Rusya ile savaşta zor bir dönemece giren Ukrayna’ya 50 milyar Euro’luk mali destek ve Avrupa Birliği’ne (AB) katılım müzakerelerinin başlatılması kararlarının alınacağı kritik AB zirvesine, daha zirve başlamadan, her iki konuda da veto koyan Macaristan Başbakanı Victor Orban’ın yarattığı “veto krizi” damga vurdu.
AB liderleri Ukrayna’ya mali yardım, Kiev ile tam üyelik müzakerelerinin başlaması, AB’nin Batı Balkanlar’a genişlemesi ve çok yıllı AB bütçesiyle Gazze’deki çatışmaları görüşmek üzere “yılın son ve en zorlu zirvesinde” Brüksel’de biraraya geldi.
VOA Türkçe’nin diplomatik kaynaklardan edindiği bilgiye göre, zirvenin yoğun gündemi ve veto krizi nedeniyle daha önce “genişleme” gündem başlığı altında ele alınması planlanan Türkiye raporu kısaca ele alınacak. Birçok ülke gündem sıkışıklığı nedeniyle bu konunun ele alınmamasını ve 2024 zirvesine ertelenmesini istedi. Ancak Almanya, AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in hazırladığı Türkiye genişleme raporunun gündemde kalmasında ve kısaca ele alınmasında ısrar etti. Sonuçta, Türkiye raporunun önümüzdeki yıl Mart ayında ya da daha sonraki bir tarihte toplanacak olan liderler zirvesinde görüşülmesi ancak sonuç bildirgesinde kısaca değinilmesi kararlaştırıldı.
Kritik liderler zirvesi, haftalardır Ukrayna'dan cepheden gelen kötü haberlerin ve son günlerde yoğunlaşan Rus saldırılarının gölgesinde başladı. Ancak zirve, gündemin en hayati iki konusuna “veto koyan” Macaristan Başbakanı Victor Orban’ın yarattığı veto krizine odaklandı.
AB üyesi 26 ülkenin lideriyle bilek güreşine giren Orban, Brüksel’e gelmeden önce, Çarşamba günü, Macar parlamentosunda yaptığı konuşmada, “Avrupalılar, Brüksel'deki bu zirve sırasında Ukrayna ile katılım müzakerelerini başlatmayı kabul ederlerse korkunç bir hata yapmış olacaklar. Diğer 26 üye farklı görüşte olsa bile bunu engellemeliyiz" dedi.
AB'nin yürütme organı Komisyon, zirveden bir gün önce, “Macaristan'ın yargı bağımsızlığına ilişkin koşulları yerine getirdiğini” tespit ettikten sonra, Orban hükümetinin AB değerlerine uymayan hukuk devleti alanındaki uygulamaları nedeniyle 2022’de askıya alınan 10 milyar Euro’luk ödeneği açtı. AP milletvekilleri, Orban’ın vetosunun kaldırılması için ödeneğin açılması kararına “Bu, birlik tarihinin en büyük rüşvet operasyonudur” diyerek sert tepki verdi. Üstelik, bu adım Orban’ı ikna etmek için yeterli olmadı.
“7 ön koşuldan 3’ü yerine gelmedi”
Avrupalı liderler zirvede katı tutumundan geri adım atmayan Macaristan Başbakanı Viktor Orban'ı, AB'nin Ukrayna ile katılım müzakerelerini başlatmasını kabul etmeye ve savaş halindeki bu ülkeye yapılacak hayati önemdeki yardıma ilişkin vetosundan vazgeçmeye ikna etmeye çalışacaklar.
Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel, zirveden bir gün önce, "Viktor Orban ile görüşeceğim ve olumlu kararlar almak için gece gündüz çalışıyorum" dedi.
Orban, AB yöneticileri Charles Michel ve Ursula von der Leyen’in yanı sıra Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ile bu sabah, zirve öncesinde biraraya geldi. Fakat bu buluşma da krizin aşılması için yeterli olmadı.
