Almanya Başbakanı Scholz, vergi skandalında ifade verecek

Cum-Ex skandalına ilişkin soruşturma komisyonu, Olaf Scholz'un, Hamburg Belediye Başkanı olduğu dönemdeki rolünü araştırıyor.

Almanya’da İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana “en büyük vergi dolandırıcılığı skandalı” olarak bilinen “Cum-ex” skandalı, Başbakan Olaf Scholz’un peşini bırakmıyor.

Skandalla bağlantılı olarak kendisine yönelik iddiaları daha önce reddeden Olaf Scholz, bugün konuyla ilgili Hamburg Eyeleti Meclis Komisyonu karşısında üçüncü kez tanık olarak ifade verecek. İfadesinin, erken seçimlerin yaklaştığı bu dönemde Scholz ve partisi SPD’yi zor duruma düşürebileceği belirtiliyor.

Cum-Ex skandalına ilişkin soruşturma komisyonu, Olaf Scholz'un, Hamburg Belediye Başkanı olduğu dönemdeki rolünü araştırıyor. Soruşturmanın bugünkü oturumunda, özellikle Hamburg ve Schleswig-Holstein eyaletine ait eski bir banka olan HSH Nordbank'ın vergi manipülasyonlarıyla ilgili faaliyetleri hakkında Scholz’un ifadesi istenecek.

HSH Nordbank'ın, daha önce ödenmeyen sermaye kazançları vergilerini 29 ayrı işlemle geri aldığı iddia ediliyor. Bu vergi iadelerinin, bankanın vergi iadesi talebinde bulunmadan önce vergi ödememiş olmasına rağmen yapılması skandalın temelini oluşturuyor. 2014 yılında HSH Nordbank, söz konusu vergi iadelerinin yanlış olduğunu kabul ederek 126 milyon Euro tutarında geri ödeme yapmıştı.

Soruşturma komisyonu, bu süreçte Olaf Scholz'un, Hamburg Belediye Başkanı olarak bankanın yöneticileriyle olan ilişkilerini ve bu iade işlemlerine karşı tutumunu sorguluyor. Scholz, skandalın patlak vermesinin ardından bankanın vergi iadesi işlemlerine müdahil olup olmadığına dair iki kez ifade verdi ve iddialara karşılık herhangi bir usulsüzlük yapmadığını ve vergi iadeleriyle ilgili olarak herhangi bir müdahalede bulunmadığını savundu.

Komisyon, Scholz’un rolünü incelemeyi sürdürürken, Şubat ayındaki genel seçim ve Mart ayında Hamburg'da yapılacak eyalet seçimleri nedeniyle zaman da daralıyor. Komisyonun en geç Mart ayına kadar sonuç raporunu yayınlaması gerekiyor. Bu açıdan Scholz'un bugünkü sorgusu, soruşturmanın nihai aşamasına gelindiğinin bir göstergesi ve komisyona son değerlendirmelerini yapma fırsatı olarak tanımlanıyor. Olaf Scholz’un bundan önce de olduğu gibi "konuşmaları ve ayrıntıları hatırlamadığını" söyleyip söylemeyeceği merakla bekleniyor.

İlgili Haberler Almanya'da Başbakanlık adayları netleşti

Cum-Ex ve Scholz’un savunması

Olaf Scholz, Almanya'nın mevcut başbakanı olarak, Cum-Ex skandalı ile doğrudan ilişkili olmamakla birlikte, Hamburg Eyaleti Başbakanı sıfatıyla bu olayın siyaseten ve hukuken tartışılmasında yer alıyor. Scholz, usulsüzlüklerin yaşandığı dönemde, 2011-2018 yılları arasında Hamburg Eyaleti Başbakanlığı yapmıştı. Daha önce ortaya çıkan bazı belgelerde, olaya karışan Warburg Bankası ve HSH Nordbank gibi diğer banka yöneticilerinin Olaf Scholz ile çeşitli kereler gizlice görüştükleri saptanmıştı.

İddialara göre Scholz, Warburg Bankası’nın öncülüğünde başka bankalar, yatırımcılar ve varlıklı vatandaşların sistematik olarak devletten hiç ödemedikleri vergilerin geri ödemesi için karmaşık hisse senedi anlaşmalarına imza atması olarak özetlenen "Cum-Ex" adlı sistemden haberdar olmasına rağmen, buna açıktan göz yumarak olayın örtbas edilmesine katkıda bulundu.

