Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda konuşan ABD Daimi Temsilcisi Linda Thomas-Greenfield, Rusya Cumhurbaşkanı Vladmir Putin’in savaşı tercih ettiğini belirterek, gerilimin daha da artması halinde tüm olacakların sorumlusunun Rusya olduğunu söyledi. Thomas-Greenfield, “Hepimiz Rusya'nın gerilimi düşürmesini ve barış yolunu seçmesini ne kadar istesek de bu bizim seçimimiz değil. Putin'in tercih ettiği savaş oldu. Durumu daha da tırmandırma yoluna giderse tüm sorumluluk Rusya’nın olacak” dedi.
ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Thomas-Greenfield, BM’nin tarihinde bir dönüm noktası yaşandığını vurgulayarak, Genel Sekreter Guterres’in, Rusya’nın son hamlesini Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve egemenliğinin ihlali ve BM Tüzüğü’ne aykırı bir durum olarak değerlendirdiğini belirtti ancak Rusya'nın, diyalog ve barış çağrıları dahil tüm uyarı ve çağrılara kayıtsız kaldığını söyledi.
“Eski imparatorluklar bağımsız devletler üzerinde hak iddia edemezler”
Thomas–Greenfield, BM Genel Sekreteri Guterres’in Genel Kurul’da tüm bu uyarı ve çağrılarını yinelediğini belirterek, “Genel Sekreter bugün yaptığı konuşmasında bu uyarı ve çağrıları tekrar teyit etti. Pazartesi gecesi yapılan acil toplantıda, Güvenlik Konseyi'nin bir üyesi hariç her üye Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırgan tutumundan vazgeçerek barış için diyalog ve diplomasiye dönme çağrısında bulundu. Eğer Rusya bu saldırganlığını sürdürürse daha da ağır bedel ödeyecek. Eski imparatorluklar, egemen ve bağımsız devletler üzerinde hak iddia edemezler. 2022 yılındayız, imparatorluklar ya da sömürgeler çağında değiliz. Sovyetler Birliği döneminde değiliz. Rusya bu çağrılara uymak, cevap vermek yerine, Ukrayna'nın egemenliğine yönelik başka eylemlerle yanıt verdi. Ukrayna sınırındaki 150 bin askerine ek olarak 4 bin asker daha yığdı. Rusya'nın son eylemleri, uluslararası hukukun, Ukrayna'nın egemenliği ve toprak bütünlüğünün ihlalidir. Bu eylem Minsk anlaşmalarına da aykırıdır” dedi.
“Saldırılar sürerse yeni bir mülteci krizi yaşanabilir”
Thomas–Greenfield, Rusya'nın bu saldırganlığının sadece Ukrayna'yı değil, tüm BM üyesi ülkeleri de tehdit ettiğini belirterek, “Rusya'nın Ukrayna'nın doğusundaki saldırıları yüzünden 14 binden fazla kişi öldü. Rusya bu yolda ilerlemeye devam ederse kendi seçtiği bu savaş tahminimize göre, 5 milyon kişiyi daha yerlerinden ederek Ukrayna’nın komşularını baskı altında bırakacak ve bugün dünyanın karşı karşıya kaldığı en büyük mülteci krizlerinden birine neden olacak. Ukrayna dünyanın özellikle gelişmekte olan ülkelere en büyük buğday tedarikçilerinden biri olduğu için gıda fiyatlarında meydana gelecek artış Libya, Yemen ve Lübnan gibi yerlerde kıtlığın çok daha kötüleşmesineyol açacak’’ dedi.
Türkiye: “Rusya’nın kararı yasa dışı ve gayrimeşrudur”
Türkiye’nin BM Daimi Temsilcisi Feridun Sinirlioğlu, genel kurula hitaben yaptığı konuşmada Türkiye’nin Ukrayna'nın uluslararası kabul görmüş sınırları içinde bağımsızlığını, toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini her zaman desteklediğini belirterek, ‘‘Rusya’nın hukuksuz ve yasadışı eylemlerini asla tanımıyoruz. Bugün, Ukrayna topraklarının başka bir kısmına karşı yeni bir saldırganlık eylemiyle karşı karşıyayız. Bu durum kesinlikle kabul edilemez. Rusya'nın sözde Donetsk ve Luhansk bölgelerini tanıma kararı, bölgeye ek asker gönderme kararı kabul edilmez, yasadışı ve gayri meşrudur. Bu karar Minsk anlaşmalarına aykırıdır. Ukrayna'nın siyasi birliği, huzuru ve toprak bütünlüğüne yönelik açık bir ihlalidir” dedi.
“Kırımın ilhakını asla tanımıyoruz”
Sinirlioğlu, Rusya'nın 8 yıl önce işgal ettiği Kırım'ın ilhakını asla tanımadıklarını belirterek bugün de Ukrayna topraklarının bu defa başka bir kısmına karşı yeni bir saldırganlık eylemiyle karşı karşıya kalındığını belirtti. “Bu kesinlikle kabul edilecek bir durum değil. Küresel toplum, bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliğe yönelik yeni bir tehditle karşı karşıya karşıyayız. BM'nin kuruluş ilkelerinin korunduğundan emin olmak durumundayız. Kendimizi savaştan kurtarmanın tek yolu bu" diye konuştu.
Sinirlioğlu, bölgede yeni bir savaşın olmasını istemediklerini belirterek, Rusya’yı kararından geri adım atmaya, Minsk anlaşmaları çerçevesinde diplomasiye ve diyaloğa yeniden dönmeye çağırıyoruz. Bizi uçurumdan uzaklaştıracak tek yol bu. İtidal ve sağduyu çağrısında bulunuyoruz. Tarafları gecikmeden müzakere masası etrafında bir araya gelmeye davet ediyoruz. Ukrayna ve küresel toplum, bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliğe yönelik başka bir tehditle karşı karşıya. Ama her şeyden önce bu, uluslararası hukukun temel ilkelerine karşı bir saldırıdır. Çatışmaların barışçıl yollarla çözülmesini sağlamak bizim yükümlülüğümüzdür” dedi.