Chicago, dünyanın en eski emtia ve türev borsalarından birine ev sahipliği yapıyor. Emtia ve gelişmiş finans araçları alıp satan borsa simsarları, borç tavanının yükseltilmesi için tanınan sürenin dolacağı 2 Ağustos gününe çok az bir zaman kala hala Amerika’nın borçlarını ödeyemez duruma düşebileceğine ihtimal vermiyor. Buna karşılık Amerika’nın kredi notunun düşme ihtimali borsada daha fazla kaygı uyandırıyor.
Borçlanma tavanının yükseltilmesiyle ilgili tartışmalar sürerken, politikacılar, anlaşma sağlanamazsa borç ödemelerinin gecikmesi yüzünden kredi notunun düşeceğini biliyor.
Ancak ICAP Energy’den yatırım uzmanı Scott Shellady, bu ihtimali düşük görüyor: "Bence borç ödemelerinin gecikmesinden çok kredi notunun düşürülme ihtimalini tartışmalıyız. Borçlarımızı ödemek için yeterince gelir akışımız var. Amerika’nın borçlarını ödeyemez duruma düşebileceği söylemi, işleri hızlandırmak için ortaya atıldı."
Amerika’nın kredi notu, 1917 yılından bu yana 3A. Bu, en yüksek kredi notu. Ancak kredi derecelendirme kuruluşları bu notun düşürülebileceğini söylüyor. Böyle bir gelişmenin ekonomik yansımaları çok geniş boyutlu olabilir.
Scott Shellad, "Borçlarımızı ödemek için hazine bonoları için yeni alıcılar bulmalıyız.Bunu sağlamanın tek yolu da alıcılara iyi bir yüksek faiz oranı sunmaktır. Yani alıcı bulabilmek için faiz oranlarını yükseltmemiz gerekecek. Bu da piyasalardaki faiz oranlarını yukarı itecektir," diyor.
Northwestern Üniversitesi Ekonomi Profesörü Paola Sapienza, Amerika’nın borçlarını ödeyememesi veya kredi notunun düşürülmesi halinde, bütçe kesintilerinin hiçbir işe yaramayacağı görüşünde: "Faiz oranları yükselirse, ödeyeceğimiz borcun miktarı da artar. Hem de önemli bir oranda artar. Bu durumda da harcamalara ayrılan para azalır."
Washington’da siyasi pazarlıklar sürerken piyasalar da gelişmeleri yakından izliyor.
Emtia borsası uzmanı Matthew Pierce, "Temel göstergelere bakınca piyasalarda olumlu bir hava hakim, ama konu borçlara gelinde bu iyimser yaklaşımda biraz daha ihtiyatlıyız. Bu ihtiyatlı yaklaşım, anlaşma sağlanıncaya kadar devam edecek gibi görünüyor," diyor.
Borçlanma tavanının yükseltilmesiyle ilgili olarak Maliye Bakanlığı’nın verdiği süre 2 Ağustos’ta doluyor. Bakanlığa göre, bu tarihten sonra Amerika’nın borçlarını ödeyecek parası kalmayacak.
Scott Shellady, "Süre daraldıkça varılacak anlaşmanın koşulları daha da kötü olacaktır. Muhtemelen de, önemli kesintiler yapılmadıkça, altı ay, bir yıl veya 5 yıl içinde kendimizi yine aynı tartışmanın içinde bulacağımız kesin," diyor.
Borçlanma tavanı yükseltilse de, federal bütçe açığını kapatmak için uzun dönemli bir çözüm bulunmadığı sürece, kredi derecelendirme kuruluşlarının Amerika’nın kredi notunu düşürmesi tehlikesi devam edecek.