“Kazakistan’daki Kriz Daha Devam Eder” 

Almati

ABD’nin eski Bakü Büyükelçisi emekli diplomat Matthew Bryza, Kazakistan’daki son gelişmeleri VOA Türkçe’ye yorumladı.

Your browser doesn’t support HTML5

“Kazakistan’daki Kriz Daha Devam Eder”

Eski Başkan George W. Bush döneminde Orta Asya politikasından sorumlu Dışişleri Bakanlığı yetkilisi olarak görev yapan Bryza, Kazakistan’da yaşanan krizin, her ne kadar sokak gösterileri bastırılmış olsa da, “sona ermekten daha çok uzak olduğu ve uzun bir süre daha devam edeceği” öngörüsünde bulundu. Bryza, Kazakistan’daki Rus askerlerinin bir süre daha kalıcı olacağını düşündüğünü de belirtti.

“Tokayev ilk turu kazanmış gibi ama Nazarbayev kolayca sahneden çekilmez”

İlk baştaki sokak gösterilerinin, büyük oranda Cumhurbaşkanı Tokayev’in ‘vur emri’ nedeniyle bastırıldığını söyleyen Bryza, “Esasen Rus askerleri anlamına gelen Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü (CSTO) askerlerinin getirilmesi, Rusya Cumhurbaşkanı Putin’in vurguladığı gibi, Rusya ya da başka bir CSTO üyesinin Kırgızistan, Gürcistan ya da Ukrayna gibi ülkelerde bir ‘devrim’e izin vermeyecekleri ve bastırmak için askeri güç kullanacakları yönünde güçlü bir sinyal gönderdi’’ dedi.

Matt Bryza

Cumhurbaşkanı Tokayev’in bu turu kazanmış gibi göründüğünü ve eski Cumhurbaşkanı Nazarbayev’i Ulusal Güvenlik Konseyi’nin ömür boyu başkanı olarak atandığı görevinden aldığını kaydeden Bryza, “Şimdi Tokayev kendisini eski sistemin üzerinde oturmuş olarak buldu, Nazarbayev’in inşa ettiği sistemin aynısı. Net olmayan husus şu: Geride kalan üst düzey liderlerin ve güvenlik servisleri dahil silahlı güçleri kontrol eden kişiler hangi tarafa sadık? Yani çok akışkan bir durum var ortada. Ama şundan emin olabiliriz ki Nazarbayev ailesinin elinin altında milyarca dolar bulunuyor. Öyle hemen çekip gideceğini düşünmüyorum. Geri gelecekler, mücadele bir süre daha devam edecek ve ortalığın durulması uzun bir zaman alacak” diye konuştu.

Rus birliklerinin Kazakistan'daki bir askeri üsse gelişi

”Bence Putin savunmada, Tokayev panikledi”

Matt Bryza, Kazakistan’daki gelişmelerin, “zafer” ilan eden Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’i bundan sonraki süreçte Ukrayna ve diğer Orta Asya ülkelerinde daha da sert adımlar atmaya cesaretlendirme olasılığı ile ilgili soruya ise “İnanın ya da inanmayın bence bu, Putin'in savunmaya çekildiği anlamına geliyor” yanıtını verdi.

İlgili Haberler Kazakistan'da Yaklaşık 8 Bin Kişiye Gözaltı 

Bryza, ”Hiç kimse ülke genelinde bu türden bir protesto hareketi beklemiyordu. Okuduğum ve dinlediğim bütün görgü tanıklarının anlattıklarına göre, geçen haftaki olaylar birçok yerde olduğu gibi gelişti; anlaşılabilir şikayetlerini ortaya koyan ve yasal biçimde protesto düzenleyen samimi kişiler ve sonrasında haydut unsurların araya karışması, şiddete başvurması ve hükümet binalarıyla kurumlarına saldırarak işi bir öte düzeye taşıması. Bence olanlar bunlardı ve Tokayev bana göre panikledi. Bu nedenle Nazarbayev’i Ulusal Güvenlik Konseyi başkanlığından aldı. Bu işe yaramadı. Protestolara daha da şiddet karıştı. Sonrasında benim anladığım, Tokayev bir maceraya girişerek Rusya ve CSTO’yu çağırmak zorunda kaldı. Bu çağrı, Putin açısından yıllardır olmasa da aylardır hazırlığını yaptığı, Ukrayna konusunda ABD ve ABD’nin Avrupalı müttefikleriyle üst düzey diplomasiden dikkatleri dağıtan bir unsur oldu’’ dedi.

