Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kıbrıs Barış Harekatı’nın 47. yıldönümü kapsamında düzenlediği iki günlük Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ziyareti sona erdi
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal ve Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ile anlaşmazlık içinde bulunan Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk ve altı bakanla birlikte adada gövde gösterisi yapan Erdoğan’ın asıl mesajları ikinci günde geldi.
Erdoğan: ‘‘Maraş'ta herkesin yararına olacak yeni bir dönemin kapıları açılacaktır’’
Dün parlamentoda yaptığı konuşmada günlerdir merakla beklenen ‘‘sürpriz’’in Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ve Millet Bahçesi olduğunu açıklayarak şaşkınlık yaratan Erdoğan, bugün beklendiği üzere Maraş’la ilgili bir açılımın olacağını duyurdu.
Erdoğan, "Mülkiyet haklarına riayet edilerek yürütülen çalışmalar ışığında artık Maraş'ta herkesin yararına olacak yeni bir dönemin kapıları açılacaktır’’ dedi.
Erdoğan’ın ziyareti öncesi VOA Türkçe’ye konuşan Doğu Akdeniz Üniversitesi’nden Ahmet Sözen de Erdoğan’ın sürprizinin askeri yönetimin kontrolundaki Maraş’ta yönetimini sivil iradeye vermek olabileceğini söylemişti.
Hem Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin hem de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Maraş ile ilgili aldıkları çeşitli kararlar Türkiye’yi diplomatik açıdan zorluyordu.
Ersin Tatar: ‘‘Maraş'ın yüzde üç buçuğuna tekabül eden bölgenin askeri bölge statüsü kaldırılacak’’
Maraş’ın statüsünde yapılacak değişikliğe ilişkin bilgi veren KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ise kentin yüzde 3,5’luk kesiminin Taşınmaz Mal Komisyonu aracılığıyla mal sahiplerine iade edileceğini söyledi.
Tatar, “Burada da fevkalade önemli adım atıldı. Türkiye’nin desteği ile Maraş açılımımızda ileri bir adım daha atılıyor. Kapalı Maraş açılımı, Taşınmaz Mal Komisyonu üzerinden mülkiyet haklarına saygılı ve hukuka uygun bir şekilde gerçekleştirilecektir. Bakanlar Kurulumuz tarafından kabul edilen kararla, Kapalı Maraş'ın yüzde üç buçuğuna tekabül eden bölgenin, askeri bölge statüsü kaldırılarak, Maraş açılımımızın ikinci aşamasına geçilecektir. Bu adımla, iade talebiyle başvuran hak sahiplerine, Taşınmaz Mal Komisyonu'nun bu yönde bir karar vermesine olanak sağlanacaktır. Oradaki bölgenin yüzde 3,5’inin Taşınmaz Mal Komisyonu’nca mal sahiplerine iade edilmek şartıyla Maraş’ın hayat bulması, Maraş’ın insanlığa açılması ve dolayısıyla KKTC ekonomisine ve memleketimize çok şeyler katacağından hiç şüphem yok’’ dedi.
Bu karar, 47 yıldır kapalı olan Maraş (Varosha) kentinde mal ve mülkleri olan hak sahibi Kıbrıslı Rumlar'ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin verdiği hak ve kararlar çerçevesinde müracaat etmeleri halinde takas, tazminat ve iadeden yararlanabilmeleri anlamına geliyor.
Maraş hamlesine Güney Kıbrıs ve Yunanistan nasıl karşılık verecek?
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Türkiye’nin bu yeni Maraş hamlesi sonrası Güney Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Nikos Anastasiadis yarın 11’de Rum Ulusal Konseyi’ni toplantıya çağırdı
Güney Kıbrıs Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis, AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ile BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyelerinin Güney Kıbrıs büyükelçilerini konuyla ilgili bilgilendirdi.
Gelişmelerden sonra Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias da Anastasiadis ve Hristodulidis ile görüşmeler yapmak üzere Güney Kıbrıs’a gidecek.
Dendias ve Hristodulidis’in görüşme sonrası basın toplantısı düzenlemesi bekleniyor.
AB Yüksek Temsilcisi: "Provokasyonlardan kaçınılmalı"
AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Josep Borrell de bir açıklama yayımlayarak, Erdoğan ve KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın Kapalı Maraş'la ilgili açıklamalarından "derin kaygı" duyduğunu belirtti. Borrell, açıklamaları, "Maraş'ın statüsünü değiştirmeye yönelik kabul edilemez tek taraflı bir karar" olarak niteledi.
AB Yüksek Temsilcisi, "AB adada tansiyonu arttırabilecek ve Kıbrıs meselesinde kapsamlı çözüm için görüşmelere geri dönülmesini riske atabilecek şekilde uluslararası yasaların tek taraflı adımlarla ihlalinden ve yeni provokasyonlardan kaçınılması gereğinin bir kez daha altını çizer" dedi.
