Temmuz ayı başında İstanbul’da Caferi vatandaşların gittiği Muhammediye Camisi'nin kundaklanmasından, Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) sorumlu tutulmuş ve saldırı IŞİD kaynaklı yeni olayların habercisi olarak değerlendirilmişti.
Hem Sünni hem de Caferi Müslümanlar’ın yoğun bir şekilde yaşadığı İstanbul’da Muhammediye Camisi’ne yapılan bu saldırıdan sonra iki mezhep arasındaki gerilim artmış durumda.
Cami imamı Hamza Aydın mezhepçiliğin saldırıda önemli bir rolü olduğundan emin ve saldırıdan önce bir grubun camiye girerek “Siz Caferiler taşlara tapıyorsunuz, bu camiyi yakacağız” dediğini söylüyor. Durumdan polisi haberdar ettiklerini belirten İmam Aydın, herhangi bir girişimde bulunulmadığını ve bu saldırıyı yapanların kesinlikle Müslüman olamayacaklarını belirtiyor.
Irak ve Suriye’de Sünniler ve Şiiler arasındaki mezhep çatışması giderek büyüyor çünkü İŞID Şiiler'i “kafir” olarak değerlendiriyor.
Brüksel’deki Carnegie Avrupa Enstitüsü uzmanı Sinan Ülgen’e göre IŞİD’ın başlattığı mezhep çatışmalarının Türkiye’ye sıçrayacağına dair korkular giderek artıyor.
IŞİD’e yakın bazı örgüt mensuplarının bunu planlamış olabileceğine dair birtakım suçlamalar olduğunu belirten Ülgen, bu militan gruplardan bazılarının Türkiye’nin gelişmeleri görmezden geldiği bir dönemde daha da güçlendiklerini söylüyor ve ekliyor; “Bu da Türkiye’nin Suriye’deki gelişmelerden etkileneceğini gösteriyor” diyor.
AKP hükümeti, Suriye hükümetine karşı mücadele veren gruplara destek olanların başında geliyor. Muhammediye Camisi’ndeki kundaklama İstanbul’da yaşanan tek saldırı değil, Şiiler giderek artan mezhep çatışmasında hedef alındıklarını belirtiyor.
Şiiler’in yoğun olarak yaşadığı bir semtte esnaflık yapan bir vatandaş IŞİD’ın Şii karşıtı mezhep savaşını Türkiye’ye taşımasından endişe ettiğini söylüyor.
Suriye ve Irak’ta yaşanan olayların Türkiye’de de yaşanabileceğini söyleyen esnaf, geçenlerde başka bir cami önünde ‘IŞİD örgütündenim’ diye bağıran birinin Şiiler'e saldırdığını bu nedenlehalkın son derece tedirgin olduğunu belirtiyor.
Saldırılar, yaklaşan seçimle de ilgili olabilir. Cumhurbaşkanı adayı olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, parti tabanını oluşturan muhafazakar Sünniler’e hitap ediyor. Başbakan, Şiiler'i hedef alan ve mezhep ayrılıkçılığı gözeten bu konuşmaları nedeniyle sert eleştiriler alıyor. Başbakan, basında Şii gruplar tarafından İstanbul’daki camilere yapılan saldırıları kınamaya yönelik taleplere de şu ana kadar sessiz kalmış durumda.
Bu gelişmeler karşısında Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Gömez kundaklanan camiyi ziyaret etti.
“Hepimiz Müslümanız, hepimiz Kuran okuyup, camiye gidiyoruz” diyen Gömez, camiyi el birliği ile tekrar onaracaklarını, yanan kitapların yerine yenilerini koyacaklarını ve yine hep birlikte bu camide dua edeceklerini söyledi.
Uzmanlar, liderlerden gelecek bu tür davranış ve söylemlerin IŞİD tehdidinin arttığı bir ortamda son derece önemli olabileceğinin altını çiziyor.
IŞİD’a ait bayrak ve bandanaların yurt genelinde düzenlenen protestolarda daha sık görüldüğüne dikkati çeken uzmanlar, bunun Türkiye’deki bazı Sünniler'in IŞİD’e sempati duyduğunun göstergesi olduğunu belirtiyor.
Uzmanlar, IŞİD’in Türkiye’de giderek artan varlığının Türk toplumunun bütünlüğü açısından ciddi bir sınav olabileceği konusunda uyarıyor.