Amerika’nın yeni seçilmiş başkanı Donald Trump Rusya ile ilişkiler konusunda kampanyasının başından bu yana sıcak mesajlar verdi. Geçtiğimiz günlerde başkan Obama’nın siber saldırılardan sorumlu tuttuğu 35 Rus diplomatın sınır dışı edilmesi kararını eleştirdi. Bunun da ötesinde Putin’in “Amerika’nın bu tavrına şu an karşılık vermeyeceğiz biz Amerikalı diplomatları sınırdışı etmeyeceğiz” demesini de övdü. Twitter’dan paylaştığı mesajında “Putin’in zeki bir adam olduğunu biliyordum” dedi.
Donald Trump Merkezi İstihbarat Teşkilatı’nın (CIA) Obama yönetimine, Kremlin destekli bilgisayar korsanlarının Amerika’da Demokrat Parti başta olmak üzere seçimlere müdahale edecek şekilde bilgisayar sistemlerine saldırılar yapıldığını savunan raporunu da en sert biçimde eleştirdi. “Bu istihbarat raporlarını verenler ile Saddam’ın kitlesel imha silahları var raporunu verenler aynı kişiler” ifadelerini kullanması, yeni başkan hakkında “Putin’e ulusal istihbarat kurumlarından daha mı çok güveniyor?” tartışması başlattı.
Trump’ın Rusya’ya yakın bu tavrı, kabine seçiminde de etkili gibi görünüyor. Özellikle dışişleri bakanı adayı olarak Senato’nun onayına sunduğu Rex Tillerson bizzat Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile tanışıyor ve kendisinden ödül alacak kadar iyi ilişkilere sahip. Ancak tüm bunlara rağmen bakan adaylarının Kongre'deki sunumlarında kongre üyelerinin sorularına verdikleri cevaplar, Rusya konusunda seçilmiş başkan Trump’a göre daha ihtiyatlı olduklarını ortaya koyuyor.
Tillerson Kongre'deki ısrarlı sorular karşısında Rusya’yı Amerika için bir “tehlike” olarak niteledi ve bu ülkenin son dönemdeki faaliyetlerinin Amerika’nın çıkarlarını hiçe saydığını söyledi. Dışişleri bakanı adayı “Amerika ve Rusya “muhtemelen hiçbir zaman dost olmayacak ve iki ülke birbirinden çok farklı değerler taşıyor” dedi. Tillerson, ancak yine de iki ülkeyi de karşılıklı ilgilendiren meselelerin “kontrol dışına çıkmaması” için diyaloğun kritik önem taşıdığı görüşünü dile getirdi.
Kongre’de bugün de savunma bakanlığı koltuğuna aday James Mattis ve CIA başkanı olarak aday gösterilen Mike Pompeo’nun oturumları vardı. Her iki aday da Trump’ın aksine yine Rusya ile ilgili kaygıları olduklarını dile getirdiler.
Savunma bakanlığı adayı Mattis, Senato Silahlı Hizmetler Komisyonu’nda soruları yanıtlarken “Putin’in NATO’yu parçalamaya çalıştığını kabul etmeliyiz. Müttefiklerimizle gerekli olan tüm noktalarda ortak çalışmalar yürütmek zorundayız” ifadelerini kullandı. Mattis ayrıca, “Çin’in Güney Çin Denizi’ndeki saldırgan tavrı, Rusya ve terörizm İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana karşı karşıya kaldığımız en büyük tehlikeler” dedi.
CIA başkanı adayı Pompeo da kongredeki toplantıda kendisine yöneltilen sorulara karşı “Rusya Ukrayna’yı ilhak ederek ve ilerleyerek Avrupa için bir tehdit olduğunu ortaya koydu ayrıca Rusya, IŞİD’I yok etmek ve bertaraf etmek adına neredeyse hiçbir şey yapmıyor” diye konuştu.
Bakanlık ve önemli koltuklara Trump tarafından aday gösterilen kişilerin Rusya ve kendisi ile çelişen açıklamalarına seçilmiş başkan Donald Trump tepki verecek mi bunu önümüzdeki günlerde göreceğiz.