Toplantı sonrası, zirve salonuna girerken açıklama yapan Macaristan Başbakanı Orban, “Ukrayna AB’ye giriş için müzakere koşullarını karşılamıyor” diyerek, uzlaşma umutlarını boşa çıkardı. Orban,
“Yedi ön koşul belirledik ve komisyonun değerlendirmesinde bu yedi koşuldan üçü yerine getirilmedi. Dolayısıyla ön koşullar yerine getirilmediği için herhangi bir şeyi tartışmanın bir anlamı da yok. Bu koşullar Ukraynalılar tarafından yerine getirildiğinde bu konuya tekrar dönmemiz gerekiyor” dedi.
Ukrayna’dan “umutsuz son çağrı”
Liderler zirvesinin zamanlama bakımından, karşı saldırısı başarısızlığa uğradığı dile getirilen ve Biden yönetiminden beklediği 60 milyar dolarlık yardım paketini alamayan Ukrayna açısından çok kritik bir döneme denk geldiği ifade ediliyor. AB liderleri üyelik müzakerelerine ve dört yıllık mali pakete yeşil ışık yaktıkları takdirde Kiev’in jeopolitik bir zafer elde edebileceği kaydediliyor. Ancak ABD’den sonra AB’den de beklenen yardım onayı gelmezse bunun Ukrayna için zor bir dönemin başlangıcı olacağı dile getiriliyor.
Zirveden bir gün önce, Osla’dan Brüksel’e seslenen Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski, ülkesinin gerekli siyasi reformları gerçekleştirdiğini söyleyerek AB'yi taahhütlerini yerine getirmeye çağırdı. Zelenski, Orban ile görüşmesine atıfta bulunarak, “Ondan veto gerekçesi olarak bana üç, beş ya da on değil, bir tek neden vermesini istedim. Hala cevabını bekliyorum. Ukrayna'nın AB üyeliğini engellemek için hiçbir nedeni yok” diye konuştu.
Zelenski sosyal medyadan paylaştığı mesajında da, “Ukrayna üzerine düşeni yaptı ve benzeri görülmemiş zorluklara rağmen muazzam sonuçlar elde edebildiğini kanıtladı. Ukrayna'nın çabalarını takdir edecekleri ve bu tarihi adımı atacakları konusunda AB liderlerine güveniyorum” dedi.
AB’nin iki aşamalı “B Planı”
AB yönetimi, 10 milyar Euro’luk ödeneğin açılmasına rağmen Orban’ı ikna edemezlerse; “B Planı” olarak çok aşamalı bir öneriyi de yedekte tutuyor. Avrupa Komisyonu, veto krizinin aşılması için, Ukrayna ile katılım müzakerelerinin iki aşamada başlatılmasını önerdi: Buna göre, AB liderleri bu hafta bu konuda ilk prensip kararını alacak; önümüzdeki yıl Mart ayındaki zirvede “müzakerelerin başlatılmasına yönelik çerçeveye” ilişkin ikinci bir karar alabilecek. Zirvede bu çözüm yolu, liderlerin masasına da getirilecek. Müzakere çerçevesi üzerinde anlaşmaya varmak için muhtemelen Mart ayında oybirliğiyle ikinci bir karara ihtiyaç duyulacak.
Ayrıca her ne kadar “karmaşık ve pahalı” olsa da AB'nin diğer üyelerinin Ukrayna için bütçe dışında finansman sağlaması konusu da son çare olarak gündemde. AB Bütçe Komiseri Johannes Hahn Reuters'a yaptığı açıklamada, “Macaristan'ın eninde sonunda paketi kabul edeceğini düşündüğünü” söyledi. Hahn, “Bu bir paket, sadece Ukrayna için değil. İçinde göç, sınırların korunması, Türkiye gibi Macaristan'ın iyi dostları olan ülkelerin desteklenmesi ve ayrıca ek mali imkanlar elde edilmesi için de birtakım düzenlemeler var” diyerek, Orban’ın kendi ortaklarını da zor durumda bıraktığını öne sürdü.
Brüksel’de gergin başlayan zirvenin gece yarısına, hatta haftasonuna kadar uzaması bekleniyor. Brüksel kulislerindeki uzun hazırlıklara bakılırsa zirve, şimdiden uzun tartışmalar ve gece mesaisiyle sorunların aşıldığı kriz zirvelerinden birisi olmaya aday.
Forum