Erişilebilirlik

Türkiye’nin İncirlik Üssü’nü Kapatmasının Sonuçları Ne Olur?


'Üslerin Kapanması için Köprünün Altından Çok Sular Akması Lazım'
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:05:27 0:00

ABD Kongresi’nin Ermeni soykırımı iddiasını tanıma kararı almasıyla Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi satın alması karşılığında ekonomik ve askeri yaptırımlar uygulama girişimine karşı Türkiye’nin İncirlik Üssü’nü kapatmayı gündeme alması, uzmanlarca “düşük ihtimal, askeri ve diplomatik açıdan sakıncalı” olarak yorumlandı.

ABD’de Temsilciler Meclisi’nin ardından Senato’nun da Ermeni soykırım iddiasını tanıma kararını kabul etmesi ve ABD Kongresi’nin gündeminde Türkiye’yi hedef alan yaptırımlar içeren tasarı hazırlıklarının bulunması, Türkiye’deki rahatsızlığı arttırdı.

Türk-Amerikan ilişkilerinde bazen muhalefet cephesi tarafından seslendirilmekte olan “Adana’daki İncirlik Üssü’nün ABD’ye kapatılması” yönündeki görüş artık hükümet cephesinde de ifade edilmeye başlandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iki gün önce yaptığı açıklamada ABD Senatosu’nun attığı son adım nedeniyle ABD Kongresi’ne tepki göstererek, “hepsi bizim tasarrufumuzda olan kararlardır. Böyle bir kararı vermemiz gerektiği anda bu kararı alma yetkisi bize aittir. Yeri geldiği zaman otururuz bütün heyetlerimizle beraber, kapatılması gerekiyorsa İncirlik'i de kapatırız, Kürecik’i de kapatırız. Yaptırımlar gibi tedbirlerin hayata geçirilmesi durumunda, biz de bunlara mütekabiliyet çerçevesinde gereken cevabı veririz. ABD'nin ilişkilerimizde tamiri mümkün olmayan adımlar atmaması her iki taraf için de çok önemlidir. Türkiye bir kabile devleti değildir. 780 bin kilometrekarelik ve 2 bin yılı aşkın bir tarihe sahip olan Türkiye'ye bu tür yaklaşımları reva görmek karşılıksız kalacak bir şey değildir. Bunun için de ne gerekiyorsa, mütekabiliyet esasına dayalı olarak biz bu adımları atarız. Kaldı ki biz sizinle stratejik ortağız. Biz senle NATO'da ortak değil miyiz? Beraberiz. Bu stratejik ortaklığa yakışıyor mu?” demişti.

Bunun ardından Türk-Amerikan ilişkilerinde Adana’daki İncirlik Askeri Üssü’nün ABD’ye kapatılması hamlesiyle neler olabileceği merak konusu oldu.

İncirlik Üssü’nün akıbetini sorduğumuz Kültür Üniversitesi ve Milli Güvenlik Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Köni ile Emekli Büyükelçi Faruk Loğoğlu, Türkiye’nin üssü kapatma yönünde bir karar almasını “düşük ihtimal” olarak yorumladı. Köni, bunun Türk Silahlı Kuvvetleri’nce (TSK) uygun görülmeyeceği yani askeri olarak istenmeyeceği yönündeki görüşünü aktardı. Loğoğlu ise, iki ülke ilişkilerini diplomatik müzakerelerden uzaklaştırabilecek ve Türkiye’ye Avrupa ile Ortadoğu’daki ilişkileri bakımından da zarar verebilecek bir karar olacağını söyledi.

