Amerika Ulusal Sağlık Enstitüleri’nin tahminlerine göre, 2050 yılına kadar dünya nüfusunun yüzde 17’si 65 yaşın üzerinde olacak. Şu anda bu oran sadece yüzde sekiz civarında. Bu hızlı artış nedeniyle yetkililer, yaşlıların bakımı konusunda yeni yöntemler geliştirmeye odaklanıyor. Ve tabii ki Internet bu alanda da çok önemli bir rol oynuyor.
Alıcılar, Casademunt’un hareketlerini izliyor ve ailesine bilgi gönderiyor: "Evindeki hareketlerini takip ediyorum. Evden çıktı mı, geri geldi mi, yemek yedi mi…Hepsini izliyorum. Eğer her zamanki rutininden farklı bir şey yaparsa, bu, birşeylerin yolunda olmadığını gösterir.”
Casademunt, alıcılar sayesinde kendisini güvende hissettiğini söylüyor: “Yakınlarımın alıcılar sayesinde beni izlediğini bilmek bana güven veriyor. Harika ve rahatlatan bir duygu.”
Alıcılardan gelen bilgiler, bir merkez tarafından da izleniyor: “Yaşlanmadan kaynaklanan herhangi bir sorunu veya riskli bir durumu belirleyebiliyoruz. Böylece yaşlıların ailelerine de, ilk elden, doğru bilgi ulaştırabiliyoruz.”
Yaşlıların mümkün olduğu sürece evlerinde başkalarının yardımına ihtiyaç duymadan yaşamalarına yardım etmek için tasarlanan bu programa Activage – Aktif Yaşlanma adı veriliyor: “İnsanların kendi evlerinde tek başlarına yaşamalarını sağlıyoruz. Bu da, sosyal hizmetler veya özel bakım hizmetleri için harcanan parayı büyük ölçüde azaltıyor.”
Halen Avrupa ülkelerinde yaşayan binlerce yaşlının izlendiği pilot projenin, üç yıl sürmesi planlanıyor.