Türkiye’de eğitim komisyonunun anaokulundan itibaren çocuklara zorunlu din ve “değerler eğitimi” verme ve Osmanlıca’yı da zorunlu hale getirme önerileri tartışma yarattı
Eğitim komisyonundan çıkan öneriler eğitimi tekrar siyasi gündemin merkezine taşırken CHP, hükümeti Osmanlıca derslerini zorunlu kılarak ideolojik davranmakla suçladı.
Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan eleştirilere “İsteseler de istemeseler de Osmanlıca öğretilecek,” diyerek yanıt verdi.
Eğitim komisyonu liselerde zorunlu din derslerinin haftada ikiye çıkarılması çağrısında bulunurken anaokullarında da “değerler eğitimi”ne başlanmasını önerdi.
Zaman Today gazetesiyazarı Cengiz Aktar, Erdoğan’ın istediği şekilde “dindar gençlik,” yaratmak ve bu gençlerin İslam’ı kendisinin anladığı biçimde anlayan ahlaklı kişiler olmasını istediği görüşünde.
Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde İmam Hatipler’de okuyan çocuk sayısı 65 binden 1 milyonun üzerine çıktı.
Bu okullarda haftada 13 saat din eğitimi verilirken, kızlar ve erkekler de kesin biçimde ayrılıyor. Son iki yıl içinde birçok laik eğitim veren devlet okulu İmam Hatipler’e dönüştürüldü.
Amerika’nın Sesi’ne açıklamalarda bulunan bir anne, çocuğunun gittiği okulun müdürünün kendilerine hiçbir şeyin değişmeyeceğini söylediğini, ancak kayıt günü başka bir müdürün atandığını ve okulun İmam Hatib’e çevrildiğini öğrendiklerini ve yapabilecekleri herhangi bir şey olmadığını belirtti.
İstanbul’da okulların İmam Hatib’e dönüştürülmesi ile ilgili protestolar yaşandı.
Ancak Erdoğan dini eğitimin, uyuşturucu bağımlılığı ve ırkçılık gibi toplumsal sorunların panzehiri olduğuna inanıyor.
Diyanet İşleri’nden üst düzey bir yetkili, laikliğin Türkiye’de dini yaşamı tehdit ettiğini önesürdü.
İstanbul Doğuş Üniversitesi’nden İstar Gözaydın hükümetin Türk toplumunu değiştirdiği görüşünde.
Diyanet İşleri’nin hastanelerde, kadın sığınma evleri ve diğer kurumlarda daha etkin hale geldiğini belirten Gözaydın, daha muhafazakar bir toplumun inşa edildiğini ancak bu toplumda din özgürlüğüne yer verilmediğini söylüyor.
Geçenlerde yapılan bir hükümet anketine göre halkın yüzde 70’i dinsel konularda hassas olduklarını belirtiyor.
Muhalefet ise İslamcı AKP ve Cumhurbaşkanı’nın 1923’te kurulan laik cumhuriyeti sona erdirmeyi amaçladığını önesürüyor.
