Cumhurbaşkanlığı seçiminde yurtdışında oy verme işlemleri sona erdi ancak seçimin sönük geçmesi ve katılımın tahminlerin çok altında kalması ile ilgili yorum ve tartışmalar sürüyor.
Türkiye’de yapılan bir seçim için yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarının yıllardır bekledikleri oy kullanma hakkından yeterince yararlanmamaları seçimin tatil dönemine denk gelmesinin yanısıra öncelikle randevu sisteminin zorlukları ile açıklanırken, bir çok seçmenin aldıkları ya da kendilerine verilen randevu saatlerine uymadığı ve kendilerine uyan başka bir gün ve saatte sandığa gitmeyi tercih ettiği de dikkati çekti. Bu şekilde sandığa gidenler Yüksek Seçim Kurulu kararı gereğince oy kullanamadılar.
Yaklaşık 1 milyon 400 bin seçmenle en büyük yurtdışı seçmen kitlesine sahip olan Almanya’da resmi olmayan rakamlara göre oy kullananların sayısı toplam sadece 98 bin şeklinde gerçekleşti. Konuyla ilgili en büyük şok 140 bin seçmenin kayıtlı olduğu Berlin’de yaşandı.
Burada ilginin çok yüksek olacağını tahmin eden yetkililer Olimpiyat Stadı’nı kiralamıştı, ancak dört gün boyunca kullanılan oy sayısı yaklaşık 11 binde kaldı. Diğer ülkelerde de katılımın çok cılız kalması sonrasında Ankara’da daha önce cumhurbaşkanlığı seçiminin sonucuna yönelik yapılan projeksiyonlar da tam anlamıyla alt üst oldu. Yorumlarda özellikle AKP kurmaylarının Başbakan Erdoğan’a yönelik yurtdışı seçmenin büyük desteğini umduğu ve önemli bir farkla önde olacağı tahmini yaptıkları belirtiliyor.
AKP’ye yakın çevreler daha önceki açıklamalarında yurtdışındaki toplam 2,8 milyondan 1,5 milyonunun oy vereceğinden ve bunun da 1 milyonunun cumhurbaşkanı adayı Erdoğan’a gideceğinden, sonuçta tablonun AKP adayının lehine etkileceğinden yola çıktıklarını ifade etmişlerdi. Avrupa Türk Sosyal Demokratlar Derneği Koordinatörü Erdal Tekin, bundan sonraki seçimde randevu sisteminin kesinlikle değişmesi gerektiğini söylüyor ve yurtdışındaki seçmenin ilgisizliğinin sonuçta kendilerine zarar vereceğini belirtiyor.
Yurtdışında kullanılan tüm oylar mühürlü çuvallar içinde yarın Türkiye’ye gönderilecek ve pazar günü seçimlerin sona ermesiyle Ankara’da sayılacak. Oy verme işlemlerine yönelik şikayetler devam ederken, seçmenlerin bazıları oyların akıbeti konusunda belli güvensizlikler yaşadıklarını ve manipülasyon yapılacağına dair kaygı duyduklarını da ifade ediyor.
Bu arada seçimlere katılımın çok düşük olması Alman basınında da şaşkınlık yarattı. Türkiye kökenli göçmenlerin siyasete ilgisiz olduğu şeklindeki yorumların yanında, Recep Tayyip Erdoğan’ın beklediği desteği bulamamasının da altı çizildi.
Bazı yorumlarda ise seçimlerle uyum konusu ilişkilendirildi ve Türklerin Türkiye’deki siyasi konularla ilgilenmesi ve seçime katılmaları uyuma engel olarak tanımlandı. Ülkenin önde gelen radyo kanalı Deutschlandfunk, ‘cumhurbaşkanlığı seçiminin Türkleri Almanya’daki genel seçimlerden çok daha fazla heyecanlandırdığını, bunun bir skandal ve aynı zamanda bir acizlik göstergesi olduğunu’ öne sürdü.
Katılım oranının az olmasının Alman toplumundaki bazı korkulara gerek olmadığını gösterdiğini savunan Almanya Türkiye Araştırmalar Vakfı Başkanı Faruk Şen, seçim ve oy hakkının demokrasinin temel şartı olduğunun unutulmaması gerektiğini söylüyor.