ABD Başkanı Joe Biden Ukrayna ve İsrail’e yardımın yanısıra iç siyasette hararetle tartışılan sınır güvenliğine ek bütçe ayrılmasını öngören tasarı konusunda Kongre’ye çağrıda bulundu. Demokrat Başkan Biden eski Cumhuriyetçi Başkan Donald Trump’ı, sınır güvenliği ve göçmenlik sistemi konusunu “silah olarak kullanmakla” suçladı.
Biden Trump’ın Temsilciler Meclisi ve Senato’daki Cumhuriyetçiler’i her iki siyasi partinin üzerinde anlaşma sağladığı tasarıya aleyhte oy vermeleri için “tehdit ettiğini ve gözdağı vermeye çalıştığını” söyledi.
ABD Başkanı, Cumhuriyetçi Kongre üyelerini “ilkeli bir duruş sergilemeye ve doğru olduğunu bildikleri şeyi yapmaya” davet etti.
ABD Senatosu’nda Demokratlar ve Cumhuriyetçiler’in üzerinde anlaştığı 118 milyar dolarlık paket Ukrayna ve İsrail’e yardımın yanısıra; sınır güvenliği adımlarını kapsıyor.
Bu hafta içinde tasarıya ilişkin ABD Kongresi’nde oylama yapılması planlanıyordu. Demokratlar’ın çoğunlukta olduğu Senato’da her iki siyasi partinin üzerinde uzlaşma sağladığı paket, Kongre’de kabul edilmeme riskiyle karşı karşıya.
Biden: “Tasarıya karşı çıkmak Putin’in ekmeğine yağ sürmektir”
ABD’de sınır güvenliği ve göçmenlik sistemindeki sorunlar, hem Biden hem de Trump’ın 2024 başkanlık seçimlerinde aday olduğu süreçte hararetle tartışılan konulardan biri.
Partilerüstü bir uzlaşma ile oluşturulan tasarının Donald Trump’tan gelen baskıyla yasalaşmama ihtimali bulunduğunu söyleyen Biden, “Tüm göstergeler bu tasarının Senato Genel Kurulu’na bile ilerlemeyeceği yönünde. Neden? Tek sebep: Donald Trump. Çünkü bunun kendisi için siyasi açıdan kötü olduğunu düşünüyor” diye konuştu.
Ukrayna’ya yardım için kullanılan bütçenin tükenmesi sebebiyle ilave bütçenin hayati önem taşıdığını vurgulayan Başkan Biden, Kiev’in şu anda bir “darboğazda” olduğunu söyledi.
ABD Başkanı, “Bu tasarıya destek vermek Putin’e karşı koymaktır. Tasarıya karşı çıkmaksa Putin’in ekmeğine yağ sürmektir.” ifadelerini kullandı.
Trump'ın seçim kampanyasından tepki
Eski Cumhuriyetçi Başkan Donald Trump'ın seçim kampanyasından yapılan açıklamada, Biden yönetiminin "sınırı yasa dışı şekilde geçen göçmenlerin kitlesel işgalinin" sorumluluğunu almadığı savunuldu.
Trump'ın politikalarının Amerika'nın tarihindeki en güvenli sınırı sağladığı iddia edildi.
Açıklamada, "Amerika'nın yasa dışı göçü caydırmakla hiçbir ilgisi olmayan bir sınır tasarısına ihtiyacı yok. Sınırı kapatmak için yürütme yetkisini kullanacak bir başkana ihtiyacımız var. Joe Biden bunu yapmayı reddediyor ancak Başkan Trump bunu ilk günden halledecek" ifadeleri kullanıldı.
Beyaz Saray: “Ukrayna için şu anda hava savunma desteği kritik”
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby’ye Salı günü, partilerüstü uzlaşma ile oluşturulan tasarının başarısız olması halinde, Ukrayna ve İsrail’e yardımı kapsayan ayrı bir tasarıyı değerlendirip değerlendirmeyecekleri soruldu.
Şu anda bu tasarıya odaklandıklarını belirten John Kirby, Rusya’nın çoğunu İran’ın tedarik ettiğini söylediği insansız hava araçlarıyla Ukrayna’yı daha güçlü şekilde hedef aldığını belirtti. Kirby, Kiev için hava savunma desteğinin özellikle kış aylarında “kritik” olduğunu vurguladı.
