ABD'nin de destek verdiği Suriye Demokratik Güçleri (SDG), Türk istihbaratının Suriye’de bir kampa sızarak Moldovalı bir anne ve 4 çoçuğunu kamptan kaçırmasının kendileri açısından dehşet verici olduğunu ifade ediyorlar.
Cuma günü Türk yetkililer de ilk olarak basına yansıyan operasyonu doğruladılar. Bir yetkili, ailenin özel hazırlanmış bir su tankeri içerisine gizlenerek kaçırıldığını söyledi.
Ancak böylesi bir kaçırma operasyonuna neden gerek duyulduğuna ilişkin detaylı bilgi paylaşılmadı.
SDG'nin siyasi kanadının ABD Temsilcisi Sinam Muhammed Amerika’nın Sesi’ne yaptığı değerlendirmede “Küresel koalisyon ülkelerden vatandaşlarını geri almasını istedi. Moldova bu kadını istemedi. Moldova’nın bu kadının ülkesine gönderilmesini neden talep etmediğini bilmiyorum” dedi.
IŞİD’le bağlantılı kadın ve çocukların bulunduğu El Hol kampının denetimi ve güvenliği SDG tarafından sağlanıyor. Benzer şekilde Amerika’nın desteklediği bu güçler Suriye’nin kuzeyinde yaklaşık 10 bin IŞİD militanının bulunduğu hapishaneleri de kontrolünde tutuyor.
Türk medyasında yer alan haberlere göre operasyon Moldovalı yetkililerin talebi üzerine Türk istihbarat servisi tarafından gerçekleştirildi.
Adının açıklanmasını istemeyen bir yetkili Natalia Barkal isimli kadın ve dört çocuğunun 2019 yılının Ocak ayından bu yana El Hol kampında olduklarını söyledi.
Moldova Cumhurbaşkanı Igor Dodon, Barkal ve ailesinin Kişinev Uluslararası Havalimanı’ndaki görüntülerini de içeren bir Twitter mesajı paylaştı.
Cumhurbaşkanı Dodon, ailenin getirilmesinin kendisinin inisiyatifiyle gerçekleştirildiğini söyledi.
Suriyeli Kürt yetkililere göre Barkal, El Hol kampına IŞİD’le bağlantılı diğer binlerce kadın ve çocukla birlikte getirildi.
Türk medyası, Barkal’ın eşiyle birlikte ticaret yapmak üzere 2013 yılında Suriye’nin Menbiç şehrine gittiklerini yazdı. Ancak haberlere göre Barkal’ın eşi 2017 yılındaki çatışmalarda hayatını kaybetti.
Suriyeli Kürt yetkililer, Türkiye’nin operasyonunu gereksiz ve tehlikeli olarak nitelediler. Yetkililere göre Barkal’ı kaçırma operasyonu, diğer IŞİD tutukluları ve militanlarını da cesaretlendirdi.
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, El Hol Kampı’nda binlerce IŞİD’li kadın ve çocuklarının bulunduğunu ve Türkiye’nin kaçırma girişimleriyle bu kadınları dünyaya karşı şantaj aracı olarak kullanmaya çalıştığını öne sürdü.
Açıklamada Türkiye’nin 17 Temmuz 2020’de Moldovalı bir kadın ile çocuklarını kamptan kurtardığını iddia etmesinin tehlikeli olduğu belirtildi; ‘’Bu operasyon Türkiye’nin bölgede IŞİD’i yeniden diriltilmesi için süregelen çabalarının önemli bir kanıtı’’ denildi.
Fiili bir oluşum olan özerk yönetim, diğer ülkelere de çağrıda bulunarak, IŞİD üyelerini kaçırmasından, kabul etmesinden ve bölgedeki uyuyan IŞİD hücrelerine desteğinden dolayı Türkiye’nin sorumlu tutulmasını talep etti.
Amerika Dışişleri Bakanlığı, Suriye’deki yabancı IŞİD savaşcıları ve ailelerinin ait oldukları ülkeler tarafından teslim alınması konusunda baskı yapıyor ancak ülkeler buna pek yanaşmıyorlar.
Türk yetkililer Amerika’nın Sesi’nin operasyona ilişkin sorularına yanıt vermediler.