WASHINGTON, D.C. —
Tahran’ın nükleer faaliyetleriyle ilgili uluslararası kaygılara yanıt vermeyi reddetmesi Amerika ve Birleşmiş Milletler’in İran’a uygulanan yaptırımları güçlendirmesine yolaçtı.
Amerikalı yetkililer İngiltere’nin en büyük bankerlik şirketlerinden Royal Bank of Scotland ve Almanya’nın ikinci büyük bankası Commerzbank hakkında soruşturma yürütüyor. İran ile iş yapan birçok diğer yabancı banka para cezalarına çarptırıldı.
Merkezi Washington’da bulunan ve Orta Doğu’da faaliyet gösteren avukatlık şirketi Patton Boggs’un ortaklarından David Tafuri, yaptırımların İran ekonomisine ağır zarar verdiği görüşünde.
David Tafuri: “Yaptırımlar İran’ın ana gelir kaynağı olan petrol satışlarını zorlaştırdı. İran’ın sadece ekonomisini yürütmek değil silah programını sürdürmek için de paraya ihtiyacı var.”
Ancak Ulusal İran-Amerikan Konseyi’nde görevli Cemal Abdi, Amerika’nın İran’a yönelik politikasının yarardan çok zarar getirdiğini savunuyor: “Akıllı ya da belirli kesimleri hedef alan yaptırımlar yerine tüm İran ekonomisini felç eden bir politikaya yöneldik. Bu ters sonuç veren bir yaklaşım. Sıradan insanlara zarar veriyor. Diplomasi yolunu açmak yerine engelliyor. Bu, sonuçta bizi İran ile askeri bir çatışmanın eşiğine getirecek.”
Peki sıradan İran vatandaşı ne düşünüyor?
Nigar Murtazavi Amerika’nın Sesi İran Haber Kanalı’nın izleyicilerle sohbet programının sunucusu.
Nigar Murtazavi: “Birçok İranlı yaptırımların arkasındaki nedeninin nükleer kriz olduğunu görmüyor. Nükleer sorunun günlük yaşamlarıyla bağlantısını görmüyor, sadece yaptırımları görüyor.”
Murtazavi, programına katılan İranlılar’ın yükselen gıda fiyatlarından şikayet ettiğini söylüyor.
Bir izleyici süt fiyatının dört gün içinde yüzde 14 arttığını anlatıyor.
Bir diğeri, pahalılaşan tavuğun küçük parçalar halinde çeşitli yemeklerde kullanılmasıyla alay eden bir karikatürü gösteriyor.
Patton Boggs avukatlık şirketi ortaklarından David Boggs yine de yaptırımları savunuyor: “Bu maalesef yaptırımların yan sonucu. Gerçekten yaptırımlardan en çok zarar görenler ülkelerindeki rejimi desteklemeyen insanlar oluyor.Bu çok üzücü ve talihsiz bir durum. Ancak yaptırımlar yapısı gereği genel ve kapsamlı olmak zorunda.”
Birçok uzman İran’ı nükleer programından vazgeçmeye ikna için uluslararası yaptırımlara dayanmanın güç ve uzun bir süreç olacağı görüşünde.
David Tafuri: “Yaptırımlar biraz sonuç veriyor ama tam olarak çalışmıyor.”
Jamal Abdi: “Bu sürecin bize sadece bir baskı gücü sağlayacağını umuyorum. Bu gücü kırılma noktasına gelmeden kullanmamız gerek.”
Bu da Cemal Abdi’nin görüşü. Tafuri, Abdi ve diğer uzmanlar İran’ın nükleer programıyla ilgili çıkmazın devamı halinde askeri çatışma olasılığının artacağını savunuyor.
Amerikalı yetkililer İngiltere’nin en büyük bankerlik şirketlerinden Royal Bank of Scotland ve Almanya’nın ikinci büyük bankası Commerzbank hakkında soruşturma yürütüyor. İran ile iş yapan birçok diğer yabancı banka para cezalarına çarptırıldı.
Merkezi Washington’da bulunan ve Orta Doğu’da faaliyet gösteren avukatlık şirketi Patton Boggs’un ortaklarından David Tafuri, yaptırımların İran ekonomisine ağır zarar verdiği görüşünde.
David Tafuri: “Yaptırımlar İran’ın ana gelir kaynağı olan petrol satışlarını zorlaştırdı. İran’ın sadece ekonomisini yürütmek değil silah programını sürdürmek için de paraya ihtiyacı var.”
Ancak Ulusal İran-Amerikan Konseyi’nde görevli Cemal Abdi, Amerika’nın İran’a yönelik politikasının yarardan çok zarar getirdiğini savunuyor: “Akıllı ya da belirli kesimleri hedef alan yaptırımlar yerine tüm İran ekonomisini felç eden bir politikaya yöneldik. Bu ters sonuç veren bir yaklaşım. Sıradan insanlara zarar veriyor. Diplomasi yolunu açmak yerine engelliyor. Bu, sonuçta bizi İran ile askeri bir çatışmanın eşiğine getirecek.”
Peki sıradan İran vatandaşı ne düşünüyor?
Nigar Murtazavi Amerika’nın Sesi İran Haber Kanalı’nın izleyicilerle sohbet programının sunucusu.
Nigar Murtazavi: “Birçok İranlı yaptırımların arkasındaki nedeninin nükleer kriz olduğunu görmüyor. Nükleer sorunun günlük yaşamlarıyla bağlantısını görmüyor, sadece yaptırımları görüyor.”
Murtazavi, programına katılan İranlılar’ın yükselen gıda fiyatlarından şikayet ettiğini söylüyor.
Bir izleyici süt fiyatının dört gün içinde yüzde 14 arttığını anlatıyor.
Bir diğeri, pahalılaşan tavuğun küçük parçalar halinde çeşitli yemeklerde kullanılmasıyla alay eden bir karikatürü gösteriyor.
Patton Boggs avukatlık şirketi ortaklarından David Boggs yine de yaptırımları savunuyor: “Bu maalesef yaptırımların yan sonucu. Gerçekten yaptırımlardan en çok zarar görenler ülkelerindeki rejimi desteklemeyen insanlar oluyor.Bu çok üzücü ve talihsiz bir durum. Ancak yaptırımlar yapısı gereği genel ve kapsamlı olmak zorunda.”
Birçok uzman İran’ı nükleer programından vazgeçmeye ikna için uluslararası yaptırımlara dayanmanın güç ve uzun bir süreç olacağı görüşünde.
David Tafuri: “Yaptırımlar biraz sonuç veriyor ama tam olarak çalışmıyor.”
Jamal Abdi: “Bu sürecin bize sadece bir baskı gücü sağlayacağını umuyorum. Bu gücü kırılma noktasına gelmeden kullanmamız gerek.”
Bu da Cemal Abdi’nin görüşü. Tafuri, Abdi ve diğer uzmanlar İran’ın nükleer programıyla ilgili çıkmazın devamı halinde askeri çatışma olasılığının artacağını savunuyor.