Erişilebilirlik

Venezuela: Siyasi Meşruiyet İçin Uluslararası Tanınırlık Yeterli mi?


Venezuela: Siyasi Meşruiyet İçin Uluslararası Tanınırlık Yeterli mi?
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:11:02 0:00

Ankara Üniversitesi Latin Amerika Çalışmaları Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mehmet Necati Kutlu, “Venezuela örneğinde muhalefet liderini devlet başkanı olarak tanıma yaklaşımıyla demokrasiler için demokratik mekanizma mı yoksa uluslararası tanınırlık mı geçerli olacak?” tartışması oluştuğunu açıkladı.

Türkiye’nin Latin Amerika coğrafyası konusunda ilk akademik araştırma merkezi olan Ankara Üniversitesi (A.Ü.) bünyesindeki Latin Amerika Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin (LAMER) gündeminde de Venezuela krizi var.

A.Ü. LAMER Başkanı Prof. Dr. Kutlu’ya göre, Venezuela meselesi artık uluslararası kriz boyutuna ulaştı. Rusya ve ABD’nin karşılıklı açıklamalarıyla Venezuela içerisindeki gerilimli atmosferin de tırmandığına işaret eden Kutlu, uluslararası boyutta “demokrasi” kavramı ve tanımı açısından da ciddi sıkıntı yaşandığı görüşünde. Kutlu, Venezuela’da muhalefet lideri Juan Guadio’nun devlet başkanı olarak diğer ülkelerce tanınmasıyla birlikte dünyada yeni bir demokratik mekanizma tartışması ortaya çıktığını kaydetti. Kutlu, gerekçesi ne olursa olsun dünya tarihinde bir açık alanda elini kaldırarak yemin ettiği için Guadio’nun Cumhurbaşkanı olarak tanınması gibi bir gelişmeye pek sık rastlanmadığını belirterek, “Eğer bu hamle sonuç verirse o zaman tüm ülkelerde de bir şekilde demokrasinin yeni kuralları olduğundan da söz edilebilir belki. Yani ya seçimle ya da kendi kendine ilan ederek Cumhurbaşkanı olunur gibi bir durum ortaya çıkabilir. Esas olan uluslararası tanınmadır, seçimler ve demokratik mekanizmalar değildir gibi bir sonuç ortaya çıkabilir. Bu durumda dünya için hoş bir gelişme sayılmaz” dedi.

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Kutlu, Venezuela’daki gelişmelerden bütün Latin Amerika’nın ilk aşamada göç sorunu olmak üzere doğrudan etkilendiğini ve etkileneceğini de vurguladı. Kutlu, ancak Venezuela’daki tabloyla birlikte mevcut demokrasi ve siyasi meşruiyet tartışmasının tüm dünyada demokrasi mücadelesi içindeki ülkeler için tartışmalı bir örnek oluşturduğunu da işaret etti.

A.Ü. LAMER Başkanı Kutlu’nun, VOA Türkçe’nin soruları çerçevesinde Venezuela’daki tabloya ilişkin farklı boyutlarla değerlendirmeleri şöyle oldu:

VOA: "Latin Amerika tarihi itibariyle Venezuela örneğine değin yaşanan iktidar mücadeleleri süreci nasıl özetleyebilirsiniz?"

Kutlu: “İktidar mücadelesi bana kalırsa Latin Amerika’nın bağımsızlığı ile başlamıştır. 1800'lü yılların başından itibaren gerek o dönem için asiler ya da vatanseverler arasındaki mücadele gerekse İspanya yanlılarıyla taraftarları arasında mücadelesiyle başlamıştır. (ABD Başkanı James) Monroe doktrininden sonra Amerika’nın müdahaleleriyle devam etmiştir. 20’nci yüzyıla gelindiğinde de bir darbeler tarihi ve uzun süren diktatörlük dönemleri ve çeşitli çalkantılar da geçmiş bir tarihsel süreçten bahsedebiliriz. Bu süreçlerden sonra bugün Venezuela açısından (eski Venezuela lideri Hugo) Chavez dönemiyle başlayan ve içinde bolca ABD karşıtlığı olan bir siyasetle karşı karşıyayız. Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro da bu siyasetin bir devamı.”

“Venezuela’da bir çatışma ihtimali var”

VOA: "Venezuela’da içindeki durumu nasıl görüyorsunuz?"

Kutlu: “Ülkede sokaktaki durumun çok tehlikeli, çok üzücü ve çok sıkıntılı olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Ülkede ciddi anlamda gıda maddeleri sıkıntısı var. Belki daha da ciddi oranda ve altı çizilmesi gereken de ilaç sıkıntısı. İki ay önce birkaç konferans vermek için Venezuela’ya gitmiştim. Gıda maddeleri var ama ara ara bazı maddelerin yoksunluğu çekiliyor. Temizlik malzemeleri de böyle. Ancak ilaç konusunu ben de doğrudan müşahede etmedim. Ama antibiyotik, insülin gibi çok temel ihtiyaçların bile zaman zaman karşılanmasında sıkıntılar çekildiği anlatıldı. Bulunduğunda ise çok pahalı olduğu. Sokaklardaki temel sıkıntının sebebinin bu yokluk durumu olduğunu değerlendiriyorum.”