Bu protestoları bir türden terör örgütünün planladığı ve düzenlediği söyleminin gülünç olduğu yorumu yapan Avrasya uzmanı, ”Eğer böyle bir örgüt varsa nerede? Tek bir parça kanıt gösterin. Bu olaylar, hiç adil olmayan bir muameleye maruz kaldıklarından, ülkede iyi bağlantıları olan bazıları zenginliklerine zenginlik katarken kendi ekonomik ihtiyaçlarının karşılanmadığından şikayet eden Kazakistan vatandaşlarının, bu tepkilerini ortaya dökmesinden ibaretti. Ülkenin lideri panikledi, gücü eline geçirme hamlesi yaptı, işe yaramadı. Dolayısıyla bir söylem uydurulması gerekiyordu ve tamamen yanlış bir söylem getirildi” şeklinde konuştu.

İlgili Haberler Kazakistan'da Cumhurbaşkanı'ndan "Vur Emri"

“Putin Rus askerlerini hemen çekmeyecek”

Peki Rusya’nın bundan sonraki olası planları ne? Bryza’ya göre buradaki oyun öncelikle, Putin’in Rusya’daki muhaliflerine ‘istikrarsızlığı fırsat bilip yeni bir protesto dalgası başlatmayı akıllına bile getirmemeleri’ yönünde bir sinyal göndermesi.

“Bence Putin’in Kazakistan’da geri adım atıyor izlenimi yaratmamaya çalıştığını göreceğiz. Dolayısıyla bence Rus askerlerini bir süre daha tutacak, bunu yaparken de Kazakistan halkına karşı gerçek bir ateş açma olayına karışmamaları için dua edecek çünkü eğer bu olursa durum kontroldan çıkar. Ukrayna’da olduğu gibi Rusya Kazakistan halkının dostu olmak yerine düşmanı haline gelir. Rus askerleri şu anda Almatı’daki televizyon istasyonu gibi stratejik altyapı varlıkları, bazı askeri ve polis tesislerini, enerji altyapı tesislerini koruyor. Yani karışıklıktan uzaklar. Bence durum bir süre sakin seyredecek ama daha önce dediğim gibi Nazarbayev grubundan bir karşı saldırının olacağını düşünüyorum. Bu nasıl bir şekilde olacak? Kim bilir? Sokak protestoları şeklinde olacağından emin değilim. Dev boyuttaki mali varlıklarını ve Nazarbayev’in inşa ettiği siyasi ve hükümet sistemi içerisindeki hala sahip oldukları desteği kullanarak Tokayev için hayatı çok zor hale getirmeye çalışacaklar” dedi.

“ABD Kazakistan’la bağlantılı olarak Rusya’ya yaptırım getirmez”

Kazakistan ve Ukrayna kriziyle ilgili gelişmelerden hareketle ABD ve NATO ile Rusya arasındaki ilişkilerde mevcut dinamikleri de yorumlayan Bryza, ABD’nin Kazakistan’a CSTO askerlerinin konuşlanmasıyla bağlantılı olarak Rusya’ya yaptırım getirme gibi bir seçeneğe başvurmasını beklemediğini belirtti.

İlgili Haberler ABD ve Rusya Arasında Kazakistan Gerginliği

Olaylarla ilgili “dış tehdit” şeklinde bir kılıfın uydurulduğunu ancak hiç kimsenin bunun doğruluğunu ya da geçersizliğini kanıtlayamayacağını ifade eden Bryza, CSTO’dan yardım talep edilmesi halinde üye ülkelerin buna yanıt verme sorumluluğu bulunduğunu, dolayısıyla hukuki bakımdan yaptırımlara gerekçe getirmenin çok zor olacağını söyledi.

“Putin’in amacı NATO içerisinde savaşa girme korkusu yaratma”

Ukrayna kriziyle ilgili olarak da Bryza, gerek Cumhurbaşkanı Putin gerekse ABD heyeti ile görüşmelerde Rus heyetine başkanlık eden Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov’un, Rusya’nın taleplerinin ABD ya da NATO tarafından hiçbir şekilde kabul edilemeyeceğini bildiklerini söyledi.

