Rusya'nın Ukrayna'ya saldırmasından iki gün sonra Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyelerinin büyük çoğunluğu, Moskova’nın birliklerini geri çekmesini talep eden karar için oylama yaptı. Ancak Rusya'nın vetosu, bu kararı engelledi.
BM'nin en güçlü birimi olarak tasarlanan Güvenlik Konseyi'nde şimdiye kadar, Kore Savaşı'ndan İsrail-Filistin anlaşmazlığı ve iklim değişikliğine kadar birçok oylamada veto hakkı kullanıldı. Güvenlik Konseyi'nin 15 üyesinin sadece beşinin, ABD, Çin, Fransa, Rusya ve İngiltere'nin veto hakkı var ve bu ülkelerin her biri, yıllar içinde veto güçlerini kullandı.
BM Güvenlik Konseyi'nin yapısının değiştirilmesi ya da veto hakkının sınırlandırılması için 50 yıldan fazladır bazı öneriler ortaya atılıyor. Şimdiyse yeni bir yaklaşım ivme kazanıyor gibi. Bu çerçevede, veto edilen konuların, BM üyelerinin tamamının incelemesine sunulması gündemde.
Liechtenstein'ın öncüsü olduğu öneri, ABD dahil şimdiye kadar 55 ülkenin desteğini aldı. 193 üye ülkenin temsilcilerinden oluşan BM Genel Kurulu'nun öneriyi 26 Nisan’da görüşmesi bekleniyor.
BM politikaları uzmanı ve siyaset bilimi profesörü Thomas Weiss, "Bu gerçekten önemli bir girişim. Vetonun kutsal olmadığını ortaya koyuyor" diyor ve önerinin şeffaflığı teşvik ettiğini, birkaç güçlü ülkenin Güvenlik Konseyi kararlarını fazla açıklama yapmaya gerek duymadan geri çevirebildiği fikrini tartışmaya açtığını kaydediyor.
Öneriye göre veto hakkı kısıtlanmayacak; ancak Genel Kurul'da kamuoyuna açık tartışmaların başlatılmasına olanak tanıyacak. Veto oyu kullanan ülke ya da ülkelerin bu kararı ne gerekçeyle aldıklarının açıklanması talep edilecek.
Açılacak tartışmaların, dikkatlerin veto oyu kullananlara çevrilmesine ve diğer ülkelerin de sesinin duyulmasına yardımcı olması umuluyor.
Liechtenstein'ın BM Daimi Temsilcisi Christian Wenaweser, önerinin amacının "Uluslararası barış ve güvenlik meselelerinde veto hakkı olmayan ve Güvenlik Konseyi'nde bulunmayanların da sesinin duyulmasını sağlamak" olduğunu söyledi.
BM'nin 1945 yılında kuruluşundan bu yana Güvenlik Konseyi'nde daimi üye olan ve veto yetkisi bulunan beş ülke İkinci Dünya Savaşı müttefikleri İngiltere, Fransa, Çin, Sovyetler Birliği (bugünkü Rusya) ve ABD. Konseyin diğer üyeleri iki yıllık görev süreleri için seçiliyor.
BM Genel Kurulu'nun üye sayısı ve ele aldığı meselelerin kapsamı daha geniş olsa da Güvenlik Konseyi daha fazla güce sahip. Güvenlik Konseyi kararları bazen gözardı edilse de, hukuki açıdan bağlayıcı olarak kabul ediliyor. Konsey ayrıca farklı üye ülkelerin askerlerinin biraraya getirildiği barış güçleriyle, askeri adımlar da atabiliyor.
BM kayıtlarına göre şimdiye kadar 200'den fazla Güvenlik Konseyi tasarısı veto edildi. Şimdiye kadar en çok Sovyetler Birliği ve sonrasında Rusya veto hakkını kullandı. Ardından Amerika, İngiltere, Çin ve Fransa geldi.
Veto hakkı, Güvenlik Konseyi'nin işlevini felce uğrattığı, meşruluğuna ve kamunun BM'ye olan inancına zarar verdiği eleştirilerine neden oluyor. Rusya'nun Ukrayna'yı işgali, bu eleştirilerin daha da artmasına neden oldu.
Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski, 5 Nisan'da BM Güvenlik Konseyi'ne hitaben yaptığı konuşmada, "BM Güvenlik Konseyi'nde vetoyu ölüm silahına dönüştüren bir ülkeyle başa çıkmaya çalışıyoruz" demiş ve Konsey'in "işlevini etkili biçimde sürdüremediğini" kaydederek Rusya'nın üyelikten çıkarılmasını, reform yapmasını ya da "kendini lağvedip barış için çalışmasını" talep etmişti.
Liechtenstein'ın BM Daimi Temsilcisi Christian Wenaweser, veto ile ilgili öneriyi 2020 yılı Mart ayında getirmeyi planladıklarını, ancak Corona virüsü pandemisi nedeniyle bu girişimi ertelediklerini söyledi. Wenaweser, Ukrayna'daki çıkmazın öneriye verilen desteği arttırdığını kaydetti.
ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Linda Thomas-Greenfield ise geçen hafta Washington'un Liechtenstein'ın önerisine destek vereceğini açıklamış ve Rusya'nın "veto imtiyazını utanç verici şekilde sömürme siciline sahip olduğunu" söylemişti.
Thomas-Greenfield, yenilikçi olarak tanımladığı önerinin, veto hakkı olan ülkelerin "hesap verilebilirlik, şeffaflık ve sorumluluk" sahibi olması için atılan önemli bir adım olduğunu kaydetti.
Veto hakkı bulunan diğer ülkelerse Liechtenstein'ın önerisine henüz yanıt vermedi. Liechtenstein'ın BM Daimi Temsilcisi, Rusya'nın itirazlarını dile getirdiğini söyledi.