Erişilebilirlik

Macron’dan "Avrupa ve Batı zayıflama riskiyle karşı karşıya" uyarısı


Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Elysee Sarayı’nda yapılan geleneksel Büyükelçiler Konferansı’nda, dünyanın dört bir yanında görev yapan Fransız büyükelçilere, zorluklarla dolu uluslararası bağlamda Fransa'nın dış politikasına ilişkin önceliklerini anlattı.

Macron, yeni jeopolitik gelişmelerin, dünyanın dengesini de değiştirdiğini belirterek, "Uluslararası bağlam giderek sertleşiyor. Avrupa ve Batı zayıflama riskiyle karşı karşıya. Buna karşı daha çok entegrasyon ve genişleme politikası izlemeliyiz" dedi.

Her yıl Fransız cumhurbaşkanları tarafından, büyükelçilere, ülkenin izleyeceği diplomatik çizgiyi aktarmak amacıyla yapılan toplantıda Macron, Türkiye konusuna hiç değinmeden, Ukrayna ve Rusya savaşı ile Avrupa’nın karşı karşıya olduğu riskler, Çin-ABD geriliminin yarattığı jeopolitik sorunlar, BRICS ülkelerinin genişleme arzusunun ortaya koyduğu BM, IMF gibi uluslararası kurumlardaki değişiklik ihtiyacı, Nijer’deki Fransa karşıtı cuntanın ültimatomunun ardından Elysee’nin yeni Afrika politikası, Avrupa entegrasyonu ve gelişmesiyle ilgili Fransız diplomasisinin ana hatlarını çizdi.

Yaklaşık 2 saat süren konuşmasında Macron, Ukrayna'daki savaş ve demokrasilerin çöküşünün ön planda olduğu, kronik krizlerin yaşandığı uluslararası bağlamda, AB ve Fransa’nın da yeni stratejiler belirlemesi gerektiği uyarısında bulundu.

Avrupa ve Batı’nın mevcut uluslararası bağlamda "önemli bir zayıflama riski" ile karşı karşıya olduğunu belirten Cumhurbaşkanı, "Uluslararası bağlam giderek sertleşiyor ve daha karmaşık hale geliyor. Batı'nın, özellikle de Avrupa'mızın zayıflama riski de artıyor” dedi. Fransa Cumhurbaşkanı, bu risk karşısında AB’nin "temel konularda ilerleyebilmesi için daha fazla entegrasyona ve genişlemeye" ihtiyacı olduğunu söyledi:

"Daha çok entegrasyona ve daha da genişlemeye ihtiyacımız var. 27 üyeli bir Avrupa'nın temel konularda gelişmesinin oldukça karmaşık olduğuna kolaylıkla tanıklık edebilirim. 32 ya da 35 üyeyle bu daha kolay olmayacak, dolayısıyla daha fazlasını kabul etmek için belirli bir cesarete ihtiyacımız var. Dahası, belirli politikalar üzerinde entegrasyonu sağlayıp, birkaç viteste, çeşitli hızlarda genişlemeye devam etme cesaretini göstermeliyiz."

“BM, IMF, Dünya Bankası yapıları değişmeli”

Konuşmasının daha 5’inci dakikasından itibaren BRICS zirvesinden söz eden Macron, jeopolitik kararlarda farklı bir yaklaşım belirlenmesi gerektiğini belirtti. Batı’nın bugüne kadar "mevcut uluslararası düzenin iyi olduğunu" düşündüğünü, ancak BM Güvenlik Konseyi ve Dünya Bankası gibi yapıların, giderek "daha fazla ülke tarafından, daha az meşru" bulunduğunu vurguladı.

Bu kurumların artık günün demokratik ve askeri sorunlarına yanıt vermekte zorlandığını belirten Macron, “Son BRICS toplantısında, genişleme çağrıları bunun bir göstergesi. Bu ülkeler de alternatif bir düzenin gelişmesini istiyorlar. Amerika-Çin gerginliği de buna yardımcı olmuyor, uluslararası düzeni bozuyor. Dünyanın en büyük birinci ve ikinci gücü uluslararası ticaret kurallarına uymamaya karar veriyor, yeni bir korumacılık yükseliyor. Bütün bunlar yeni gelişmeler ve bunları görmezden gelemeyiz. Hukuk devleti ve demokratik devletler zayıflıyor. "

Macron, bu sorunların çözümü için, BM Güvenlik Konseyi’nde, Dünya Bankası ve IMF gibi uluslararası kurumların yapılarında değişikliğe gidilmesi gerektiğini savundu.

