Dönemin Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin öldürülmesine ilişkin 5 yıl sonra görülmeye başlanan davanın ilk duruşmasında gergin anlar yaşandı. Mahkeme, müşteki avukatların salondan çıkarılmasına karar verince avukatlar da reddi hakim talebinde bulundu.
Diyarbakır 10’ncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya sanıklar bulundukları illerden SEGBİS (görüntülü sistem) ile duruşmaya katıldı. Tahir Elçi’nin stajyer avukat olan eşi Türkan Elçi, CHP ve HDP milletvekilleri, yerli ve yabancı sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin de hazır bulunduğu duruşmada, Elçi’yi 68 avukat temsil etti. Davanın sabahki bölümünde Elçi ailesinin avukatları sanıkların SEGBİS’le katılmasına itiraz ederek, duruşmaya getirilmelerini istedi. Ancak mahkeme heyeti bu talebi kabul etmedi.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde ise Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın söz istedi. Ancak Mahkeme Başkanının söz hakkının sanık savunmalarından sonra verileceğini söylemesi salonda gerginliğe neden oldu. Mahkeme Başkanı, avukatların söz hakkı verilmeden konuşması halinde, duruşmanın düzenini bozdukları gerekçesiyle salondan çıkarılacağını söyledi.
Mahkeme bu uyarıya rağmen konuşmaların sürmesi üzerine müşteki avukatlarının salondan çıkarılmasına karar verdi. Avukatlar ise salondan çıkmayacaklarını ve reddi hakim talebinde bulunduklarını belirtti. Müşteki avukatlarının reddi hakim talep nedenlerini açıkladığı sırada mahkeme, avukatların salondan polis zoruyla çıkarılmasına karar verdi. Ancak avukatların itirazı üzerine mahkeme kararını geri aldı.
Daha sonra söz alan Elçi’nin eşi Türkan Elçi, mahkemeye tepki gösterdi. Elçi, “Ben 5 yıldır bekliyorum. İki dakika ayırıp benim duygularımı dinlerseniz muhtemelen kararınız değişecektir. Ben buraya gelirken size güvenim vardı, adalete güvenim vardı” dedi. Bunun üzerine mahkeme Türkan Elçi’yi uyardı, aksi halde salondan çıkarılacağı uyarısında bulundu.
Mahkemeye bir tepki de avukatlardan geldi. Av. Mehmet Emin Aktar, mahkeme heyetini reddettiklerini söyleyerek, “Usule ilişkin tüm taleplerimizi reddettiniz. Bu salondaki herkes, hatta güvenlik görevlileri bile şu anda tarafsızlığınızı yitirdiğinize inandı. Biz sizi reddediyoruz” dedi.
Av. Mahsuni Karaman ise, “Bu dosyada bir kurgu hazırlanıyor, siz de bunun araçlarısınız. Böyle bir iddianamenin hazırlanması, kabul edilmesi ve bugün sergilediğiniz tavır bunu gösteriyor. Tahir Elçi cinayetini devlet cezasız bırakacaktır. Siz de bunun aracısınız, sizi reddediyoruz” diye konuştu.
Mahkeme, reddi hakim taleplerini değerlendirmek üzere ara verdi.Aranın ardından kararını açıklayan mahkeme, reddi hakim talebi konusunda karar verilmek üzere dosyayı üst mahkemeye gönderdi. Duruşma 3 Mart 2011’e ertelendi.
Tanrıkulu'ndan tepki
Duruşmayı izleyenler izlenimlerini VOA Türkçe ile paylaştı. CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, yargılamanın özensiz olduğunu savunarak, “Son derece özensiz, sanıkları koruyan bir iddianame hazırlanmış ve kabul edilmişti zaten. Nisan ayında bir kabul kararı vardı. Mahkeme 6 ay sonrasına duruşma günü vermişti. Bu olgular tek başına sanıkları koruyan bir zihniyet hazırlandığını gösteriyordu. Bugün de mahkemenin tavrı katılanların görüşünü almayan, Tahir Elçi'nin eşinin, avukatlarının görüşlerini almadan duruşmaya başlamak istedi. Sanıkları burada hazır etmemiş, SEGBİS yoluyla bulundukları yerden ifadesi alma talimatı vermiş, ifadesinin alındığı yerde hakimler yok, o sanıkların olup-olmadığı belli değil” dedi.
Uluslararası Af Örgütü: "Yargılamaya gölge düştü"
Uluslararası Af Örgütü’nü temsilen davayı izleyen Tarık Beyhan, yargılamaya gölge düştüğünü ifade etti. Beyhan, “Açıkçası 5 yılın ardından beklediğimiz şey bu değildi. İddianame her ne kadar eksik de olsa, en azından bir başlangıç olarak görmüştük. İçeride 49-inch ekranlarda, sadece ekranın 20’de birinde gözüken sanıklar var, sanıkların orada olduğunu bile göremiyoruz. Sanıkların başında hakim olmadığı tespit edildi. Müşteki avukatları bütün taleplerine rağmen serviste sorgulamaların yapılmamasına dair karar çıkmadı. Özellikle mahkeme heyeti başkanının heyetle müzakere etmeden tek başına karar vermesi üzerine avukatlar itirazda bulundu. Avukatlar ‘Adaletsizliğin figüranı olarak bulunmak istemiyoruz’ dediler. Duruşmanın gidişatı böyle devam etmez. Şu ana kadar edindiğim izlenime göre bu yargılama şimdiden üstüne gölge düşmüş bir yargılama” diye konuştu.
Diyarbakır Barosu Başkanı: "Mahkemenin tarafsızlığını, bağımsızlığını yitirdiği açık ortada"
Duruşmanın ardından bir açıklama yapan Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın, mahkemenin tavrına tepki gösterdi. Avukatların salondan çıkarılmak istendiğini belirterek, “Orada bulunan kişilerin bu davanın sanıkları olup-olmadığını test etme imkanımız olmadı, buna itiraz ettik. Bu da reddedildi, sonrasında alternatif olarak mahkemeye şunu söyledik; ‘Duruşma makul bir süre ötelensin. Biz avukatlar olarak sanıkların yanında bulunmak istiyoruz, sorgulama yapmak istiyoruz.’ Bu taleplerimiz reddedildi. Öğleden sonra mahkeme heyetine önerdik. Sanıkları siluet olarak görme imkanımız yoktu, bunun tespit edilip kayıt altına alınmasını istedik. Daha ağzımızı açmadan taleplerimizi dile getiremeden, duruşma düzeni bozulduğu gerekçesiyle atılma tehdidinde bulunuldu. Gelinen noktada bu mahkemenin tarafsızlığını, bağımsızlığını yitirdiği açık ortada. Bunu bütün meslektaşlarım, Baro Başkanları tespit ettiler, gördüler. Artık bu mahkemeden adil bir yargılama çıkma ihtimali yok. Zaten karartılan birçok delil var. Bunun üzerine bina edilen hazırlık soruşturması var. Avukatlar olmaksızın süreci bitirip tüketmek istiyorlar. Bunu kapatmak istiyorlar. Bunun adına da yargılama diyorlar. Toplumu da, bizleri de buna ikna etmeye çalışıyorlar. Orada bir yargılama yok, orada bir mahkeme yok teknik olarak.”
Mahkemede konuşmasına izin verilmeyen Elçi’nin eşi Türkan Elçi de, mahkemeye sunmak istediği dilekçesini kameralar önünde okudu.