2019’da Cum-Ex skandalı geniş bir şekilde gün yüzüne çıktığında, Warburg Bankası’yla olan ilişkileri ve bu bankaya yönelik vergi iadeleri konusunda verdiği destekler, Scholz’un olayla ilgisi olup olmadığına dair şüpheleri arttırdı. Ancak Scholz, bu konuda herhangi bir yanlışlık yapmadığını ve bankanın vergi iadeleri konusunda herhangi bir müdahalede bulunmadığını savundu.

Scholz, açıklamalarında, söz konusu bankaların bu iade taleplerini kanunlara uygun şekilde yaptıklarını ve kendisinin bu işlemleri engellemek amacıyla herhangi bir adım atmadığını belirterek suçlamaları reddetti, yapılan gizli görüşme ve konuşmaların içeriğini ise hatırlamadığını ifade etti.

2021 yılında ilk kez Cum-Ex skandalı ile ilgili olarak soruşturma kapsamında ifade vermek üzere çağırılan Scholz, soruşturmalarda şüpheli değil, tanık olarak dinlendi. Ancak şimdiye kadar Scholz hakkında Cum-Ex işlemlerini organize edenlerle ya da bunlardan faydalananlarla doğrudan ilişkisi olduğunu gösteren bir delil bulunamadı.

İlgili Haberler Alman ekonomisinde iflas fırtınası

Cum-Ex skandalının boyutu ve yöntemi

Cum-Ex, "Cum" ve "Ex" terimlerinin birleşiminden oluşan bir kelime. "Cum" (Latincede "ile") ve "Ex" (çıkmak) kelimeleri, bir menkul kıymet işleminin, belirli bir tarihten önce ve sonra yapılan "kuşku uyandıran" bir şekilde gerçekleştirilmesini ifade ediyor.

Bu işlemde yatırımcılar, hisse senetlerinin sahipliğini birkaç kez değiştirirken, böylece vergi iadesi talep etmek için birden fazla kişi varmış gibi görünüyor. Almanya'da hisse senetlerine ilişkin vergi iadesi uygulamaları, yatırımcıların hisse senetlerini bir gün süreyle devretmeleri durumunda vergi ödediği kurumdan vergi iadesi alabilmelerini içeriyordu.

Bu işlemdeki boşluktan faydalanan bazı finansal kurumlar, bu tür işlemleri zincirleme olarak yaparak devlete ödenen vergi miktarını arttırıp iki ya da daha fazla kez iade almak için döngüler oluşturdu. Birçok büyük banka, yatırım fonu ve avukatın, bu yöntemi kullanarak vergi iade sürecinde manipülasyon yaptığı tahmin ediliyor.

Cum-Ex skandalı, sadece finansal bir dolandırıcılık olayı olarak kalmadı, aynı zamanda toplumun devletin vergi sistemine güvenini de sarstı. Bu olay, vergi cennetlerine yönlendirilen paralar, yolsuzluk ve hukuki boşluklardan faydalanan büyük şirketler ile ilgili kuşkuları artırdı.

Ayrıca, Avrupa’daki vergi düzenlemelerinin yetersizliği, bu tür karmaşık işlemlerin gerçekleşmesine olanak tanıyan bir sistemin varlığını ortaya koydu.

Bununla birlikte, son yıllarda Almanya'da yapılan yasal düzenlemelerle birlikte, vergi sisteminde önemli değişiklikler yapıldı. Bu değişiklikler, özellikle hisse senetleri üzerinden yapılan vergi iadesi işlemlerine daha sıkı denetimler getirerek, Cum-Ex tarzı dolandırıcılıkların önüne geçmeye çalıştı. Ancak bu olay yalnızca Almanya'yı değil, Avrupa'nın diğer ülkelerini de etkiledi. Fransa, Danimarka, Belçika gibi ülkeler de bu konuda soruşturmalar başlattı. Fransa’da Cum-Ex dolandırıcılığının yol açtığı zarar 1,4 milyar Euro’yu buldu.

İlgili Haberler Almanya Başbakanı Scholz’den Kiev’e sürpriz ziyaret ve yeni yardım sözü