“Rusya’nın talepleri, reddedilmek üzere şekillendirildi ve Ryabkov elbette bunu biliyor. Washington büyükelçiliğinde iki numara, misyon şefi yardımcısı olarak görev yaptı. Eski Washington Büyükelçisi de olan, Cumhurbaşkanı Putin’in dış ilişkiler danışmanı Yuri Uşakov’a çok yakın bir isim. Dolayısıyla bu, Putin tarafından Almanya başta olmak üzere doğudaki cephe hattında olmayan diğer NATO üyesi ülkelerde, ABD’nin NATO’yu bir şekilde bir savaşın içine çektiği, Ruslar’a karşı iki dünya savaşı vermiş oldukları tarihleri göz önüne alındığında Almanlar’ın özellikle dehşet duyduğu bir savaşa sürüklediği yönünde bir korku yaratmak suretiyle NATO içerisinde baskıyı arttırma çabası’’ diyen Bryza, Putin’in kafasındaki fikrin, transatlantik ittifakta zayıflık yaratmak, uyumu baltalamak, sonra da bunu arzu ettiği şekilde kullanmak olduğunu söyledi.

İlgili Haberler ‘‘NATO’nun Açık Kapı Politikası Engellenemez’’ 

Rusya Cumhurbaşkanı’nın taleplerinin reddedileceğini bildiği ancak NATO içerisinde yaratmaya çalıştığı gerilimin üzerine oynayarak önüne ne gibi yeni fırsatların çıkacağını görmek istediği görüşünde olan Bryza, ‘’Putin, Ukrayna’nın NATO’ya asla dahil olmaması ya da NATO’nun doğudaki üyelerinden tüm askerlerini çekmesi gibi aşırı taleplerinin kaçınılmaz biçimde reddedilmesini, zaten işgal ettiği Ukrayna’daki gerilimi ve hibrit savaşı daha da tırmandırmak, belki Ukrayna’nın güneyinde biraz daha fazla toprak elde etmeye çalışmak için kullanabilir. Ya da Ukrayna Cumhurbaşkanı’nı daha da zayıflatmaya çalışmak için ülke içerisindeki siyasi baskısını devam ettirebilir ve ayrıca Ukrayna’nın doğusundaki ayrılıkçıları güçlendirebilir. Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski büyük bir psikolojik baskı altında. Hatırlayacaksınız birkaç hafta önce kendisine karşı darbe girişimlerinden bahsediyordu. Bu doğru olabilir ve Putin tüm bunlardan yararlanıyor. Putin muhaliflerini zayıflatmak için siyasi istikrarsızlığı ve aldatmayı taktik olarak kullanıyor. Bu haftaki müzakereler de bence bunun bir örneği” yorumunda bulundu.

İlgili Haberler ABD-Rusya Görüşmesinden Beklentiler Düşük

“Türkiye’nin açıklamaları ABD’yle aynı çizgide”

Matt Bryza, Türkiye’nin Kazakistan konusunda şu ana kadar sergilediği duruşun Washington’un verdiği mesajlarla aynı çizgide olduğunu da söyledi. Gerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gerekse Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Kazakistan hükümetinden ziyade ülke ve Kazak halkı için istikrar ve barış arzuladıklarını söylediklerini, Çavuşoğlu’nun tıpkı ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken gibi, Kazakistan’ın herhangi bir dış yardım olmadan durumu idare edebileceği mesajını verdiğini ifade eden Bryza, “Dolayısıyla ben Ankara ve Washington’un bu konuda şimdiye kadar sıkı biçimde uyumlu olduklarını görüyorum” dedi.

Yaşananlarla ilgili hala birçok belirsizliğin olduğunu belirten Bryza, “Nazarbayev elbette Kazakistan’da demokratik bir sistem yaratmadı ve gördüğümüz gibi Kazakistan halkının büyük bir kesimi tarafından hiç sevilmiyor. Tokayev da onun yarattığı bir kişi. Tokayev, Nazarbayev’in ülkenin tüm sistemini teslim ettiği, güvenli bir eldi ve bu arada Nazarbayev Kerim Masimov’u da Tokayev’i izlemesi için istihbarat şefi olarak tuttu. Dolayısıyla bütün bu sistem aslında bir çeşit eski sistemin aynısı. Öte yandan, Masimov’un tutuklanması ve vatan hainliğiyle suçlanması, onu günah keçisi yapmanın bir parçası. Tokayev’in, kendisini izlediğini bildiği ve gerçek iktidara sahip olmasını engellediğini düşündüğü bir kişiden kurtulmak için bir gerekçe yaratma çabasının ürünü. Masimov’dan kurtulduğunda Nazarbayev’e de gerçek bir darbe vurduğunu düşünüyor. Dolayısıyla demek istediğim, Washington’un perspektifinden baktığınızda, ne Nazarbayev ne de Tokayev demokrasinin, insan haklarının, Kazak seçmenlerin hakların saygı göstermenin ve yenileyici reformları teşvik etmenin savunucusu” diye konuştu.