Öğrenciler bu yıl okul kantinlerinde geçen yıla göre artan fiyatlarla karşılaştı. Bir öğrencinin karnını doyurması için günlük kantin harcaması 100 lirayı buluyor.
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan veliler, bu durumun bütçelerini zorladığını ve çocuklarına artık evden beslenme koyduklarını anlattı.
Your browser doesn’t support HTML5
İzmir’de yaşayan ve oğlu beşinci sınıf öğrencisi olan Gülşen Okkalı, “Kantin fiyatları geçen seneye oranla yüksek. Haftanın iki günü oğlumun yanına harçlık veriyorum, diğer üç gün de kendi evimden getiriyorum. Çocuk sonuçta bu, özeniyor, arkadaşlarıyla alışveriş yapmak istiyor” dedi. Okkalı, ilk defa bu yıl fiyatlar karşısında zorlandığı için beslenmeyi evden koyduğunu söyledi.
Çocuğuna kantinden alışveriş yapacağı günlerde 100 lira harçlık verdiğini kaydeden Okkalı, “Bir tost, bir ayran alıyor, canı tatlı bir şey de çekerse, toplam 100 TL’yi buluyor” diye konuştu.
Fiyatların artması yüzünden kantincileri de suçlamadığını söyleyen Okkalı, “Ekonomide sorun olduğunu düşünüyorum. Ete, süte, her şeye zam geldi. Bu da ekonomiden kaynaklanıyor” dedi.
“Sandviç 60-70 lira, ayran 15-20 lira, çikolata, bisküvi 15 liradan başlıyor”
Kantin fiyatlarına gelen zamlar birden fazla çocuğu okula giden aileleri daha da fazla etkiliyor. İki çocuk annesi Ebru Soyuer, "Kantin fiyatları daha önceki senelere göre bayağı bir artmış durumda. Birden fazla çocuk okuttuğumuz için bizi ekonomik şartlar gereği zorluyor. Üç gün evden, iki gün kantinden alışveriş yapmak gibi bir çözüm bulduk” şeklinde konuştu.
Soyuer, “Sadece katı gıda için ceplerine harçlık koymamız gerekirse, ekstra çikolata, bisküvi gibi şeylere girmeden iki öğrenci için 140 liradan aşağı para koyamıyoruz. Sandviçler 60-70 lira, ayran 15-20 lira. Diğer çikolatalar, bisküviler 15 liradan başlıyor. Daha önceki senelerde böyle değildi” dedi.
Kantinden alışveriş yaparken çocukların birbirinden özendiğini de belirten Soyuer, “Öyle durumları evde artık çocuklarla konuşa konuşa, durumları anlata anlata idare etmeye çalışıyoruz” dedi.
İlgili Haberler Eğitim bütçesi kaynaklı sorunlar ve öğretmen ihtiyacına tepkiler sürüyorÜcretsiz okul yemeği talebi
Ancak kimi çocuklar ne kantinden alışveriş yapabiliyor ne de evden beslenme getirebiliyor.
Türkiye’de çocuk yoksulluğunun ulaştığı boyutlar nedeniyle okulda beslenme giderek daha ciddi bir soruna dönüşüyor.
Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı’nın (PISA) 2022 yılı raporu da Türkiye’de yaklaşık her beş çocuktan birinin parası olmadığı için haftada en az bir kez okulda yemek yiyemediğini ortaya koymuştu.
Bu durumun çocuklarda kalıcı sağlık sorunları ve okul başarısının düşmesinin yanı sıra okulu bırakmaya kadar varabildiğini savunan Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der), ücretsiz okul yemeği uygulamasının hayata geçirilmesini istiyor.
