Erişilebilirlik

'Yaptırımlar En Çok Türkiye'yi Zarara Uğratır'


2018’in Kasım ayında İran’a yönelik ekonomik yaptırımları devreye sokan ABD, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu sekiz ülkeye altı aylığına muafiyet tanımıştı. Washington, Türkiye ile birlikte Çin, Japonya, Güney Kore, Tayvan Hindistan, Yunanistan ve İtalya’nın da yararlandığı muafiyetin 1 Mayıs’ta sona ereceğini açıkladı.

Türkiye, yaptırım kararının ardından en uzun sınıra sahip olduğu doğu ve güneydoğu komşusu İran’dan petrol alımını hızla azalttı.

2017 yılında petrol ithalatının %44’ünü karşıladığı İran’dan ayda ortalama 1 milyon ton ham petrol tedarik eden Türkiye, 2018’in Aralık ayında bu miktarı 100 bin tona kadar düşürdükten sonra, 2019’un Ocak ayında nispi bir artışa giderek ithalatı 300 bin tona çıkardı.

Mithat Rende: “Türkiye büyük zarara uğrar”

OECD İcra Komitesi Başkanlığı da yapmış olan Türkiye’nin eski Katar Büyükelçisi Mithat Rende, ABD’nin İran’a tek taraflı yaptırım kararını uluslararası hukuk açısından sorunlu bulurken sekiz ülke için aldığı muafiyet kararından vazgeçmesinin de en çok Türkiye’yi zarara uğratacağını dile getiriyor.

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Rende, “ABD yalnız bizi değil Avrupa’daki Uzakdoğu’daki müttefiklerini epey zor duruma sokmuş oluyor. Ama Tüpraş rafinerileri İran kaynaklı ağır petrolü, petrol üretmeye göre ayarlanmış. Bu tür petrolü Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Libya’dan sağlamak mümkün değil. Onların petrol daha ince bir tür. İran petrolü alınmaması durumunda maliyetler artacak. Türkiye, gerçekten büyük zarara uğrar. ABD, İran’ın Ortadoğu’da başta Suriye olmak üzere Hamas, Hizbullah Husiler’le ilişkisini kesmek istediği anlaşılıyor. Ama mesela Çin’in petrol ilişkisini keseceğini sanmıyorum. Hindistan da özel sektör alımını durdurdu ama devlet şirketlerinin tamamıyla durduracaklarını sanmıyorum. Bu yaptırımlar ters tepebilir” dedi.

Mithat Rende: “Trump, İran konusunda müttefiklerinin de görüşünü almalı, diyalog yoluna gitmeli”

1 Ocak’ta 54 dolar olan Brent tipi petrolün 25 Nisan itibarıyla 75 doların üstüne çıktığına dikkat çeken Türkiye’nin eski Katar Büyükelçisi, bu artışın ABD Başkanı Trump’ı yaklaşan seçimlerde zor duruma sokabileceğinin de altını çiziyor.

Mithat Rende, “Trump, bu ısrarından nasıl bir fayda umuyor? Brent tipi petrol 75 doları, Batı Teksas petrolü 66 doları gördü. Acaba, ABD Başkanı seçime giderken seçmene verdiği ‘Yeniden Büyük Amerika’ sözünü tutabilecek mi? Ayrıca siz ‘önce Amerika’ deyince, başkaları ‘önce Polonya’ ya da ‘önce Fransa’ diyor. 60-70 yıllık dünya düzeni yerle bir ediliyor. Çin veya başka bir ülke, ‘farklı düzen arayışındayız’ dediğinde kızıyorlar, bu böyle olmaz. ABD, Dolar’ın uluslararası değişim birimi olarak kalmasını, Dolar’ın dünyadaki hakimiyetini sürdürmesini istiyorsa izahı güç hareketlerden uzak durması lazım. Trump, Obama’nın imzaladığı anlaşmadan memnun değilse özendirici yolla müttefiklerinin de görüşünü alarak diyalog ve diplomasiyle değiştirmeli. Bu durum en çok İran’ın komşularını ve en fazla da Türkiye’yi olumsuz etkiliyor”dedi.

Eski Katar Büyükelçisi, geçtiğimiz hafta İran Dışişleri Bakanı Cevat Zarif’le yaptığı görüşme sonrası "ABD'ye önümüzdeki süreçte de bu ambargoların yanlış olduğunu anlatmaya devam edeceğiz" diyen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun sözlerine bakarak Türkiye’nin de tıpkı Avrupa Birliği gibi - 'special purpose vehicule' da denen- İran’la özel bir ticaret mekanizmasının kurulma çalışmalarını yürüttüğünü düşünüyor.

Ancak Türkiye-İran ilişkilerinde yalnız petrol değil doğal gaz ithalatı, lojistik, sınır ticareti ve turizm de önemli bir yer tutuyor.

Bilgin Aygül: “Türkiye, İran yaptırımlarından büyük zarar görür, mutlaka Saddam dönemindeki Ürdün gibi ayrıcalık tanınmalı”

Türk İran İş Konseyi'nin eski Başkanı Bilgin Aygül, Türkiye’nin uğrayacağı zararın telafi edilebilmesi için Saddam yönetiminde Irak’a uygulanan ambargo sırasında Ürdün’ün oynadığı rolün bugün Türkiye’ye uyarlanmasının şart olduğu görüşünde.

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Aygül, “Öncelikle bu karar sonrası bütün dünyada petrol fiyatlarında artış görülecek. Bize gelince, Türkiye olarak İran’dan yalnızca petrol ithal etmiyoruz ki. Petrol türevleri ve doğalgaz dışalımı da yapıyoruz. Kullandığımız doğal gazın %17’sini İran’dan ithal ediyorduk. Gaz türevleri alıyoruz. 2015’te devreye soktuğumuz tercihli ticaret anlaşması yakın zamanda ivme kazanmıştı. Ama şimdi hiçbir banka akreditif açmıyor. İran’dan Türkiye’ye 2,5 milyon turist geldi. Şimdi o da sekteye uğrayacak. Türkiye, İran üzerinden Basra’ya, Afganistan’a, Pakistan’a, Türkmenistan’a mal ihraç ediyordu. Taşımacılık sektörü de zarar görecek. Burada yapılması gereken bir şey var. Irak’a ambargo sürecinde Irak halkının ihtiyaç duyduğu mallar Ürdün üzerinden gitti. İran’da 80 milyon insan var. Onların cezalandırılmaması gerekiyor. Türkiye’ye tıpkı Saddam döneminde Ürdün’e yapıldığı gibi ayrıcalık sağlanmalı” dedi.

Bu arada ekonomisi zora giren İran’ın bu muafiyetlerin de kaldırılmasıyla daha büyük ekonomik zorluk yaşaması halinde ülkesinde sığınmacı olarak bulunan 2 milyon civarındaki Afgan nüfusun Türkiye’ye doğru hareketlenme ihtimali de Ankara tarafından kaygı verici bulunuyor.

STÜDYO VOA

Adams soruşturmasında sorgulanacak yeni Türk işadamları var mı? – 30 Eylül
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG