Medya Özgürlüğü Acil Müdahale (MFRR) ekibinin yayınladığı rapora göre, 2023 yılının ilk 6 ayında Avrupa Birliği (AB) üyesi ve aday ülkelerde toplam 575 medya özgürlüğü ihlali kaydedildi. Türkiye, 136 ihlal kaydıyla listenin başında yer alıyor.
2020 yılından bu yana AB üyeleri ve aday ülkelerdeki medya özgürlüğü ihlallerini takip eden Medya Özgürlüğü Acil Müdahale (Media Freedom Rapid Response-MFRR) ekibinin, bugün yayınladığı 2023 yılının ilk raporu, Ocak-Haziran ayları arasındaki dönemi kapsıyor.
Toplamda 844 medya kuruluşu ya da bireyi kapsayan incelemenin sonucuna göre, 575 ihlalin 307’si AB üyesi ülkelerde, 268’iyse aday ülkelerde yaşandı.
Türkiye’de medya özgürlüğü ihlallerinin yüzde 44,9’u “keyfi yasal baskı” yoluyla gerçekleşiyor.
Ülkelere göre toplam ihlal sayısında ise 136 ihlal kaydıyla Türkiye medya özgürlüğünün en fazla risk altında olduğu Avrupa ülkesi olarak kayıtlara geçti.
İhlallerin harita üzerinde ayrıntılı bir şekilde aktarıldığı raporun ilk analiz bölümünde, Türkiye’de medyaya yönelik baskı ve tehdidin 2023 yılı Şubat ayında yaşanan depremler ve Mayıs ayında yapılan seçim sürecinde daha da arttığına vurgu yapılıyor.
Rapora göre, inceleme süreci boyunca kaydedilen ihlallerin yüzde 44,9’u medya mensuplarına yönelik “keyfi tutuklama ve hapis cezalarından” oluşuyor.
Listede sıralanan ihlaller, terör bağlantısı, hükümet yetkililerine hakaret, Cumhurbaşkanı’na hakaret, toplumu nefrete teşvik ve dezenformasyon suçlamalarıyla “baskı altına alınan medya kuruluşları ve mensuplarını” kapsıyor.
Geçen yıl yürürlüğe giren tartışmalı dezenformasyon yasasının ilk kez uygulandığı muhabir Sinan Aygül’ün davası ve 16 Kürt gazeteciye yönelik baskın ve ardından gelen yargılama süreci de raporda “özgür basını susturma amaçlı uygulanan keyfi yasal baskı” göstergesi olarak kaydedilen ihlaller arasında.
Medya mensuplarının özellikle deprem sonrası yayın sürecinde ve seçim döneminde hem güvenlik güçleri hem de hükümet yetkililerinin korumalarının fiziksel saldırılarına da maruz kaldığının hatırlatıldığı raporda ayrıca Radyo Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) bu süreçlerde de bazı “medya kuruluşlarına eleştirel yayınları nedeniyle ayrımcı bir yaklaşımla yaptırım uygulamaya devam ettiği” ifade ediliyor.
Aralarında VOA Türkçe ve DW’nin de yer aldığı onlarca medya kuruluşunun online içeriklerine uygulanan yasaklar da raporda kaydedilen ihlaller arasında.
AB ülkelerinde en fazla ihlal “sözlü saldırı” kategorisinde
Hem AB ülkeleri hem de aday ülkeler arasında medya kuruluşlarına ve çalışanlarına karşı en fazla tehdit ve hak ihlalinin kaydedildiği ülkeler listesinde Türkiye’den sonra 77 ihlalle Ukrayna geliyor.
Rapora göre, AB adayı ülkelerde medyaya yönelik saldırı ve tehditlerin yüzde 28,7’si yasal baskı içerikli. Bunu, yüzde 28,4 oranla sözlü saldırılar ve yüzde 23,1 oranla sansür takip ediyor.
AB üyesi ülkelerde ise kaydedilen medya özgürlüğü ihlallerinin yüzde 35,8’ini sözlü saldırılar oluşturuyor. Bu ülkelerde medyaya karşı yasal baskı yoluyla gerçekleşen ihlallerin oranı yüzde 24,8, fiziksel saldırıların oranıysa yüzde 21,2 olarak belirlendi.
Raporda, medya çalışanlarına yönelik polis ve diğer güvenlik gücü görevlilerinin uyguladığı şiddet ve tehdit vakalarının da son dönemlerde artışta olduğunun altı çiziliyor.
Forum