Birleşmiş Milletler, yayımladığı son raporunda, eğlence sektöründe çocuklara yönelik sömürü ve istismarların arttığını açıkladı. BM raporunda, eğlence sektöründe çalışan çocukların sömürülmesi ve cinsel istismar riskleri araştırıldı. Çocuk oyuncuların maruz kaldığı sömürü, istismar ve korunmasına yönelik yeni toplumsal gözlem ve adli öneriler getirildi.
BM Çocuk İstismarı Özel Raportörü Mama Fatima Singhateh tarafından hazırlanan son raporda, eğlence endüstrisinde cinsel istismar ve çocukların sömürülmesinin giderek yaygınlaştığı ancak bunun aksine işlenen suçlarla mücadele için yeterince adli kavuşturmanın farklı gerekçelerle yapılmadığı vurgulandı. BM Özel Rapörtörü, ‘’Çocuklara yönelik istismarcı ortamları sömüren ve teşvik edenlere yönelik yasal çerçeveler dahilinde sıfır tolerans politikasının titizlikle uygulanması gerekiyor’’ dedi.
Eğlence sektöründe, sanatçı ya da şovmen olarak çalıştırılan çocukların büyük bir çoğunluğunun zorunlu bırakılarak sömürü ve istismarlara sessiz kalmalarının sağlandığı belirtildi. Dijital ortamın artık çocuklar için adeta bir tuzağa dönüştüğü, çocukların internette porno endüstrisinin ağına düşüp sömürüldüğü, bazen de çocukların kendi yaşadıkları ülkenin sınırları dışına fiziksel olarak kaçırılmasına kadar vardığı kaydedildi.
Raporda, eğlence sektöründeki mevcut önleme, koruma tedbirlerinin, hesap verebilirlik sistemlerinin ve adalete erişim yeterince sağlanamadığı, bu sektördeki önemli sayıda istismar vakasının misilleme korkusu, kariyer fırsatlarının kaybı nedeniyle rapor edilmediği, savunmasız çocukların sömürüldüğü bir ortamın yaratıldığı kaydedildi.
‘’Çocuklar sahte teklif ve vaatlerle kandırılıyor’’
Raporda, dünya çapında milyonlarca insan çatışma ve şiddetten ya da giderek yerinden edilmeye ve göçe yol açan diğer durumlardan kaçarken pek çok çocuğun, ailelerinden ayrıldığı, hayatta kalabilmek için eğlence sektöründe çalışmak zorunda kaldığı kaydedildi. Raporda, çocukların sahte teklifler, yanıltıcı vaatler, umut ve hayallerinin sömürülmesi yoluyla insan tüccarlarının eline düştüğü kaydedildi.
Raporda, elde edilen bulgu ve yapılan araştırmalara göre, tacirlerin genellikle çocuklarla bağlantı kurmak için sosyal medya platformlarını, karşılıklı mesajlaşma ve görüntülü konuşma gibi internet hizmetlerinden yararlanıp bu hizmetlerde yer alan bilgileri, kötüye kullandıklarının saptandığı kaydedildi. Raporda, çocukların cinsel istismarı materyalleri, yalnızca karanlık internet ağlarında değil aynı zamanda yasal medyada da yer aldığı, bazı web siteleri ve sosyal medya platformlarının içeriklerinin cinsel suçların normalleştirilmesine yardımcı olduğu kaydedildi.
‘’Sömürülen ve cinsel istimara uğrayan çocuklar sessiz kalmak zorunda bırakılıyor’’
Raporda, eğlence sektörünün çocuklara karşı orantısız güç kullandığı, bu sektörde çalışan çocukların yaş ve çalışma koşullarına ilişkin sınırlı kurallar ve sözleşmeye dayalı uygulamalardan orantısız bir şekilde etkilendiği kaydedildi.
Eğlence sektörünün, çocukların ve vasilerinin güvenini sağladıktan sonra çocuk mağdurları vasi desteğinden ayırdıkları ve kendilerine bağımlı kıldıkları belirtildi. Eğlence sektöründe çalışan çocuk mağdurların bazen bu güçlü şirket ve kişiler tarafından tehdit edildikleri sıklıkla sessizliklerini korumaya zorlandıkları kaydedildi. Çocuk mağdurların çoğunluğunun, ekonomik gerekçeler, kariyerleri veya kişisel güvenlikleri için daha çok eğlence sektöründeki iş verenlerinin sözlerini dinledikleri belirtildi.
Raporda, eğlence endüstrisindeki çocuk sanatçıların cinselliğinin öne çıkartıldığı ve bu nedenle şiddet içeren, saldırgan ortamlara maruz kaldıkları belirtildi. Raporda, tecavüz, cinsel saldırı ve ilgili suçlamalardan 2020 yılında 23 yıl hapis cezasına çarptırılan Harvey Weinstein, eğlence sektöründeki istismarları nedeniyle kötü bir örnek olarak gösterildi.
‘’Çocuklar nesneleştiriliyor ‘’
BM Özel Raportörü Singhateh, çocukların film, televizyon, müzik, tiyatro, modellik, sirkler, korolar, konserler, gece kulüpleri, barlar, spor, turizm, şovlar turizm ve konaklama alanlarında, sömürü ve istismar riskleriyle karşı karşıya kaldığını kaydetti.
Singhateh, ‘’Me Too‘’ gibi hareketlerin özellikle Hollywood'da ayrıca diğer eğlence merkezi sayılan büyük kentlerde, cinsel istismar ve sömürüye ilişkin farkındalığı artırdığını, cesur kurbanların, hayatta kalanların ifadelerinin çocuklar ve gençlerin acil olarak daha iyi korumaya ihtiyaç duyulduğuna işaret ettiğini vurguladı.
İnsan Hakları Konseyi tarafından atanan Özel Raportör Singhateh, çocukların çeşitli medya ve eğlence endüstrisi alanlarındaki cinsel istismarı ve sömürüsüyle mücadele etmek için hem toplu olarak hem de bireyler tarafından acilen harekete geçilmesi gerektiğini belirtti.
Eğlence sektöründe çalışan çocukların sağlığını, güvenliğini, mahremiyetini ve refahını sağlamanın birçok yolu olduğunu belirten Özel Raportör Singhateh, "Kötü çalışma koşulları ve çeşitli eğlence platformlarında çocukların cinsel istismarı ve sömürüsünün tasvir edilmesi yalnızca çizgiyi aşma eğiliminde olmakla kalmıyor, aynı zamanda çocukları nesneleştiriyor ve araçsallaştırıyor. Mağdurlar sessizlikle, soruşturma eksikliğiyle, baskıyla, gözdağıyla ya da tazminat tedbirlerinin mevcut olmamasıyla karşı karşıya kalıyor. Bu tür çabaların, çocukların katılımının ve sektördeki bireylerin veya işletmelerin davranışlarının uluslararası insan hakları hukuku ve standartlarına uygun olmasının sağlanması gerekiyor. Çocuklara yönelik istismarcı ortamları sömüren ve teşvik edenlere yönelik yasal çerçeveler dahilinde sıfır tolerans politikasının titizlikle uygulanması gerekiyor’’ dedi.