İlaç içerikleri üreten şirketler, Avrupa'da hızla artan enerji maliyetlerinin, hayati önem taşıyan ilaçların imalatında kritik önem taşıyan firmaların kıtadan çıkış riskini arttırdığı uyarısında bulundu. Şirketler, enerji maliyetlerindeki yükselişin, COVID-19 pandemisinin tüm dünyada en çok etkili olduğu dönemde yaşanan ilaç içeriği sıkıntılarının darbe vurduğu ilaç tedariki zincirlerini daha da tehlikeye attığını kaydetti.
Hayati önem taşıyan ilaçlar, hem uzun vadeli kronik rahatsızlıkların tedavisi hem de cerrahi müdahaleler için büyük önem taşıyor. Patentsiz olarak üretilen bu ilaçlar, ulusal sağlık kurumları ya da Avrupa Birliği'nde olduğu gibi sigorta şirketleri birlikleri tarafından belirlenen en düşük fiyatlar üzerinden satılıyor. Bu da sadece en düşük maliyetle ilaç üreten firmaların ayakta kalabilmesi anlamına geliyor.
Bu jenerik ilaçlar üzerindeki fiyat baskısı, ilaç imalatının en çok enerji tüketen kısmı olan etken madde üretiminin Avrupa kıtasından Hindistan ve Çin gibi, maliyetlerin çok daha düşük olduğu ülkelere kaymasına neden oldu.
İlgili Haberler AB Liderleri Çözümde Değil Prensipte AnlaştıDünyanın en büyük jenerik ilaç imalatçısı firmalarından biri olan Teva, şimdiyse Ukrayna'daki savaş ve savaşın yol açtığı enerji ve ekonomi krizlerinin, "Avrupa kıtasında ecza sektörünü bazı kritik ilaçlar açısından kalıcı olarak küçülttüğünü" kaydetti.
Teva, yayınladığı raporda, antibiyotiklerden jenerik şeker hastalığı ilaçlarına ve kanser tedavilerine kadar hayati önem taşıyan birçok ilacın önümüzdeki 5 ila 10 yıl içinde Avrupa'daki fabrikalarda üretilemez hale geleceğini bildirdi. Şirket, bu durumda Avrupa kıtasının ilaç imalatı için başka ülkelere muhtaç hale gelebileceği uyarısı yaptı.
Teva yetkilileri, buna örnek olarak, meme kanseri tedavisinde kullanılan etken maddelerden biri olan tamoxifenin son dönemde Almanya'da zor bulunmasını gösterdi.
Avrupa'da etken madde tamoxifen üreten tek firmanın artık ekonomik olmaktan çıktığı gerekçesiyle üretimi durdurduğu, bu durumun Avrupa'daki ilaç üreticileri arasında şaşkınlık yarattığı ve üreticilerin sadece Uzakdoğu'da faaliyet gösteren birkaç tedarikçiden etken madde almak zorunda kaldığı bildirildi.
Avrupa'da parasetamol sıkıntısı da gündemde. Avrupa'da parasetamol imal eden son ilaç fabrikasının 2008 yılında kapanmasıyla birlikte Uzakdoğu, parasetamol tedarikinde Avrupa'nın tek seçeneği haline geldi.
Teva'nın raporunda COVID-19 pandemisinin en yoğun olduğu dönemde parasetamol tedarikinin Avrupa'da büyük bir sorun haline geldiği, çünkü kıtanın "kısa vadede parasetamol üretimini arttırmak için lojistik kapasitesinin bulunmadığı" yazılı.
Aynı zamanda dünyanın en büyük parasetamol üreticilerinden Hindistan'ın kendi ihtiyaçlarını karşılamak için parasetamol ihracatını geçici süreliğine yasaklaması, Avrupa'nın bu kritik etken maddeden yoksun olması anlamına gelmişti.
Teva yöneticisi Philippe Drechsle'a göre firma, şu anda etken maddelerin yüzde 40'ını Avrupa'dan elde ediyor. Geri kalan yüzde 60'lık kısım ise başka ülkelerden alınıyor.
Drechsle, Teva'nın şu anda Avrupa'da daha yüksek ilaç üretim maliyetlerine göğüs gerdiğini ancak bunun bir sınırı olduğunu söyledi.