Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı John Kirby, Alhurra televizyon kanalına verdiği söyleşide, Suriye'de Beşar Esat rejiminin devrilmesi ve ülkedeki son durumla ilgili açıklamalarda bulundu.
Kirby, Başkan Joe Biden yönetiminin, ABD'nin Suriye'deki isyancı örgüt Heyet Tahrir el Şam'a (HTŞ) yönelik terör örgütü tanımlamasını kaldırmaya hazır olup olmadığı sorusuna, bu konuda şu anda herhangi bir değerlendirmede bulunmadıkları şeklinde yanıt verdi.
“Şu anda bölgedeki ortaklarla iletişimi devam ettirmeye odaklanıyoruz” diyen Kirby, Başkan Biden'ın Ürdün Kralı Abdullah'la görüştüğünü, başka lider ve yetkililerle de görüşmeler yapacağını kaydetti.
HTŞ dahil tüm isyancı gruplarla iletişim kurma ve bu gruplara mesaj iletme yollarının ellerinde olduğunu söyleyen Kirby, bu yolları kullanmayı sürdüreceklerini vurguladı, ancak şu anda HTŞ'yi terörist örgütler listesinden çıkarmaya ilişkin aktif bir değerlendirmenin masada bulunmadığını belirtti.
Kirby, HTŞ gibi bir terör örgütüyle iletişim kurma ya da böyle bir örgütü desteklemenin ABD'ye hukuki açıdan bir zorluk oluşturup oluşturmadığı yönündeki soruya ise “Dolaylı yollardan, muhattaplarımız aracılığıyla bu gruplarla iletişim kurma becerisine sahip olabiliriz, olduk da. Bunları kullanmaya devam edeceğiz” yanıtını verdi.
Kirby, ABD'nin şimdiye kadar Suriye'deki örgütlerle olan etkileşimini de değerlendirdi. Örgütlerin cazip görünme girişiminde mi bulundukları yoksa gerçekten karakter mi değiştirdikleri konusunda herhangi bir sonuca varmanın erken olduğunu söyleyen Kirby, Başkan Joe Biden'ın da Pazar günü yaptığı açıklamada belirttiği gibi, HTŞ lideri El Colani dahil bu grupların doğru şeyler söylediklerini kaydetti. Ancak Kirby, ABD'nin söylemlerin ötesinde somut eylem görmek, isyancı grupların Suriye halkının arzularına yanıt verecek ve Suriye'yi işleyen bir yapıya dönüştürecek sürece yardımcı olacak şekilde biraraya geldiklerine tanık olmak istediğini dile getirdi.
ABD'nin Kürt gruplar dahil Suriye'deki gruplarla Esat hükümetinin düşmesinden önce herhangi bir koordinasyon ya da iletişim sağlayıp sağlamadığı şeklindeki soruya ise Kirby, “Elbette” yanıtını verdi. Kirby, ABD'nin kurduğu iletişimin bu grupların ne olduğuna göre değiştiğini, örneğin IŞİD'le mücadelede Suriye Demokratik Güçleri'yle doğu ve kuzeyde etkileşim içinde olduklarını söyledi.
“ABD'nin bu grupların hepsiyle değil, bazılarıyla düzenli iletişimi var, HTŞ tabii ki bunların haricinde” diyen Kirby, bu bağların hala aktif olarak devam ettiğini belirtti.
Biden'ın iki önceliği: IŞİD'in canlanmasını önlemek ve Suriye'de halkın ihtiyaçlarına yanıt verecek bir hükümete geçişi sağlamak
Kirby'ye, ABD'de işbaşına gelecek yeni yönetimin bu gruplarla Biden yönetimi kadar iletişim kurmaması, Suriye'de IŞİD'in yeniden canlanmasını engelleme misyonuyla bulunan 900 ABD askerinin geri çekilmesi ve bir boşluk bırakılması olasılıklarının ne derece endişe verici olduğu soruldu.
Başkan Biden'ın iki noktaya odaklandığını kaydeden Kirby, “Bunlardan ilki, IŞİD üzerindeki baskıyı sürdürmek, ki bölgede bulunan binden az sayıdaki ABD askeri de bunu yapıyor. Bu önemli bir görev ve devam etmeli. IŞİD'in bölgedeki durumdan kendilerine fayda sağlamasına ve durumu suistimal etmesine izin veremeyiz. İkincisiyse uluslararası kurumlarla, muhattaplarımızla, hatta bu muhalif grupların bazılarıyla Suriye'de halkın ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir hükümete geçiş için iletişim kurmak” şeklinde konuştu.
John Kirby, Başkan Biden'ın IŞİD'in yeniden yapılanmasını engellemenin ve Suriye'de halkın güvenebileceği, hayat standartlarını iyileştirebilecek işlevsel bir hükümete geçişin ABD'nin ulusal güvenlik çıkarlarıyla örtüştüğünü düşündüğünü kaydetti. Kirby, “İstikrarlı, kendi kendini yönetme becerisine sahip bir Suriye aynı zamanda bizim de çıkarımızadır” dedi.