VOA: "Venezuela’da iç savaşa doğru bir gidişat söz konusu olur mu?"

Kutlu: “Bir çatışma ihtimali galiba var çünkü Venezuela’nın içinde ordunun belli düzeyde hareketlenmesi söz konusu. Karşılıklı olarak bence krizi tırmandıran açıklamalar var. Yani bir ülkeyi hedef alarak askeri müdahale de seçenekler içinde dendikten sonra tabii ülkenin hükümeti ve devletinin de ‘Biz de kendimizi müdafaa edeceğiz ve bunun için gerekli önlemleri alıyoruz’ gibi açıklama yapması şaşırtıcı bir şey değil. Gerçekleşmemesi ümidindeyiz.”

“ABD’nin Latin Amerika’ya askeri müdahale dönemi son bulmuş olmalı”

VOA: "Venezuela meselesi uluslararası kriz boyutuna dönüştü mü, dönüşür mü?"

Kutlu: “Bence zaten uluslararası bir krize dönüşmüş durumda Venezuela. Venezuela’da olan biten artık Venezuela’daki muhalefetle iktidarın bir çekişmesi durumunda değil. Uluslararası aktörler işin içinde. Bunun yanında Amerika Devletleri Örgütü’nün (ADÖ) tamamı değil ama çoğunluğu bu konuya taraf olmuş durumda. Az sayıda Latin Amerika ülkesi de Maduro’yu destekliyor. Ortada kendi kendini cumhurbaşkanı ilan etmiş bir Meclis Başkanı var. Uluslararası düzeyde tanındı. Avrupa Birliği’nden çok önemli ülkelerin verdiği destek var. Avrupa Birliği’nden yine çok önemli ülkelerin destek vermemesi de söz konusu Guidao’ya ve Maduro Hükümeti’nin meşru hükümet olduğunu öne sürmeleri de söz konusu. Tüm bunları değerlendirdiğinizde zaten bir uluslararası krizin bütün gereklilikleri ve yeterlilikleri sağlanmış durumda.”

VOA: "ABD askeri müdahalede bulunabilir mi?"

Kutlu: “ABD’nin Latin Amerika’ya askeri müdahale dönemlerinin son bulmuş olmasını umuyorum doğrusu. Evet tarihte 19’ncu yüzyıldan itibaren böyle şeyler var. Ancak 21’nci yüzyılda artık demokrasinin işlediği, işlemesi gerektiği, hüküm sürmesi gerektiği ve demokrasiden uzaklaşmanın artık kabul edilir bir durum olmadığı bir dünyada yaşadığımızı düşünmek istiyorum. Bu çerçevede de askeri müdahale ihtimalinin son derece düşük olduğunu değerlendiriyorum.”

VOA: "Maduro’nun seçiminde katılım oranı gibi gerekçeler ve ardından Kurucu Meclis oluşturması nedeniyle siyasi meşruiyet sorunu var mı?"

Kutlu: “Hemen hemen her şeyin değerlendirilmesinde, öne sürülmesi gerektiği gibi hiçbir şey tam siyah ya da tam beyaz değil. Maduro, meşru bir Cumhurbaşkanı seçimiyle seçilmiş durumda. Evet katılım oranı düşük ama Latin Amerika’da katılım oranı bütün ülkelerde hemen hemen oldukça düşük. Bunun istisnaları ise sandığa gidilmediği durumlarda ceza kesilen ülkeler. Yani bazı ülkelerde yasal olarak sandığa gidilmesi mecburi ve gidilmediği takdirde bireylere ceza uygulanıyor oralarda. Ancak ceza uygulaması olmayan ülkelere bakıldığında Venezuela istisna teşkil etmiyor. Dolayısıyla katılımın az olması sanırım kıta bazında bir sorun olarak değerlendirilmeli. Venezuela özelinde değil.

Kurucu meclis ve diğer meclis meselesi ise, Venezuela’nın iç siyaseti ve anayasasıyla ilgili bir durum. Bir yandan var olan meclisi ortadan kaldırmaya veyahut da işlevsiz kılmaya yönelik bir hamle gibi görülebilir. Diğer taraftan da ‘Gayet demokratik bir uygulamadır’ denilebilir. Zaten yeni bir anayasa yapıldığında tüm seçilmiş unsurlar yani Cumhurbaşkanı ve Ulusal Meclis’in yeniden seçilmesi gerektiğinden tam da esasında Cumhurbaşkanı’nın durumunu sorgulamak için bir fırsat teşkil ederdi. Dolayısıyla bu duruma ‘demokratik bir fırsat eşitliği’ diyen çevreler de var. En başta dediğim gibi sadece siyah ya da sadece beyaz gibi demek çok kolay değil.”

