Türkiye ile Amerika arasındaki ticaret ve yatırım ilişkileri Amerika’nın başkenti Washington’daki panelde masaya ele alındı. Johns Hopkins Üniversitesi’nin düzenlediği “Türkiye: Potansiyelin Kilidini Açmak” başlıklı panelde Türkiye’deki yatırım ve iş potansiyelleri hakkında detaylı bilgiler paylaşıldı.
Panelin konuşmacılarından, Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı’nda (ISPAT) Kıdemli Danışman Mustafa İlbeyli ile Amerika Ticaret Odası’nın Türkiye ve Ortadoğu’dan Sorumlu Başkan Yardımcısı Khush Choksy, Amerika’nın Sesi muhabiri Mehmet Toroğlu’nun sorularını yanıtladı.
Choksy, 15 Temmuz darbe girişimi ya da son dönemde Türk Lirası’ndaki değer kaybının Amerikalı yatırımcılarda bir endişe yaratmadığını belirtirken, İlbeyli de 15 Temmuz öncesi yatırım planları olup da 15 Temmuz sonrasında yatırım planlarını iptal eden bir tane firmanın olmadığına dikkati çekti.
‘İş camiasının birbirini tanıması çok önemli’
Türkiye ile Amerika arasındaki ticaret ve yatırım ilişkileri son yıllarda ilerleme gösterse de hala arzu edilen düzeyden uzak…
Uzmanlar ilişkileri güçlendirmede iki ülkedeki yatırımcılarla iş camiasının birbirini tanımasının çok önemli olduğunu belirtiyor.
Amerika Ticaret Odası’nın Türkiye ve Ortadoğu’dan Sorumlu Başkan Yardımcısı Khush Choksy, Türkiye ile Amerika arasında karşılıklı delegasyon ziyaretlerinin sıklaştırılması gerektiği görüşünde…
“Yapılması gereken; Amerika’dan Türkiye’ye, Türkiye’den de Amerika’ya daha fazla iş seyahatlerinin düzenlenmesi. Şunu bilmemiz lazım ki, Avrupalı iş dünyası liderleri Amerikalılara göre Türkiye’ye daha aşina ve coğrafi olarak da daha yakın. Dolayısıyla sadece çok büyük ve çok uluslu şirketlerle değil daha geniş ve çeşitli içerikte şirketlerle karşılıklı yatırımları hayata geçirecekseniz, daha fazla delegasyon ziyareti ve benzeri aktivite olmalı. Ki bu sayede iş camiaları birbirini daha iyi tanıyabilir. Amerikalı şirketlerin Türkiye’deki yatırım ve ortaklık potansiyellerine, Türk şirketlerin de Amerika’daki potansiyellere bakması çok önemli.”
‘Amerikalı yatırımcılarda endişe yok’
Choksy, 15 Temmuz darbe teşebbüsü ya da son dönemde Türk Lirası’ndaki değer kaybının Amerikalı yatırımcılarda bir endişe yaratmadığını da söyledi.
Khush Choksy, “Bence 15 Temmuz darbe teşebbüsü şirketlerin gözünde artık geride kaldı. Bu olayın idare edilişinin Türk ekonomisine yönelik güveni artırdığını düşünüyorum. Şirketlerimizin hiçbiri verim ya da satış kaybı yaşamadı. Amerikan doları değer kazanırken bunun neticesi olarak birçok para birimi dolar karşısında değer kaybetti. Dolayısıyla bu Türk Lirası’na has bir durum değil ve kesinlikle bir endişe görmüyoruz” diye konuştu.
‘En önemli sorun birbirini tanımama’
Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı’nda (ISPAT) Kıdemli Danışman Mustafa İlbeyli de, Türkiye ve Amerika pazarı ilişkileri arasındaki en önemli sorunun karşılıklı birbirini tanımama olduğunu belirtti.
İlbeyli şöyle konuştu:
“Bir Amerikalı işadamı Türkiye'ye gittiği zaman hep daha iyi izlenim ile geri dönmüş oluyor Türkiye'ye. Bu iyi birşey. Aynı zamanda da kötü birşey. Yani her zaman pozitif bir donusum var ama demek ki daha önceki bilgileri, ya da duydukları şeyler cok olumlu olmamis Türkiye hakkında. Bunun önüne geçilmesi lazım. Bunun önüne geçmek için de özellikle Ajansımız çok önemli çalışmalar yapıyor. Bunlardan en önemlisi hemen burada da belirteyim daha iki hafta önce ‘Business Ambassadors’ programı yaptık. Türkiye'deki Amerikan firmalarının CEO'larını buradaki ana akım Amerikan medyasıyla birararaya getirdik, VOA (Amerika’nın Sesi) de vardı bunun içerisinde.