“Bu durumu diplomatik retorik olarak görüyorum”

Prof. Dr. Hasan Köni, VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada, Adana’daki İncirlik Üssü ile Malatya’daki Kürecik Radar Üssü’nü kapatması ihtimalini Türkiye’nin savunması bakımından değerlendirmek gerektiğine işaret etti. İncirlik ve Kürecik’in Türkiye’nin savunması için kurulmuş olduğunu ve Ortadoğu bölgesiyle ilgili görevleri bulunduğunu söyleyen Köni, TSK’nın NATO sistemi dışında kalmayı arzu etmeyeceğini ve Türkiye’nin hali hazırda Rusya’yla da her konuda uyuşmadığını ifade etti. Köni, “Kürecik ve İncirlik’in kapatılması, Türkiye’nin savunmasıyla ilgili bir konu aynı zamanda. Bunlar bir takım dış görevler de alabiliyorlar, Ortadoğu konusunda. Asıl kuruluş amacı Türkiye’nin savunması. O dış görevler sonradan özel izinlerle alınıyor. Kürecik de bir NATO meselesi. Benim görebildiğim kadarıyla asker, NATO’nun dışında kalmaktan hoşnut olmayacak gibi gözüküyor. Sebebi; NATO’nun dışında kalındığında Türkiye aleyhineçok değişik gelişmeler olabilir. Öte yandan Rusya’nın, Türkiye'yle ilişkileri belli bir boyutta ancak uyuşmadığı konular da var. Zaten NATO'dan ayrı kalırsa o tür bir gücü ortaya koyması mümkün değil” dedi.

'Üslerin Gündeme Gelme Nedeni ABD Kongresi'nin Tutumu'
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:01:36 0:00

Türkiye’nin İncirlik ve Kürecik üslerini kapatmayı gündeme getirmesini ABD Kongresi’nin tutumuyla ilişkili gördüğünü vurgulayan Köni, ABD’de de Türkiye aleyhine tasarıyı hayata geçecek bir hamle gelmeyeceğini düşündüğünü anlattı. Köni, “Bunu bir karşı diplomatik retorik olarak görüyorum. Nasıl Amerikan Kongresi bu tür bir karar aldığında Amerikan derin devleti sisteme giriyor. Yani Pentagon, Dışişleri Bakanlığı ve Beyaz Saray devreye giriyor ve bu olay duruyor. Ermeni tasarısında da öyle olacağını tahmin ediyorum. O yüzden biraz piyasalar heyecanlanıyor. Onun dışında gerçek bir boyutta uygulama olacağını zannetmiyorum” ifadelerini kullandı.

“Türkiye’nin NATO, Avrupa ve Ortadoğu ilişkileri olumsuz etkilenir”

Emekli Büyükelçi Faruk Loğoğlu da, VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada, Türk – Amerikan ilişkilerinde son dönemde her geçen gün taraflarca zaten sıkıntılı ilişkileri daha da zorlayacak adımlar atıldığını söyledi. “ABD Kongresi’nin attığı adımlar, her iki kanatta (Temsilciler Meclisi ve Senato) Ermeni soykırımı iddiasına ilişkin tasarının kabul edilmesi ve Senato gündemindeki yaptırımlar meselesi gibi. Ankara yönetimi de, ABD Kongresi’nin bu adımlarına tepki vermek zorunluluğu hissediyor” diyen Loğoğlu, ilk defa Ankara’da hükümet cephesinde Adana’daki İncirlik Üssü ve Malatya-Kürecik’deki Radar Üssü’nün kapatılmasından söz edilmeye başlandığını vurguladı.

Türkiye’nin İncirlik Üssü’nü gündeme taşımasını “blöf” olarak değerlendirmemek gerektiğini vurgulayan Loğoğlu, “İncirlik Üssü, Türkiye’nin kendi askeri üssü ama sadece ABD değil NATO üyelerine açık bir NATO askeri üssü. Kürecik Radar Üssü ise, NATO’ya tahsisli bir NATO üssü statüsüne sahip. Ama o aşamaya geldiğimizi düşünmüyorum. Bunun için köprünün altından çok sular akması lazım. Akılcı düşünce itibariyle ABD ile Türkiye’nin bunları görüşmesi gerekiyor. Başkan Trump’ın şu aşamada ABD Kongresi nezdinde yapabileceği pek bir şey yok ama bundan sonrasında gündeme alınacak yaptırım tasarılarını önlemek için ciddi adımlar atması lazım. Türk-Amerikan ilişkileri özellikle bugünkü koşullarda her iki taraf için önemlidir. Bu ilişkilerde kopma olmaması her iki tarafın da yüksek çıkarlarına hizmet edecektir” dedi.