Nijer’deki juntanın ültimatomuna ret

Nijer’de darbe ile yönetimi ele geçiren General Abdurahaman Tiani başkanlığındaki Ulusal Anavatanı Koruma Konseyi (CNSP), Cuma akşamı Fransız büyükelçi Sylvain Itte'nin 48 saat içinde ülkeden ayrılması ültümatomu vermişti. Paris ise, bu gözdağı karşısında "askeri rejimi tanımadığını" açıklayarak, "Darbecilerin büyükelçinin gitmesini talep etme yetkisinin bulunmadığını" söylemişti.

Cumhurbaşkanı Macron, büyükelçilere seslenirken, Fransız büyükelçisinin Niamey’de kalmaya devam edeceğini açıkladı. Nijer'in devrik cumhurbaşkanı Mohamed Bazoum'a verdiği desteği de yineledi.

Emmanuel Macron, Sahara bölgesinin yakın zamanda bir "darbe salgını" ile karşı karşıya olduğunu, bunun son halkasının ise Nijer’de yaşandığını belirterek, ABD ve Avrupa'daki bazı Batılı güçlerin Bazoum'dan vazgeçmesi yönündeki çağrıları da reddetti:

"Bazılarının önceki darbelere karşı gösterdiği zayıflık bölgesel çağrıları besledi. Sahra’da bir darbe salgını var. Buna karşı ne paternalizm, ne de zafiyet göstermeliyiz. Nijer halkının bugün sorunu demokratik yollardan seçilen Cumhurbaşkanı değil, terörle mücadeleyi ve ekonomik açıdan kendileri için iyi olan bir politikayı terk eden; kendilerini yoksulluktan kurtaran tüm uluslararası fonları kaybederek onları tehlikeye atan darbecilerdir. Sahara ülkelerine sorumlu bir politika sergilemeleri çağrısı yapıyorum" dedi.

Fransa’nın Afrika politikasını savunan Macron, "Fransa Serval ve Barkhane operasyonlarını gerçekleştirdiğinde bölgede terörist risk vardı. Egemen devletler bizden yardım istedi ve bu çerçevede 2013’te yasal bir zeminde, ortaklarımız ve dostlarımızın çağrısı üzerine müdahale ettik. Fransa müdahale etmeseydi bugün Nijer, Mali, Burkino Faso diye ülkeler kalmayacaktı haritada. Nijer’de demokratik olarak seçilen bir cumhurbaşkanına karşı darbe yapıldı. Bulgaristan ve Romanya’da böyle bir darbe olursa ne yapardınız? Sessiz mi kalırdınız? Washington ve hatta AB başkentlerinde ‘fazla hareket etmek tehlikeli’ denildi. Ama bana kalırsa bizim politikamız doğru. Ültimatoma rağmen büyükelçimiz Niamey’de kalmaya devam edecek"diye konuştu.

Şimdi ‘yeni emperyalistlerin’ bölgede Fransa karşıtlığını tetiklediğine dikkat çeken Macron, "Bu bölgede çatışmanın ve terörizmin doğası değişiyor, biz de politikalarımızı ona göre gözden geçirmeye başladık"dedi.

Dağlık Karabağ için inisiyatif

Konuşmasında Kafkasya konusuna da değinen Fransa Cumhurbaşkanı, Ermenistan'ı Dağlık Karabağ bölgesine bağlayan tek yol Laçin koridorunun Azerbaycan tarafından bloke edilmesini kaldırmak için "diplomatik girişim" sözü de verdi:

"Bu hafta (Ermenistan) Başbakan Paşinyan ve (Azerbaycan) Cumhurbaşkanı Aliyev ile görüşme fırsatım olacak. Laçin insani koridoruna tam saygı gösterilmesini talep edeceğiz ve uluslararası alanda baskıyı artırmak için yine bu yönde diplomatik girişimde bulunacağız."

Emmanuel Macron konuşmasında ayrıca İran'da "kabul edilemez koşullar altında" tutuklu bulunan 4 Fransız vatandaşının da bırakılmasını talep etti. Macron, "Hiçbir şey Fransız vatandaşlarının hapishanelerde ve İran'da kabul edilemez koşullarda tutuklanmasını haklı gösteremez" dedi.

Macron, Ortadoğu güvenliğine ilişkin bir sonraki Bağdat Konferansı’nın "Kasım ayı sonunda" düzenleneceğini, bölge devletlerine, eğer Suriye'yi terörle yeniden bütünleştirmek istemiyorlarsa, "terörle mücadelede daha fazla işbirliği" çağrısında bulundu.

Forum

STÜDYO VOA

Adams soruşturmasında sorgulanacak yeni Türk işadamları var mı? – 30 Eylül
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG