Yeni Zelanda’nın Christchurch kentindeki bu halk eğitim merkezinde gönüllüler, baş örtüsü dikmek için bir arada.
Gönüllülerden Libby Davis, Christchurch’te yaşıyor.
Dikiş dikmeyi sevdiğini söyleyen Davis, geçmişte kendisinin de başörtüsü kullandığını, kişilerin inançlarını nasıl gösterdiğiyle ilgili bir sorunu olmadığını belirtiyor.
15 Mart’ta beyaz ırkçı silahlı bir saldırgan bu kentin iki camisinde ateş açtı ve 50 kişiyi öldürdü. Bir hafta sonrasında Yeni Zelanda halkı hala yas tutuyor.
Saldırıdan bu yana Christchurch’ün kadınları Müslüman toplumuna destek olmak için başörtüsü bağlıyor.
Bu kişilerden biri olan Indai Haus, "Duyduk ki bazı Müslüman komşularımız başörtüleriyle sokağa çıkmayı güvenli bulmuyormuş. Bir terör saldırısı yaşamış olsak da burasının hala güvenli bir toplum olduğunu göstermek istiyoruz” diyerek komşularının yanında olduğunu dile getiriyor.
Anma töreni, saldırının ardından kılınan ilk Cuma namazının iki gün sonrasında düzenlendi.
Pazar günü düzenlenen törene binlerce insan katıldı. Olayı terör saldırısı olarak tanımlamak için vakit kaybetmeyen Başbakan Jacinda Ardern, Yeni Zelanda silah yasasını da hızla değiştirdi.