Dışişleri Bakanlığı: "AB Kıbrıs gerçeğinden kopuk"
Josep Borrell'in açıklamalarına Dışişleri Bakanlığı'ndan tepki geldi ve açıklamanın "hükmü olmadığı" belirtildi. Bakanlık sözcüsü Tanju Bilgiç tarafından yapılan yazılı açıklamada, AB Yüksek Temsilcisi'nin yaptığı açıklama için "AB’nin Kıbrıs konusunda gerçeklerden ne kadar kopuk olduğunun yeni bir kanıtıdır" ifadesine yer verildi.
"Sırf AB dayanışması adına yapılan ve bizim için yok hükmündeki bu açıklama, AB içinde veto hakkını kötüye kullananan GKRY ve Yunanistan’ın sözcülüğünü ve avukatlığını yapmaktan öteye geçmemektedir. AB’nin bu tutumuyla Kıbrıs meselesinin çözümünde hiçbir olumlu rol oynaması mümkün değildir" diyen Bilgiç "KKTC makamlarının Maraş konusunda aldığı kararlara desteğimiz tamdır" dedi ve bu kararların Maraş'ta mülk sahiplerinin haklarını koruyacağını savundu.
İngiltere: "Kaygılıyız"
İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Saab da, ülkeninin, Erdoğan'ın Kapalı Maraş'ın kısmi olarak yeniden açılması açıklamasından derin kaygı duyduğunu bildirdi.
Raab Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, bu adımın BM Güvenlik Konseyi kararlarına ters düştüğünü ve Kıbrıs'ta çözüm sürecini baltalama riskini taşıdığını belirtti. Saab,konuyu acilen BM Güvenlik Konseyi üyeleriyle görüştüklerini kaydetti.
Erdoğan: ‘‘Buradan AB’ye sesleniyorum, ne oldu? Siz sözünüzü tuttunuz mu? Bunlarda hep yalan, hep yalan’’
Erdoğan, Kıbrıs temaslarında 2004 yılında Annan Planı’nı reddeden 2017 yılında İsviçre’nin Crans Montona kasabasında masadan kalkan Rumlarla bundan sonra ancak iki devletli bir Kıbrıs temelinde müzakereler yapılabileceği mesajını sık sık tekrar ederken AB’yi de eleştirdi.
Lefkoşa’daki toplu açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı, ‘‘Türkiye ve KKTC, adada adil bir çözüme kavuşulması için bugüne kadar her türlü çabayı vermiştir. 2004 yılında masadan kalkan Rum tarafı çözüm yolunu tıkamayı sürdürüyor. Buradan AB’ye sesleniyorum, ne oldu? Siz sözünüzü tuttunuz mu? Bunlarda hep yalan, hep yalan. Bunlarda demokratlık yok. AB, mali ve idari noktada Kuzey Kıbrıs’a desteklerini vereceklerdi. Verdiler mi? Vermediler. Geçen gün beni arıyorlar. ‘Duydum ki ayın 20’sinde KKTC’de konuşma yapacakmışsınız. Herhalde orada rahatsızlık verici bir konuşma olmaz.’ Bunun iznini sizden alacak değiliz. Ne kadar Türk düşmanı varsa Miçotakis’le belki Amerika’da video konferansta bilemiyorum, bize cevap teşkil edecek konuşmayı yapacaklar. Biz haklıyız. Haklı olduğumuz için de sonuna kadar hakkımızı savunacağız. Kıbrıs’ta eşit iki devlet ve iki halkın olduğu kabul edilmeden müzakerelerde ilerleme sağlanamaz’’ dedi.
Erdoğan: ‘‘Amerika’da tescilli Türkiye düşmanlarının olduğu bazı isimler Rumlar'a desteklerini açıklamak üzere konferans düzenlemişler’’
Erdoğan Türkiye’nin Kıbrıs politikalarına sert tepki gösteren ABD Senatosu Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Bob Menendez ve komisyon üyesi senatörler Chris Van Hollen ve Marco Rubio’ya Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ve Güney Kıbrıs Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis’in katılımıyla ‘’20 Temmuz’un 47. Karanlık Yıldönümü’’ adlı bir zoom konferansı düzenledikleri gerekçesiyle isim vermeden eleştiri getirdi.
Cumhurbaşkanı, ‘‘Rum tarafı sonbaharda sondaj çalışmalarına yeniden başlayacağını duyurdu. Kimin gerginliği arttırdığının muhakemesini uluslararası toplumun vicdanına sunuyorum. Hem içerde hem de dışarda bugünkü ziyaretimizden rahatsızlık duyanlar olduğunu görüyoruz. Bu çevreler ilk günden itibaren ziyaretimizi gölgelemek için ellerinden geleni yaptılar. Amerika’da bir kesim Rumlar'la ilişkileri güçlendirmek bahanesiyle harekete geçti. Tescilli Türkiye düşmanlarının olduğu bazı isimler Rumlara desteklerini açıklamak üzere konferans düzenlemişler. Barış Harekatı’nın 47 yıldır hala hazmedilemediği anlaşılıyor. Değil 47, 147 yıl da 247 yıl da sürse Kıbrıs Türk halkı bağımsızlığından ve özgürlüğünden taviz vermeyecek. Onlara bir an önce KKTC’ye gelerek hem buradaki devleti tanımaları çağrısında bulunuyorum’’ dedi.