Siyasi meşruiyet için uluslararası tanınırlık yeterli mi?

VOA: "​Uluslararası arenadaki muhalefet liderini meşru kabul etme tavrını nasıl yorumluyorsunuz?"

Kutlu: “Kendi kendini Cumhurbaşkanı ilan etmenin çok meşru bulunabilir bir tarafı olduğunu düşünmüyorum. Çünkü tüm demokrasilerde olduğu gibi Venezuela’da da anayasal olarak hükümete yönelik bazı mücadele yöntemleri var, bazı kontrol yöntemleri var. Bunlar sonuç açısından daha az etkili ya daha çok etkili olabilir, uygulanmış ya da uygulanmamış olabilir. Ancak ne olursa olsun galiba bir milletvekilinin günün birinde bir açık alanda elini kaldırarak kendi kendine yemin edip ondan sonra da Cumhurbaşkanı olduğu bir durum pek yok galiba dünya tarihinde. Eğer olursa ilk olacak gibi. Tanınma düzeyi de ayrıca bir şaşırtıcı durum diye düşünüyorum. Eğer bu hamle sonuç verirse o zaman tüm ülkelerde de bir şekilde demokrasinin uygulanırlığı sorgulanabilir ve yeni kuralları olduğundan da söz edilebilir. Yani ‘ya seçimle ya da kendi kendine ilan ederek Cumhurbaşkanı olunur’ gibi bir durum ortaya çıkabilir. ‘Esas olan uluslararası tanınmadır, seçimler değildir ve demokratik mekanizmalar değildir’ gibi bir sonuç ortaya çıkabilir. Bu tahmin ediyorum dünya için hoş bir durum, hoş bir gelişme sayılmaz.”

VOA: "Bunun Latin Amerika’ya etkisi nasıl olur, zincirleme reaksiyonla benzeri gelişmeler olur mu?"

Kutlu: “Latin Amerika ülkelerinin birbirleriyle son derece ilintili olduğu bir gerçek. Zira Latin Amerika ülkelerinin ortak bir tarihleri, dilleri ve inanç sistemleri var. Geçmişten günümüze yaşama bakışları ve yaşantıları var. ‘Tarihleri ve talihleri var’ diyelim isterseniz, ben böyle ifade ediyorum. Dolayısıyla Latin Amerika’da esasen bir ülkede olan herhangi bir olayın çevresini etkilememesi söz konusu değil. En önemli etkisini bugün itibarıyla vurgulamak istersek bir göç olgusu var. Venezuela’daki sıkıntılar nedeniyle ülke nüfusunun yüzde 10’u yani 3 milyon kişi Latin Amerika ülkelerine dağılmış durumda. Bu doğrudan bir etki. İşte Ekvator’da, Kolombiya’da, Peru’da, Şili’de Arjantin’de Brezilya’da ciddi sayıda Venezuelalı göçmen var. Dolayısıyla etkilemez demek mümkün değil tabii ki etkileyecektir.

Siyasi anlamda çok kısa vadede böyle bir zincirleme etki ya da domino etkisi yaratacağını düşünmüyorum. Çünkü biraz önce de ifade ettiğim gibi pek örneği olan bir durum değil Venezuela’da yaşanan. Şu an geldiği nokta itibarıyla da çok örneği yok. Tahmin ediyorum sonucu itibarıyla da şaşırtıcı olacaktır bizler için. Yani durumu biraz daha izlemeliyiz.”

VOA: "Türkiye’nin Venezuela politikasına yorumunuz nedir?"

Kutlu: “Türkiye’nin bağımsız bir politika izlediğini düşünüyorum. Bir milletvekili kendi kendini Cumhurbaşkanı ilan edemez. Yani demokratik teamüller nerede ne zaman söylenirse bu durum (Türkiye’nin yaklaşımı) doğru olarak değerlendirilecektir. Türkiye’nin siyasetinin de bağımsız ve meşru iktidar yanlısı olduğunu görüyoruz.”

VOA: "ABD’nin yaptırım kararı olursa Türkiye politikasını değiştirir mi?"

Kutlu: “Bunun sadece Türkiye için değil tüm dünya için Amerika için de geçerli olabileceğini düşünüyorum. Sonuçta siyaset dinamik bir olgu. Gelişmeler siyaseti her zaman etkiliyor ve tüm ülkeler dünyada tarih boyunca duruşlarını, bakış açılarını zaman zaman bir miktar dönüştürmek zorunda kalmışlardır. Sadece değişimin kendisi galiba değişmeyen unsur uluslararası siyaset açısından diyebiliriz.”

  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

STÜDYO VOA

Adams soruşturmasında sorgulanacak yeni Türk işadamları var mı? – 30 Eylül
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG