Obama yönetimine yakınlığıyla bilinen Amerikan İlerleme Merkezi adlı düşünce kuruluşunda Türkiye uzmanı Michael Werz, “YPG’nin Suriye’de IŞİD’e karşı mücadelede ABD’nin askeri müttefiki olduğunu” ve bundan sonra da öyle olmaya devam edeceğini belirterek, “Türkiye’nin buna alışması gerekiyor” dedi.
Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Werz, PYD konusundaki anlaşmazlık nedeniyle yaşanan gerilime rağmen, Türk-Amerikan ilişkilerinden geleceğinden kaygı duymadığını söyledi.
Werz, “Ne olursa olsun ilişkiler güçlü kalmaya devam edecek çünkü öyle olmalı, iki ülkenin de birbirine ihtiyacı var” ifadesini kullandı.
‘Erdoğan’ın sözleri George W. Bush’u hatırlattı’
Bununla birlikte, Türk yetkililerin son günlerdeki açıklamalarının “faydalı olmadığını” belirten Werz, şöyle devam etti:
“Buradaki insanlar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘ABD, Türkiye ile PYD arasında seçim yapmalı’ dediğini duyduklarında, (eski ABD Başkanı) George W. Bush’un ‘ya bizimlesiniz ya da bize karşısınız’ sözünü biraz hatırladılar. Uluslararası ilişkiler karmaşık bir alan, siyah-beyaz değil, grinin tonları şeklinde işler. YPG’nin ABD’nin askeri bir müttefiki olduğu açık. Bir süredir öyle oldu ve bundan sonra da devam edecek. ABD’nin durumu ve pozisyonu değişmedi. Türkiye’nin buna alışması gerektiğini düşünüyorum”.
‘Sınırda IŞİD yerine Kürtlerin olması esas Türkiye’nin çıkarına’
Werz, PYD ve askeri kanadı YPG’nin dünyadaki en kırılgan bölgelerden birini istikrara kavuşturmaya yardımcı olduğunu savunarak, “Sınırda IŞİD yerine Kürtlerin olması ABD’den çok Türkiye’nin çıkarına, insanların bunu anlaması gerekiyor” ifadesini kullandı.
Türkiye’nin IŞİD’e karşı mücadelede son 1-2 yıla göre şu anda daha aktif olduğuna işaret eden Werz, “Cumhurbaşkanı (Erdoğan) da dahil olmak üzere Türk siyasetçileri öfkeli söylemleri bir yana bırakıp bir düşünürse, PYD ile gergin ilişkileri daha da kızıştırmanın ulusal çıkarlarına hizmet etmediğini anlarlar” dedi.
Werz, PYD lideri Salih Müslim’in Ankara’ya ziyaretler düzenlediği döneme geri dönmeleri gerektiğini; ABD, Suriye’deki Kürt güçleri ve Türkiye arasında bölgesel işbirliğine ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
‘Güneydoğu’daki mevcut durum sürdürülemez’
Türkiye’de demokrasi ve insan hakları ihlalleri iddialarına ilişkin, “Endişe etmek için bir neden var, aynı zamanda Türk toplumu şu anki vaziyetten çıkıp ileriye doğru yol alacak güce sahip” dedi.
Türkiye’nin güneydoğusundaki şiddet olaylarıyla ilgili olarak ise, bölgedeki durumun “sürdürülemez” olduğunu kaydeden Werz, “Herkes bu noktada net olmalı. Ne PKK, ne de Türk hükümeti bu çatışmayı askeri yolla kazanabilir. Dolayısıyla yapılması gereken, iki tarafta da mümkün olduğu kadar hızlı biçimde müzakere masasına geri dönmenin yollarını bulmak” diye konuştu.
Werz, ABD’nin de bu yöndeki her türlü süreci desteklemeye hazır olacağını, ancak sorunun çözümünde “ana aktörlerin” Türkiye’de olduğunu söyledi.
Michael Werz, “Türkler ve Kürtler bu meseleyi çözmeli, bu acil bir konu” dedi.
Hukukun üstünlüğü, güçler ayrılığı ve her bir vatandaşın barış ve güvenlik içinde yaşaması gibi ilkelerin önemine vurgu yapan Werz, “Silopi, Cizre, Sur gibi yerlerde gördüğümüz manzaralar çok rahatsız edici ve son bulmalı. Bazı kesimlerde çatışmaların kontrolden çıktığına dair işaretler bulunuyor ve bu Türkiye’nin çıkarına değil” diye konuştu.
Werz, Türkiye’de yeni anayasa ve başkanlık sistemi tartışmalarına ilişkin bir soru üzerine de, Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğu noktasında herkesin mutabık olduğunu belirtti.
“Türkiye’nin, ifade özgürlüğü, Türk toplumu içerisindeki çeşitlilikleri ve haklarını tanıyan, ülkeyi gerçek anlamda 21’inci yüzyıla taşıyan yeni bir siyasi temele ihtiyacı var” diyen Werz, Türkiye’nin “muazzam” bir ekonomik modernleşmeden geçtiğini ve şimdi bunu siyasi modernleşmenin takip etmesi gerektiğini ifade etti.
ABD’nin tüm bu süreçlerde gözlemci olduğuna vurgu yapan Alman asıllı Amerikalı uzman, “Türkiye’nin iç işlerine karışmaya ne hakkımız var, ne de bu bizim çıkarımıza. Bu Türk halkının karar vermesi gereken bir siyasi tartışma” diye konuştu.