Bloomberg, Reuters, Financial Times, bunun gibi birçok kurumla biraraya getirdik ve dedik ki CEO'lara ‘siz kendiniz Türkiye'deki yatırım ortamının ne olduğunu buradaki medyaya anlatın’. Çünkü siz de malum biliyorsunuz Amerikan medyasında özellikle Türkiye'deki son dönemdeki gelişmelerle çok olumlu haberler çıkmıyordu. Bu seyahatin çok olumlu etkisi olduğu kanaatindeyiz biz. En azından olumludan kastım, gerçekte neyin ne olduğunu anlatan haberlerle karşılaştık. Bu açıdan çok faydalı olduğunu düşünüyoruz. Bunlara da devam edeceğiz, inşallah”
‘Türkiye’de birçok cazip fırsat var’
İlbeyli, yabancı yatırımcılar açısından Türkiye’de birçok cazip fırsatın bulunduğuna işaret ederken, bunlardan birinin de yenilenebilir enerji olduğunu vurguladı.
Mustafa İlbeyli şunları kaydetti:
“Çok önemli faktörlerden bir tanesi, Türkiye'nin jeo-stratejik konumu. Yani enerji kaynaklarına yakınlığımız, enerji koridoru içerisinde olmamız… 4 saatlik uçuş içerisindeki 8 trilyon dolarlik ticaret ağına erişimimiz. Bunun yanında çok genç ve dinamik bir nüfusa sahip olmamız… Özellikle altyapı projelerindeki yeni fırsatlardan bahsetmek lazım. Enerji bağımlısı bir ülkeyiz, bu bağımlılığın yerine kullanılacak şekilde yenilenebilir enerjilerin payını yüzde 30'a çıkarmayı hedefliyoruz 2020'ye kadar. Bunun için de yaklaşık 40 milyar dolarlık bir yatırım gerekiyor. Özellikle Amerikan şirketleri için bu büyük bir fırsat.”
‘Türkiye’ye güven tam’
İlbeyli de, 15 Temmuz darbe girişiminin yabancı yatırımcıda bir endişeye neden olduğuna dair hiçbir belirti görmediklerini kaydetti.
Mustafa İlbeyli konuyla ilgili soruyu şöyle yanıtladı:
“Gerçekten çok samimiyetle söylüyorum hayır, böyle birşeyle karşılaşmadık. Zaten ekonomik veriler de yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Bunlara bakıldığı zaman bu kadar büyük ölçekli problem yaşatabilecek bir olayın ne kadar az etki yaratarak Türkiye'de halledildiği görülüyor. Bu bir; Türk insanının direnciyle alakalı birşey. İkincisi de, Türk hükümetinin aldığı çabuk kararlar, yaptığı çabuk manevralarla alakalı birşey. Bunların sonucunda (darbe girişiminin) Türk ekonomisi üzerine etkisi zaten çok düşük oldu. Yatırımcı perspektifinden baktığımız zaman da özellikle buraya gelen heyetimizde bulunan firmalar da bunu hep gorusmenin başında da söylediler. Yani 15 Temmuz öncesi yatırım planları olup da 15 Temmuz sonrasında yatırım planlarını iptal eden bir tane firma yok. Ne Amerikan firması ne de başka firma. Bunun yanında Pepsi gibi firmalar, 15 Temmuz sürecinde son dönemde yaptığı en büyük yatırımlardan bir tanesini yaptılar Türkiye'de. Bunun gibi örnekler daha çok var, sadece Amerikan firmaları değil, Alman firmalarından Japon firmalarından yatırım örnekleri var 15 Temmuz süreci sonrasında. Ve bütün Amerikan Türk iş derneklerinin de ortak açıklaması da bu oldu, ‘Türkiye'ye güvenimiz tam, Önümüzdeki yıllarda yatırım projelerimiz devam edecek’ şeklinde oldu. Biz bundan çok mutluyuz.”
Amerika’da Ocak ayında resmen göreve başlayacak Donald Trump yönetiminin oluşturacağı ekonomi ekibinin Türk-Amerikan ekonomik ve ticari ilişkilerini nasıl şekillendireceği de en çok merak edilen sorulardan.