BERLİN - Batı ülkelerinin sömürgecilik dönemlerinde ya da savaş ganimeti olarak el koydukları ve kendi kentlerine getirerek, müzelerinde sergiledikleri antik eserlerle kültürel varlıkların asıl sahiplerine iade edilmesi yönünde yoğun tartışmalar yaşanıyor.
Katoliklerin ruhani lideri Papa Francis’in Yunan Ortodoks Kilisesi’ne jest için Partenon Tapınağı’nın Vatikan’da bulunan üç parçasının geri verilmesi talimatı, 2020’de Fransa Parlamentosu’nun sömürge döneminde yağmalanan kıymetli eserlerin Senegal ve Benin’e geri verilmesi kararı, son olarak ise Almanlar'ın 19’uncu yüzyılda Benin Krallığı’ndan kaçırılan ve "Benin Bronzları" diye bilinen binlerce eserden bazı parçaları geri göndermesi bu konudaki tartışmaları alevlendirdi.
Berlin Eyaleti Çeşitlilik ve Ayrımcılıkla Mücadeleden Sorumlu Müsteşarı Saraya Gomis’in, Berlin’de sergilenen Bergama Sunağı’nın iade edilmesi gerektiğini söylemesi, konuya Türkiye’yi yakından ilgilendiren bir boyut kazandırdı.
"Dünyanın diğer bölgelerinden gelen tüm kültürel ürünler bize ait değil, burada yasadışı olarak bulunuyorlar" diyen Gomis, 1930’lu yıllardan bu yana Berlin’de kendi adını taşıyan devasa müzede sergilenen Bergama Zeus Sunağı’nın ve yine Berlin’deki Neues (Yeni) Müzesi'nde sergilenen Firavun Amenophis’in eşi Nefertiti büstünün de iade edilmesi gerektiğini belirtti.
Gomis bu taleplerini, Almanya ve diğer Batılı ülkelerin sömürgeci geçmişle hesaplaşma süreci ile gerekçelendirdi. Gomis’in bu bağlamda referans olarak gösterdiği Benin Bronzları, Almanya ile Nijerya arasında geçen yıl 25 Ağustos'ta imzalanan ve binden fazla bu tür değerli eserin geri verilmesini öngören anlaşma kapsamında 21 Aralık’ta Nijerya'nın başkenti Abuja'da düzenlenen törenle teslim edildi.
Söz konusu her iki eser de Berlin’de turistlerin en çok ilgi gösterdiği eserler arasında yer alıyor ve sergilendikleri müzelerin dünya çapında en önemli parçaları olarak tanınıyor.
Zeus Tapınağı’nın bulunduğu Bergama Müzesi’ni yöneten Prusya Kültür Mirası Vakfı, Gomis’in talebiyle ilgili yaptığı kısa açıklamada, eserin Osmanlı dönemi yöneticileri tarafından o zamanki Alman İmparatorluğu’na satıldığını ve bunun 1878 yılında imzalanan bir anlaşmayla da belgelendiğini ifade ederek, bu öneriye kendi açısından nokta koydu.
İlgili Haberler Tarihi Eser Kaçakçılığına Karşı ABD-Türkiye İşbirliğiTürkiye’de Zeus Tapınağı’nın iadesi beklentisi
2014 yılından bu yana UNESCO Dünya Kültür Mirası olarak kabul edilen Bergama Zeus Sunağı ile ilgili tartışmaların bundan sonra ivme kazanacağı tahmin ediliyor.
Sunağın Bergama Antik Kenti'ne getirilmesi uzun süredir Türkiye’nin gündeminde yer alıyor. Kültür Bakanlığı, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Bargama Belediyesi 2021 yılında başlattıkları ortak bir çalışmada, "eserin iadesi için diplomatik ve kültürel şartların olgunlaşmasını hızlandıracak bir yol haritası" oluşturulacağını duyurmuştu.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, "Bergama'nın köklü mirasının tüm dünyaya doğru anlatıldığında Zeus Sunağı'nı geri getirme talebinin karşılık bulabileceğini" söylemişti.
Kültür ve Turizm Bakanlığı da, Türkiye'nin tarihi mirasının takip altında olduğunu, Almanya'dan aralarında Zeus Sunağı'nın da bulunduğu yedi tarihi eser için iade çalışmalarının sürdürüldüğünü bildirmişti.
Bu girişimden daha önce de sosyal medya üzerinden "Bergamalılar Zeus Sunağı'nı istiyor" başlıklı bir kampanya başlatılmıştı.
Türkiye’de konuya yoğunlaşan hukukçular, 1970 UNESCO Sözleşmesi ve 1995 Unitdroit Sözleşmesi gibi uluslararası düzenlemelerin her ülkenin kendi kültür mirasını kendi ülkesinde koruma hakkını kabul ettiğine atıfta bulunarak, Zeus Tapınağı’nın Türkiye’ye geri getirilmesi olasılığının yüksek olduğunu belirtiyor.
2020 yılında Osmanlı arşivlerine ve İstanbul Arkeoloji Müzesi arşivlerine girerek o dönemdeki yazışmaları inceleyen Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Ali Sönmez, eserin 1870’li yıllarda Almanya’ya o dönem yol mühendisi olarak Türkiye'de çalışan Carl Humann tarafından kaçırıldığını belgelemişti.
Bergama Zeus Sunağı’nın tarihçesi
Bergama Zeus Sunağı, Kuzey Batı Anadolu'da, İzmir’in kuzeyindeki Bergama olarak anılan antik Pargamon’da Attalos hanedanı tarafından M.Ö. 2'nci yüzyılda yaptırılmış anıtsal dinsel bir yapıt.
Yunan tanrıları Zeus ve Athena'ya adanan sunağın bugün yalnızca temelleri Bergama‘da bulunuyor. Berlin'deki müzede sergilenen at nalı biçimindeki yapının yüksekliği 12 metreyi buluyor ve sunak masasına mermer beyaz merdivenlerle çıkılıyor. Dış cephe freskleri antik Helen dünyasının Olimpos tanrıları ile devler arasındaki savaşı, iç alandaki freskler Pergamon'un kuruluş hikayesi olan Telefos hikayesini anlatıyor.
İlgili Haberler ABD 28 Parça Tarihi Eseri Türkiye’ye İade Etti