Amerika Dışişleri Bakanlığı’nda Suriye konusunda üst düzey danışman olarak görev yapan Richard Outzen iki ülke arasında yürütülen müzakerelerden umutlu. Outzen güvenli bölgenin doğru şekilde uygulanması durumunda YPG’nin sınırdan çekileceğini belirtti.
Türkiye’yle Amerika arasındaki sorunlardan biri de Suriye’nin kuzeydoğusuyla ilgili.
YPG’yi PKK’nın uzantısı olarak niteleyen Ankara bu örgütün güney sınırındaki varlığına karşı. Aynı örgüt Amerika’nın ise IŞİD’e karşı yürüttüğü mücadelede müttefiki konumunda.
Bölgede oluşturulması planlanan güvenli bölge Türkiye’nin endişelerini giderebilecek mi? İki ülkenin bu konudaki müzakereleri nasıl ilerliyor?
Amerika Dışişleri Bakanlığı’nda Suriye konusunda üst düzey danışman olan Richard Outzen müzakerelerden umutlu.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı SETA tarafından organize edilen Suriye konulu bir panelde konuşan Outzen, güvenli bölgenin doğru şekilde uygulanması halinde YPG’nin sınırdan çekileceğini belirtti.
Outzen, “Eğer güvenli bölgeyi doğru uygularsak YPG’yi sınırdan çekeceğiz. Türkiye’nin tehdit olarak değerlendirdiği askeri unsurların nakli olacak. Ağır silahlar ve teçhizat da, bu tür şeyler taşınacak. Amerika ve Türkiye tarafından koordine edilen güçlü bir denetleme mekanizması olacak” dedi.
YPG’yi PKK’yla bağlantılı Suriye Demokratik Güçleri’nin omurgasını oluşturan milis güç olarak niteleyen Outzen, Türkiye’nin anlaşılır şekilde sınırda YPG güçlerine itirazı olduğunu belirtti.
Outzen, “Sınır bölgesi tarihini, YPG-PKK ilişkisiyle ve PKK’nın Türkiye’ye yönelik kampanyasının evrimleşmesiyle çalışan biri bu argüman için sempatiye sahip olacaktır. Ama bu problemi çözümü adına Türkiye’nin YPG’yi sınırdan çıkarmak için askeri operasyon düzenlemesine gerek var mıdır? Bence buna gerek yok” dedi.
Outzen, güvenli bölge oluşturulması konusunda Türkiye’yle Amerika arasında yeterince yakınlık olduğunu vurguladı.
Outzen, “Yeni hatlar çizen haritalarımız yok. Kuzeydoğudaki Arapların, Türkmenlerin, Kürtlerin, Hristiyanların, Yezidilerin, bölgedeki herkesin demokratik haklara sahip olmasını istiyoruz. Soru, oraya nasıl geleceğimiz? Türkiye’yle Amerika arasında güvenli bölge anlayışı konusunda hala çok farklı düşünceler olduğuna emin değilim. Fakat soru, bir çalışma düzeni için yeterli yakınlık var mı? Bunun olduğuna eminim” ifadelerini kullandı.
Türkiye’yle Amerika arasındaki müzakerelerde, “sen neden böyle yaptın ya da biz böyle yapmıyoruz” gibi konuların aşıldığını belirten Outzen, YPG’yi IŞİD’e karşı savaşta bir araç olarak kullandıklarını hatırlattı ve güvenli bölge müzakerelerini “yapıcı diyalog” olarak niteledi.
Suriye’de rejim değişikliği değil, rejimin tavrını değiştirmeyi amaçladıklarını vurgulayan Outzen, Türkiye’yle Amerika’nın görüş farkları olsa da Suriye’de aynı şeyi istediklerini vurguladı.
Outzen, “Amerika’yla Türkiye arasında Suriye konusunda örtüşen çok şey var ve sanırım sonunda istediğimiz aynı. Hem Amerika hem Türkiye bu bölgenin Suriye devletiyle 2254 süreciyle entegre olmasını istiyoruz. 2254’le uyumlu siyasi bir çözüme ihtiyaç var. Tek çözüm müzakereyle siyasi çözüm” dedi.
Türkiye’nin Suriye’deki duruşunun Ankara’nın kabul edilebileceği bir çözüm olmadıkça kolayca değiştirilemeyeceğini belirten Outzen, bu savaşın bu anlamda bitmekten uzak olduğunu da kaydetti.