Eğer Türkiye, İncirlik ve Kürecik’i kapatma yoluna giderse ne olacağını sorduğumuz Loğoğlu, “Birincisi, Türk – Amerikan ilişkilerini dönülmesi çok zor bir noktaya getirir. İkincisi, sadece ABD’nin değil NATO müttefiklerimizi de rahatsız ettiği üzere Türkiye’nin gün geçtikçe savunma alanında Rusya’ya bağımlı ve gereğinden fazla yakın bir ilişki içerisine girdiği anlamına gelir. Üçüncüsü, Türkiye’nin zaten kırık vaziyetteki Avrupa Birliği ve NATO’daki Avrupa ülkeleriyle ilişkilerini de olumsuz etkileyecektir. Dördüncüsü de Türkiye’nin Ortadoğu coğrafyasındaki ağırlığı bakımından da olumsuz etkisi olur, çünkü bölgedeki ağırlığı Türkiye’nin batı coğrafyası içerisinde yer alması ve özellikle de NATO üyesi olmasından kaynaklanıyor. Eğer bu algı kaybolursa Türkiye, bugün dış politikada yalnızlaşmış bir ülke olma durumunun da ötesinde ayrıca zayıflamış bir ülke noktasına sürüklenir” diye konuştu.

Türkiye’nin İncirlik Üssü’nde sadece ABD askerlerini çıkarma işlemi uygulayabileceğini ve diğer NATO üyelerine açık tutma kararı alabileceğini kaydeden Loğoğlu, ancak bunun da NATO dayanışması bakımından kötü bir fotoğraf olacağını söyledi.

“İkili ilişkilere başkanlar dışındaki kurumlar dahil edilmeli”

Geçmişte Dışişleri Bakanlığı Müsteşarlığı, Türkiye’nin Washington Büyükelçiliği görevlerinde bulunmuş olan Loğoğlu, şu aşamada Türk – Amerikan ilişkilerinde sadece “başkanlar düzeyinde” yani Erdoğan ile Trump arasındaki ikili müzakerelerle ilişkileri yürütme yaklaşımı gözlendiğini de aktardı. Bunun da ilişkilerde sıkıntıya yol açtığını işaret eden Loğoğlu, “Gerek Cumhurbaşkanı Erdoğan ve gerekse Başkan Trump, Türkiye-ABD ilişkilerini sadece kendi eksenlerinde yani iki başkan ekseninde yürütebileceklerini düşünüyorlar. Özellikle de ABD bakımından hiç böyle değil. ABD Kongresi var, düşünce kuruluşları var, lobicilik faaliyetleri var, Amerikan medyası var. Türkiye bakımından belki biraz daha Erdoğan ekseninde yürütülebileceği iddia edilebilir ancak Türkiye’de de kamuoyu ve muhalefet var. Şu anda iki ülke ilişkileri, iki başkan tarafından olumlu yaklaşımla sürdürülmesi yanı sıra diğer kuruluşları da bunun içerisine dahil etmeleri yararlı ve gerekli görünüyor” dedi.

ABD ve Türkiye’nin ikili ilişkileri “stratejik öneme sahip” olarak adlandırdığını ancak bunun gereklerini yerine getirmediğini belirten Loğoğlu, “Sadece ABD değil Türkiye bakımından da atılabilecek adımlar atılmıyor. Mesela S-400 füze sistemi meselesi daha başta türlü çözümlenebilirdi” görüşünü de sözlerine ekledi.

  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

  • 16x9 Image

    Mehmet Sümer

    Mehmet Sümer, CNN Türk, Haber Türk ve TRT kanallarında haber spikeri, dış haberler muhabiri ve savaş muhabiri olarak çalıştı. TRT Bağdat Temsilciliği ve New York Temsilciliği görevlerinde bulundu. Irak, Ukrayna, Mısır ve Suriye iç savaş ve karışıklıkları başta olmak üzere dünyanın birçok noktasından canlı yayınlar, haber ve röportajlar yaptı. 2016 Aralık ayından bu yana Amerika'nın Sesi kadrosunda görev yapıyor.

XS
SM
MD
LG