Yapay Zeka, müzikten sinemaya sanatı ve eğlenceyi dönüştürme potansiyeline sahip. Ama Yapay Zeka endişeleri de beraberinde getiriyor. Yapay Zeka yaratıcı bir aygıt mı yoksa sanatçılar, yazarlar için bir tehdit mi?
Bu görüşe destek verenler de var vermeyenler de.
Alman sanatçı Boris Eldagsen saygın Sony Dünya Fotoğrafçılık Ödülü’nün sahibi oldu ama ödülü geri çevirdi. Yarışa gönderdiği fotoğrafın aslında fotoğraf olmadığını, Yapay Zeka tarafından üretildiğini belirtti.
Güney California Üniversitesi’nden Yapay Zeka konusunda uzman Jonathan May ChatGPT gibi Yapay Zeka aygıtlarının hikaye yazabildiğine de dikkat çekiyor.
May, “Ama çok da özel bir hikaye değil. Demek istediğim, roman ya da onun gibi bir şeyin editörü değilim ama gördüğüm kadarıyla Yapay Zeka’dan gelen romanlar, hikayeler yayınlanması için para vereceğim bir esere benzemiyor” diyor.
Diğer bir Yapay Zeka araştırmacısı Yapay Zeka’nın etkileyici olduğunu ama insan oyuncular gibi içeriği anlayamadıklarını belirtiyor.
Yapay Zeka’nın bir yazar ya da bir oyuncunun yerine geçtiğinde sürekli orta karar bir içerik ürettiğini belirtiyor.
Improbotics’in kurucularından Piotr Mirowski, “Şimdi soru şu, neden bir hayalet yazara ihtiyacınız olsun? Yani neden kendiniz yazmıyorsunuz?” ifadelerini kullanıyor.
İki Olimpiyat Oyunları için müzik yönetmenliği yapan Emmy ödüllü besteci Yapay Zeka’nın oyun şovları için fon müziği üretebileceğini belirtiyor.
Eastman Müzik Okulu’ndan Mark Watters, “Emsalsiz olacak diye bir şey yok. Enerjili, keyifli olsun ya da doğru duyguyu yansıtsın yeter” diyor.
Watters, Yapay Zeka’nın bunu yapabileceğini belirtiyor ama Yapay Zeka’nın bir sanatçının Ruhuna sahip olmadığını da dikkat çekiyor.
Araştırmacı Jonathan May de buna katılıyor.