Kirby, Ortadoğu'daki güç dengesindeki değişimin İran'ı nasıl etkileyeceğiyle ilgili soruya ise “Uzun vadede bu soruyu yanıtlamak zor. Bugün net olan ise İran'ın ne kadar zayıf olduğunun görünmesi. Direniş Ekseni temel olarak yıkıldı. Artık (Hasan) Nasrallah yok, (Yahya) Sinvar yok. Şimdi de artık Esat yok. İran'ın bölgeye bakarak 'Başımız dertte, zayıfız, dikkatimiz dağınık' dediğini düşünebiliriz. Esat'ın yardımına gelmediler, sadece gelmediler değil, gelemediler. Bu da Başkan Biden'ın benimsediği ve uyguladığı dış politikanın sonucu” şeklinde yanıt verdi.
“Müttefiklerimiz ve ortaklarımıza bazı güçleri mağlup etmeleri için yardımcı oluyoruz, örneğin Ukrayna'yı Rusya'ya karşı desteklediğimiz gibi. Rusya da Esat'ın yardımına koşamadı” diyen Kirby, ABD'nin İsrail'in de düşmanları Hamas ve Hizbullah'a karşı koymasına destek verdiğini, tüm bu çabaların İran'ı zayıflatmaya yardım ettiğini ve bölgedeki konumlarından şüphe etmelerine yol açtığını vurguladı.
ABD, Suriye'de istikrarın sağlanmasında komşu ülkelerin nasıl bir rol üstlenebileceğini düşünüyor?
Kirby, Suriye'nin komşularının terör örgütlerinin içlerine sızmasını engellemede ABD'nin nasıl etkili olabileceği ve komşularının, Suriye'de istikrar sağlamak için ne rol oynayabileceğine ilişkin soruya ise şu yanıtı verdi: “Bu bölgesel bir yaklaşım olmalı. Suriye'nin komşuları, Suriye'de olanların kendilerini yakından ilgilendireceğini zaten biliyor, bizim söylememize gerek yok, birçok yerde sınır paylaşıyorlar. Mülteci akını istemiyorlar, zaten çoğu binlerce mülteciye ev sahipliği yapıyor. Büyüyen bir terör tehdidi de istemiyorlar. Başkan Biden bu nedenle bölge liderleri ve yetkililerle görüşüyor. Yönetimimizden yetkililer yakında bölgeye ziyaretler yapacak. Suriye'de sadece ülke halkı için değil, bölge halkı için istikrar ve güvenlik istiyoruz.”
ABD'nin, Beşar Esat'ın Rusya'ya gideceği hakkında fikri var mıydı?
Kirby, Esat'ın kaçacağı ya da nereye gideceği konusunda ABD'nin belirli bir bilgiye sahip olup olmadığını, gelişmelerin çok hızlı ilerlediğini ve ABD'nin Esat'ın nereye gideceğini önceden bilmediğini söyledi. Ancak Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı, Rusya'nın Esat’a ev sahipliği yapmasının ve acımasız bir diktatörün Rus topraklarında barınmasının çok fazla anlam içerdiğini kaydetti.
Esat'ın Başkan Biden'ın da söylediği gibi 14 yıl boyunca kendi halkına karşı sorumlusu olduğu zorbalığın, ölümlerin, şiddetin hesabını vermesi gerektiğinin altını çizen Kirby, Rusya’nin da Esat'a verdiği destek nedeniyle sorumlu tutulması gerektiğini belirtti.
Başkan Biden, ABD Başkanı seçilen Trump'a Suriye hakkında ne mesaj vermeli?
Ocak ayında ABD'de iktidarı devralacak olan Donald Trump yönetiminin nasıl bir dış politika çizgisi izleyeceğine kendisinin karar vereceğini vurgulayan Kirby, buna saygı duyacaklarını söyledi.
Biden yönetiminin, liderliği devralacak olan Trump yönetimine her türlü yardım ve desteği sağlayacağını belirten Kirby, dış siyasette ne yaptıkları ve bunların hangi sonuçları doğurduğu hakkında tüm verileri paylaşacaklarını kaydetti. Biden yönetiminin hala zamanı olduğunu da belirten Kirby, Biden'ın dört yıldır oluşturduğu ve ortaklıkları canlandırmaya dayalı dış siyaset önceliklerini yerine getirmeyi sürdüreceklerini söyledi. ABD'nin vazgeçilmez bir ülke olduğunu ancak her şeyi kendi başına yapamayacağını, o nedenle ortaklıklara önem verdiklerini ve küresel çapta koalisyonları güçlendirdiklerini söyleyen Kirby, buna Suriye'nin de dahil olduğunun altını çizdi, “Suriye'de doğru sonucu alabilmemiz için ABD tek başına etkili olamaz. Bu nedenle Ürdün, Irak, İsrail, BAE gibi ortaklarla iletişimde olmalıyız” dedi.
Forum