ANKARA – Türkiye, Kırım’ın Rusya’ya bağlanmasını tanımayacağını açıkladı ancak ABD ve Avrupa ülkeleri gibi ekonomik yaptırım kararlarına imza atması enerji bağımlılığı nedeniyle zor görünüyor.
Galatasaray Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Füsun Türkmen’e göre, Türk Hükümeti’nin hangi çizgide durmayı tercih edeceği Rusya ile ilişkilerin kısa vadedeki geleceğini belirleyecek.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye’nin tavrını Kırım referandumunu “gayri meşru ve gayri hukuki” olarak tanımlayarak açıklarken Rusya ile yine de diplomatik çözüm bulunabileceği mesajı verdi. Ancak bir gün sonra Rusya Federasyonu Cumhurbaşkanı Vladimir Putin, Kırım’ı topraklarına katmaktan vazgeçmeyeceğini açıkladı. Şimdi NATO üyesi bir ülke olması ve Kırım’daki Tatarlar açısından Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü savunan tutumu nedeniyle Türkiye’nin, Rusya’ya karşı nasıl bir tavır takınacağı merakla bekleniyor.
Türkiye ile Rusya arasındaki ekonomik ilişkileri değerlendirdiğimizde, DEİK Türk-Rus İş Konseyi’nin 2012’deki verileri söz konusu. Buna göre, Rusya, Türkiye’den yüzde 2.18 oranında ithalat yapıyor. Rusya’nın, Türkiye’ye ihracatı ise yüzde 5.22 oranında. Türkiye, bu noktada Rusya’dan doğalgaz alıcısı konumunda. Türkiye’nin turizmdeki en önemli ziyaretçi kaynağı ülkelerden biri de Rusya olarak görünüyor. TÜİK’in sınır giriş-çıkış verilerine göre, 2012 yılında Rusya Federasyonu’ndan Türkiye’ye giriş yapan yabancı sayısı 3 milyon 599 bin 925 kişi. Bu rakam Türkiye’ye 2012 yılında giriş yapan yabancıların yüzde 11.33’ünü Rusların oluşturduğunu ortaya koyuyor.
Türkmen: Politika ve aşkta daima ve asla yoktur
Türkiye ile Rusya arasındaki ekonomik ilişki Ankara’nın yaptırımlar konusunda elini kolunu bağlayacak mı sorumuzu, Galatasaray Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Doç.Dr. Füsun Türkmen yanıtladı.
Türkmen, “Türkiye’nin Rusya’ya ekonomik yaptırım kararı alıp almaması, Hükümet’in nerede durmayı tercih etmesine bağlı olacaktır. Türkiye, NATO müttefikleriyle aynı çizgide olacak mı bu soruyu şimdiden yanıtlamak zor. İlk aşamada Kırım’ın referandumunu tanımadığımız için devamını getirecek miyiz, ikili ilişkiler açısından tahminde bulunabilmemizi güçleştiriyor. Bir Macar atasözünde denildiği gibi; politika ve aşkta daima ve asla yoktur” dedi.
Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Füsun Türkmen, Avrupa ülkeleri açısından Rusya’ya enerji bağımlılığı sorunu bulunduğunu anımsattı ancak örneğin Almanya’nın Rusya’ya yaptırım kararı aldığını kaydetti. Bu nedenle Türkiye’nin de yaptırım uygulamak gibi bir noktada hareket edebileceğini belirten Türkmen, “Bugün uluslararası politikada, insan hakları değerleri bakımından da tavır alınması söz konusu. Dolayısıyla her şeyi ekonomik bağımlılıklar ile hesaplamak ve adım atmak yanlış olacaktır” diye konuştu.
Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius’un G-8 üyesi yedi ülke adına Rusya’nın üyeliğini askıya aldıkları açıklamasını da değerlendiren Türkmen, “Son derece doğal bir tepki. Rusya, Kırım ile birleşme kararıyla uluslararası hukuku göz göre göre ihlal etti. Avrupa ve ABD’nin yaptırım kararı alması da hukuki bir tavır olarak görünüyor. Ancak fiilen de olan oldu” dedi.
Türkiye’nin diplomatik çözüm çağrısını sorduğumuz Türkmen, “Rusya açısından bunun artık geri dönüşü yok. Bundan sonra diplomatik çözüm neyi ifade eder bilemiyorum. Maalesef Kırım konusunda, diplomatik çözüm noktası aşılmış durumda görünüyor. Ukrayna’nın doğusunu talep etme gibi bir tavrı olsa belki diplomatik girişimden söz edilebilirdi. Ama zaten Putin, Kırım ile yetinecekleri yönünde mesajlar verdi” diye konuştu.
Dış politikada ‘iki kere iki dört eder’ gibi kesin sonuçlara varılamayacağını kaydeden Türkmen, “Türkiye’nin de Batı ülkelerinin de Rusya ile nasıl bir çözüme varacağını şimdiden tahmin etme mümkün değil ancak Putin açısından Kırım’ın artık Rus toprağı gibi algılandığı açık” dedi.
