm yayıncıların internet üzerinde de aynı kurallara tabi tutulacağını belirtiyor. Ancak uygulamaya karşı çıkanlar, yeni kısıtlamaların bağımsız gazetecilik yapmak için geriye kalan son platformun da susturulmaya çalışıldığı görüşünde.

İnternet haber portalı Özgürüz'de muhabir olarak çalışan Onur Öncü, yeni internet kontrolleri için, ”Bu uygulama bizi yakacak” diyor.

Öncü, her gün yatak odasından, Özgürüz portalının kurulu olduğu bulunduğu Berlin'e haber geçiyor.

Özgürüz haber sitesi, Türkiye'deki devlet denetim mekanizmasının kontrol alanı dışında, bağımsız habercilik yaptığını belirtiyor.

Ancak yeni uygulamalarla birlikte internet yayıncılığı da hükümet denetimine giriyor.

”Türkiye'de çok sayıda internet portalı var. Haber siteleri, internet televizyonları, hatta telefonlarla Periscope üzerinden vatandaş gazeteciliği yapılabiliyor” diyen Öncü, hükümetin bunu gördüğünü ve bunun bir sorun haline geldiğini söylüyor. Öncü'ye göre hükümet, bu tür haberciliğin önüne geçemediği için yeni yayıncılık yasasını çıkararak engelleme yoluna gidiyor.

Gözlemcilere göre Türkiye'de ana akım medyanın yüzde 90'ı, hükümet yanlılarının elinde. Devletin getirdiği uygulamalar, gazeteciliğe çok sıkı kurallar dayatıyor.

Hükümetin ana akım medya üzerindeki denetiminin sıkılaşması, internet üzerinden yayın yapan televizyon ve radyolar gibi haber kaynaklarının sayısının hızla artmasına neden oldu.

Hükümeti eleştiren haberler yaptıkları için işten çıkarılan çok sayıda tanınmış gazeteci, internette faaliyet gösteriyor.

İnternet yayıncılarını denetleme girişimi, internetin kontrol altına alma hedefinin son örneği.

İstanbul'daki İfade Özgürlüğü Derneği'nden Yaman Akdeniz, siyasi alanda kritik bilgi edinmek için sosyal medyadan yararlanmak gerektiğini söylüyor.

Türk yetkililerin bu nedenle interneti hedef aldığını kaydeden Akdeniz, hükümetin gerek radyo-televizyon hizmetlerini denetim altına alma girişimiyle, gerekse çok sayıda kriminal soruşturma ve yargılamalarla interneti kontrol etmeye çalıştığını söylüyor.

Hükümet, İstanbul İfade Özgürlüğü Derneği verilerine göre 245 binden fazla internet sitesine erişim engeli getirdi. Türkiye, bu nedenle internet erişimini kısıtlama alanında dünyanın en baskıcı ülkelerinden biri. Wikipedia'ya erişim 2017'den bu yana sağlanamıyor. Twitter ve YouTube gibi sosyal medya platformlarıysa geçici olarak engelleniyor.

Hükümet, internete getirilen son kontrol mekanizmalarının hedefinin tüm yayıncıların aynı kuralları izlemelerini sağlamak olduğunu, böylelikle yayıncılığa ilişkin kurallara uyum getirildiğini kaydediyor.

Yeni yasa uyarınca ruhsat başvurusu reddedilen ya da ruhsat başvurusunda bulunmayan yayıncılara erişim engeli getirilebilir ya da bu yayıncılar, faaliyetlerine devam etmeleri durumunda yüklü para cezalarına çarptırılabilir.

Hukuk mücadelesi

İstanbul'un Kadıköy ilçesinde yeni uygulama hakkında düzenlenen seminere çok sayıda avukat katıldı.

Semineri düzenleyen İfade Özgürlüğü Derneği, etkinliğe katılımın kapasiteyi aştığını bildirdi.

Seminere katılan avukat Selim Şahin, ”Yasalar, bireylerin düşüncelerini ifade etme hakkını korumalı. Yasaları düzenleyenler bunu iyi hatırlamalı. Daha yolun başındayız ama ilerleme sağlayacağımıza inanıyorum,” dedi.

Mahkemeler son birkaç ay içinde ifade özgürlüğüne ilişkin yakından takip edilen bazı davalarda hükümet aleyhine kararlar almıştı.

Yargıtay, Eylül ayında, hapiste bulunan beş gazetecinin serbest bırakılması yönünde karar almıştı. Bu beş gazeteci, terör suçlamaları yöneltilen Cumhuriyet gazetesinin 14 eski çalışanı arasındaydı. Cumhuriyet gazetesinin Türkiye'de geriye kalan son bağımsız yayın organlarından biri olması nedeniyle dava, basın özgürlüğü açısından kritik olarak kabul ediliyordu.

Anayasa Mahkemesi'nden Temmuz ayındaysa terörle suçlanan yüzlerce akademisyen lehine karar çıkmış, mahkeme, Türk hükümeti ve Kürtler arasındaki çatışmaların sona erdirilmesi için Barış Akademisyenleri bildirisine imza atanların cezalandırılmasının ifade özgürlüğünü ihlal ettiği hükmüne varmıştı.

Ancak Kürt yanlısı internet medyasına yönelik baskıların arttığı görülüyor.

Onur Öncü, ”Kürt medyası ve internetteki haber yayıncılığı sürekli hedef alınıyor. Açtıkları her yeni internet sitesi, yetkililerin engelleme talimatıyla karşı karşıya kalıyor. Engelleme kararlarının Anayasa Mahkemesi'ne taşınması ve buradan bir karar çıkması ise yıllar alıyor. 2015'te yaptığımız bazı başvurular hala görüşülmedi. Bu nedenle haber kaynakları pes etmek yerine sürekli uyum sürecinden geçiyor ve Periscope gibi yeni mecralar buluyor. Bazı haber kaynaklarıysa Instagram'ı kullanıyor,” diyor.

Kontrol mekanizmasına direnmek için internetin gücüne güvenen Öncü, ”Engelleme getirmek istiyorlar ama başka bir seçenek var. İnternet sitemizi kapattıklarında telefonlardan yayın yapmaya başlamıştık. İnternetin kablosunu kesmedikleri sürece her zaman başka seçenekler olacak, örneğin YouTube. VINE ya da Facebook da olabilir. Bununla başa çıkabileceklerini sanmıyorum,” şeklinde konuşuyor.

''Evinde ‘halkın kin ve düşmanlığa tahrik etmek’ suçlamasıyla gözaltına alınan Birgün gazetesi internet sorumlusu Hakan Demir, çıkarıldığı mahkeme tarafından adli kontrol kararıyla serbest bırakılmıştı.

Diken.com.tr internet sitesinin yazı işleri müdürü Gökhan Diler de bu işyerinde gözaltına alınarak İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Emniyet Müdürlüğü’nün Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne gönderilen Diler, Cumhuriyet Savcısı’na ifade verdi.

Diler de Demir gibi sosyal medya paylaşımı nedeniyle ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve terör propagandası’ ile suçlanıyor.

Emniyet Genel Müdürlüğü harekatla ilgili sosyal medya paylaşımları nedeniyle 78 kişi hakkında soruşturma başlatıldığını açıklamıştı.

XS
SM
MD
LG