“Aileler çocuklarından birini eğitimden çekmek zorunda kalıyor”
VOA Türkçe’ye değerlendirmede bulunan Veli-Der İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Turgut Aydın, “17 bin lira asgari ücret alan ve tek maaşla geçinmeye çalışan bir aileyi düşünün, bir çocuğunun sadece kantin masrafı ayda 2 bin lira. Bu ailenin iki veya daha fazla çocuğu olduğunda, kantin masrafı da 6 bin liraları bulabiliyor. Bunun dışında çocuğun kırtasiye, servis masraflarını da işin içine kattığınız zaman aldığı asgari ücretin yeterli olması mümkün değil. Bu durumda aileler çocuklarından birini eğitimden çekmek zorunda kalıyor” dedi.
Üç yılda bir yapılan ve 15 yaşındaki öğrencilerin okuma, matematik ve fen alanlarındaki becerilerini ölçmeyi amaçlayan PISA raporuna göre Türkiye, 38 üyesi bulunan Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkeleriyle karşılaştırıldığında yüzde 19,2 ile yiyecek parası olmadığı için son 30 günde haftada en az bir kez yemek yiyemeyen öğrenci oranının en yüksek olduğu ülke.
PISA kapsamında uygulanan ankette “Geçen 30 günde yiyecek alacak paranız olmadığı için kaç kere yemek yiyemediniz?” sorusu sorulmuş; Türkiye’den katılan 15 yaşındaki öğrencilerin yüzde 10,8’i haftada bir, yüzde 4,8’i hafta iki veya üç kere, yüzde 1,8’i haftada dört veya beş kere, yüzde 1,9’u ise her gün ya da neredeyse her gün paraları olmadığı için yemek yiyemediklerini belirtmişti.
Uluslararası araştırmalar dışında Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri de 2023’te çocukların yüzde 33,3’ünün maddi yoksulluk içinde olduğunu gösteriyor. “Maddi yoksulluk oranı,” aralarında gıdaya erişimin de bulunduğu dokuz maddeden en az dördünü karşılayamayan kişilerin oranına karşılık geliyor.
İlgili Haberler Otizmli çocuklar eğitim hakkından neden mahrum kalıyor?“Ücretsiz yemek sunmak, eğitim hakkının bir parçası olarak devletin asli görevidir”
Milli Eğitim Bakanlığı, okullarda bir öğün ücretsiz yemek uygulamasını, okul öncesi eğitim kurumlarında 2022-2023 eğitim öğretim döneminin başında devreye sokmuştu. Bakanlığın uzun yıllardır taşımalı eğitim ile pansiyonlu okullarda uyguladığı ve daha sonra yaygınlaştırma kararı verdiği ücretsiz okul yemeği uygulaması böylece okul öncesi kademeye de taşınmıştı.
Eğitimciler ve veliler, uygulamanın tüm kademelerde yaygınlaştırılmasını beklerken 2023-2024 eğitim öğretim döneminin başında, 6 Şubat depremlerinin yaşandığı afet bölgesi dışındaki illerde uygulama “geçici olarak” askıya alındı.
Veli-Der Şube Başkanı Aydın, anayasada kamusal eğitimin zorunlu ve parasız olduğunu söyleyerek, “Çocuklarımız okulda bütün bir gününü geçiriyor ve doğaldır ki acıkıyor. Siz eğitimi zorunlu ve parasız tutuyorsanız, onların okulda geçireceği süre içindeki tüm masraflarını ve eğitimle ilgili harcamalarını da karşılamak zorundasınız. Bunun içinde beslenme de var” dedi.
Turgut Aydın, “Türkiye’de şu anda 20 milyon öğrenci var. Bunların tamamına ayrımsız şekilde, yoksul, varsıl öğrenci denmeden kamu okullarında bir öğün ücretsiz yemek verilmeli. Bu, eğitim hakkının bir parçası olarak devletin asli görevidir. Sadece yemek değil, çocukların sağlıklı ve temiz, içilebilir suya ücretsiz erişimi de çok önemli” diye konuştu.
İlgili Haberler Yeni milli eğitim müfredatı ne tür değişiklikler içeriyor?