Rusya’nın yaklaşık iki yıl önce işgal ettiği Ukrayna’da sahada komutanların “zor kararlar” vermek zorunda kaldığını söyleyen Kirby, başka ülkelerden de Ukrayna’ya yardım akışının devam edeceğini; ancak ABD’nin ilave bütçeyi onaylamaması halinde bunun eksikliğinin sahada hissedileceğini belirtti.
Ulusal Güvenlik Danışmanı Sullivan Brüksel’e gidiyor
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan’ın da 7 Şubat’ta Brüksel’e giderek NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile görüşmesi ve NATO müttefikleriyle toplantıya katılması bekleniyor.
Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Adrianne Watson’ın yazılı açıklamasına göre, Sullivan’ın temaslarında gündem Rusya’nın Ukrayna işgali ve NATO müttefiklerinin” ittifakın savunma ve caydırıcılığına yaptığı yatırımlar” olacak.
Biden Almanya Başbakanı Scholz’la görüşecek, gündem Ukrayna ve NATO
Bu hafta Washington’a gelecek olan Almanya Başbakanı Olaf Scholz’un temaslarında da Ukrayna’ya yardımın temel gündem maddelerinden biri olması bekleniyor.
Olaf Scholz’un Perşembe akşamı Kongre üyeleriyle akşam yemeğinde biraraya gelmesi ve Cuma günü de Başkan Joe Biden’la başbaşa görüşmesi planlanıyor.
Cumhuriyetçiler Ukrayna’ya destek için göçmen sisteminde “anlamlı reformu” şart koşmuştu
Kongre’deki Cumhuriyetçiler, ABD’nin Meksika sınırında güvenliğin artırılması ve ülkenin göçmenlik sisteminde anlamlı reform yapılması karşılığında Ukrayna’ya ilave destek verebileceklerini belirtmişti.
Bunun üzerine Senato’daki Demokratlar ve Cumhuriyetçiler, Ukrayna ve İsrail’e yardımın yanısıra sınır güvenliğini de kapsayan bir partilerüstü bir tasarıya ilişkin müzakerelere başlamıştı.
Anlaşma çöküyor mu?
Gelinen noktada söz konusu tasarının ABD Kongresi’nin her iki kanadı tarafından kabul edilerek yasalaşması ihtimali azalmış görünüyor.
Senato’daki Cumhuriyetçiler’in lideri Mitch McConnell, Kongre’nin sınır güvenliği tasarısına onay vermesine ilişkin gerçek bir şansın görünmediğini söyledi.
Cumhuriyetçi Senatör gün içinde Senato'da yaptığı bir konuşmada, Amerika'nın Avrupa, Ortadoğu ve Asya'da gücünü iddiası bir şekilde ortaya koymasının gerekli olduğunu söylemiş; "Ya karşı karşıya olduğumuz tehditlerle açık bir strateji ve kesin bir kararlılıkla yüzleşiriz ya da kaybederiz" ifadelerini kullanmıştı.
Diplomatlardan Kongre üyelerine mektup
Ek bütçe tasarısı, Ukrayna ve İsrail’e yardımın yanısıra Hint-Pasifik bölgesinde caydırıcılık için de 4 milyar dolardan fazla kaynak ayrılmasını öngörüyor.
Aralarında ABD’nin Güney Kore ve Japonya büyükelçilerinin de bulunduğu dokuz diplomat Kongre üyelerine Pazartesi günü mektup yazarak, Amerika’nın dünyadaki güvenilirliği açısından tasarının onaylanması çağrısında bulundu.
Yalnızca İsrail’e yardımı kapsayan bir tasarı olası mı?
Temsilciler Meclisi’ndeki bazı Cumhuriyetçiler, yalnızca İsrail’e yardımı kapsayan bir tasarı olasılığını gündeme getirmişti.
Beyaz Saray ise buna şiddetle karşı çıkarak Demokrat Başkan Biden’ın böyle bir tasarıyı masasına gelmesi halinde veto edeceğini belirtmişti.
Senato’daki Demokratlar’ın lideri Senatör Chuck Schumer ise, ABD’nin karşı karşıya olduğu ulusal güvenlik sorunlarının çözümünde “partilerüstü yaklaşımın” altını çizdi.
Schumer Senato’da yaptığı konuşmada, Cumhuriyetçiler’i varılan anlaşmadan geri adım atmakla suçladı.
Forum