Galatasaray Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Füsun Türkmen’e göre, Türk Hükümeti’nin hangi çizgide durmayı tercih edeceği Rusya ile ilişkilerin kısa vadedeki geleceğini belirleyecek.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye’nin tavrını Kırım referandumunu “gayri meşru ve gayri hukuki” olarak tanımlayarak açıklarken Rusya ile yine de diplomatik çözüm bulunabileceği mesajı verdi. Ancak bir gün sonra Rusya Federasyonu Cumhurbaşkanı Vladimir Putin, Kırım’ı topraklarına katmaktan vazgeçmeyeceğini açıkladı. Şimdi NATO üyesi bir ülke olması ve Kırım’daki Tatarlar açısından Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü savunan tutumu nedeniyle Türkiye’nin, Rusya’ya karşı nasıl bir tavır takınacağı merakla bekleniyor.
Türkiye ile Rusya arasındaki ekonomik ilişkileri değerlendirdiğimizde, DEİK Türk-Rus İş Konseyi’nin 2012’deki verileri söz konusu. Buna göre, Rusya, Türkiye’den yüzde 2.18 oranında ithalat yapıyor. Rusya’nın, Türkiye’ye ihracatı ise yüzde 5.22 oranında. Türkiye, bu noktada Rusya’dan doğalgaz alıcısı konumunda. Türkiye’nin turizmdeki en önemli ziyaretçi kaynağı ülkelerden biri de Rusya olarak görünüyor. TÜİK’in sınır giriş-çıkış verilerine göre, 2012 yılında Rusya Federasyonu’ndan Türkiye’ye giriş yapan yabancı sayısı 3 milyon 599 bin 925 kişi. Bu rakam Türkiye’ye 2012 yılında giriş yapan yabancıların yüzde 11.33’ünü Rusların oluşturduğunu ortaya koyuyor.
Türkmen: Politika ve aşkta daima ve asla yoktur
Türkiye ile Rusya arasındaki ekonomik ilişki Ankara’nın yaptırımlar konusunda elini kolunu bağlayacak mı sorumuzu, Galatasaray Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Doç.Dr. Füsun Türkmen yanıtladı.
Türkmen, “Türkiye’nin Rusya’ya ekonomik yaptırım kararı alıp almaması, Hükümet’in nerede durmayı tercih etmesine bağlı olacaktır. Türkiye, NATO müttefikleriyle aynı çizgide olacak mı bu soruyu şimdiden yanıtlamak zor. İlk aşamada Kırım’ın referandumunu tanımadığımız için devamını getirecek miyiz, ikili ilişkiler açısından tahminde bulunabilmemizi güçleştiriyor. Bir Macar atasözünde denildiği gibi; politika ve aşkta daima ve asla yoktur” dedi.
Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Füsun Türkmen, Avrupa ülkeleri açısından Rusya’ya enerji bağımlılığı sorunu bulunduğunu anımsattı ancak örneğin Almanya’nın Rusya’ya yaptırım kararı aldığını kaydetti. Bu nedenle Türkiye’nin de yaptırım uygulamak gibi bir noktada hareket edebileceğini belirten Türkmen, “Bugün uluslararası politikada, insan hakları değerleri bakımından da tavır alınması söz konusu. Dolayısıyla her şeyi ekonomik bağımlılıklar ile hesaplamak ve adım atmak yanlış olacaktır” diye konuştu.
Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius’un G-8 üyesi yedi ülke adına Rusya’nın üyeliğini askıya aldıkları açıklamasını da değerlendiren Türkmen, “Son derece doğal bir tepki. Rusya, Kırım ile birleşme kararıyla uluslararası hukuku göz göre göre ihlal etti. Avrupa ve ABD’nin yaptırım kararı alması da hukuki bir tavır olarak görünüyor. Ancak fiilen de olan oldu” dedi.
Türkiye’nin diplomatik çözüm çağrısını sorduğumuz Türkmen, “Rusya açısından bunun artık geri dönüşü yok. Bundan sonra diplomatik çözüm neyi ifade eder bilemiyorum. Maalesef Kırım konusunda, diplomatik çözüm noktası aşılmış durumda görünüyor. Ukrayna’nın doğusunu talep etme gibi bir tavrı olsa belki diplomatik girişimden söz edilebilirdi. Ama zaten Putin, Kırım ile yetinecekleri yönünde mesajlar verdi” diye konuştu.
Dış politikada ‘iki kere iki dört eder’ gibi kesin sonuçlara varılamayacağını kaydeden Türkmen, “Türkiye’nin de Batı ülkelerinin de Rusya ile nasıl bir çözüme varacağını şimdiden tahmin etme mümkün değil ancak Putin açısından Kırım’ın artık Rus toprağı gibi algılandığı açık” dedi.