Amerika'da Seçim Reklamlarına Çin Milyonlarca Dolar Harcıyor

Amerika’da 2010 Kongre seçimlerinde gerek Temsilciler Meclisi gerekse Senato’da güç dengesinin değişmesi olasılığı çok yüksek. Başkan Obama’ysa bekleyiş içinde. Buarada Amerikan siyasetinde etkili olan yeni bir düşmanın ortaya çıktığı gözleniyor. Bu yeni düşman, Çin.

Amerikan medyasında yayınlanan siyasi kampanya ilanlarında hem Demokrat hem de Cumhuriyetçiler birbirlerini Çin’e yardım etmekle ve Çin’de iş yapan şirketlere vergi indirimi sunmakla suçluyor, Çin’le serbest ticareti teşvik ettikleri için eleştiriyor.

2 Kasım’daki Kongre seçimleri yaklaşırken siyasi ortam da kızışıyor. Kamuoyu yoklamaları seçmenlerin en çok önem verdiği konunun devam eden savaşlar değil ekonomi ve işsizlik olduğunu gösteriyor.

Evan Tracey Partilerüstü Kampanya Medya Analiz Grubu adlı kuruluş için siyasi reklamları inceliyor. Tracey şunları söylüyor:

"Çin, ekonomisi büyüdüğü için düşman ve rakip ülke olarak görülüyor. Çin’in ekonomik üstünlüğünün Amerika’yı tehdit ettiği, Amerikalılar’ın işlerini Çinliler’e kaptıracağı düşünülüyor. Ya da Çin’in ödediğimiz vergileri çaldığı zannediliyor. Siyasi adaylar ilanlarında bu düşünceleri pompalıyor.”

Ohio’dan Demokrat aday Zack Space rakibinin Çin’le serbest ticareti desteklemesinin iş alanlarını Çin’e kaydırdığını söylüyor.

Akademisyenler ve iktisatçılara göre, siyasi kampanya reklamlarındaki iddiaların çoğu abartılı. CATO Enstitüsü’nden Dan Griswold, küreselleşme sürecinin devam edeceğini, siyasetçiler dahil tüm Amerikalılar’ın buna alışması gerektiğini belirtiyor:

"Biz bugün orta sınıf hizmet ekonomisiyiz. Amerikalılar’ın yüzde 80’i hizmet sektöründe çalışıyor. Tüm sanayileşmiş, zengin ülkelerin gelişmesindeki doğal eğilim bu yönde. Politikalarımızı bu gerçeğe göre düzenlememiz gerekiyor.”

İmalat alanındaki bazı işlerin Çin’e kaydığını ve artık geri gelmeyeceğini düşünen Griswold ve diğer uzmanlara göre Amerikalı seçmenlere ve işçilere karşı dürüst olmak gerekiyor. Griswold şöyle konuşuyor:

"Amerika’nın ekonomik sorunlarından Çin’i sorumlu tutan bir siyasetçinin temsil etmek istediği seçmen kitlesine karşı dürüst davranmadığını düşünüyorum.”

Tracey ve diğer uzmanlar gerçeklerin satır aralarında gizli olduğu görüşünde. Tracey şunları söylüyor:

"Siyasette içerik, başka bir kampanya işidir. Diğer bir deyişle kampanyanızın amacı gerçeklerin sizin açınızdan görünüşünü yansıtmaktır. Örneğin vergi indirimleri nedeniyle iş alanları Çin’e kaydı mı? Evet. Ekonomik teşvik paketinden fonlar Çin şirketlerinin eline geçti mi? Kesinlikle.”

Neyin gerçek neyin abartılı veya yanıltıcı olduğunu anlamak Amerikalı seçmenlere düşüyor. Önümüzdeki haftalarda Çin’i kötüleyen yüzlerce siyasi reklamla karşılaşacak olan seçmenlerin işi hiç de kolay görünmüyor.