Erişilebilirlik

Doğu ve Güneydoğu’daki 418 parti ve STK’dan “Suriye Kürtleri’nin statüsü tanınsın” çağrısı


418 parti ve STK’nın imzaladığı deklarasyon, basın toplantısıyla açıklandı.
418 parti ve STK’nın imzaladığı deklarasyon, basın toplantısıyla açıklandı.

Aralarında DEM Parti, DBP, EMEP’in de bulunduğu 418 parti ve STK ortak bir deklarasyon yayınlayarak, Türkiye ve uluslararası kamuoyuna Suriye Kürtleri’nin statüsünün tanınması çağrısı yaptı. Öte yandan bünyesinde 100’ü aşkın STK ve meslek odasının bulunduğu Diyarbakır Kent Koruma ve Dayanışma Platformu da, çözüm çabalarına destek olmak amacıyla Ankara’ya giderek, temaslarda bulunma kararı aldı.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Kürdistan Komünist Partisi (KKP), İnsan ve Özgürlük Partisi (PİA), Emek Partisi (EMEP) gibi partilerle, Doğu Güneydoğu Dernekler Konfederasyonu, Demokratik Alevi Dernekleri (DAD), Alevi Bektaşi Federasyonu, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), DİSK Genel İş Hakkari Şubesi, Ankara 78’liler Hareketi, Diyarbakır 78’liler Derneği, Eğitim-Sen Tunceli Şubesi gibi kurumların da içinde bulunduğu 418 parti ve STK, Suriye’de yaşanan gelişmelere ilişkin ortak bir deklarasyon yayınladı. Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti’nde düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuna açıklanan deklarasyonu Zeryam Işık Deniz okudu.

Işık Deniz, Suriye'deki çözümün yolunun, bütün halkların yaşadıkları coğrafyada kendilerini yönetebilme hakkından geçtiğini söyledi. Türkiye’nin Suriye Kürtleri’nin kurduğu yapıyı ortadan kaldırmak istediğini savunan Işık Deniz, “Kendi Kürt meselesini yüz yıldır çözemeyen Türkiye, bugün Rojava'da inşa edilen demokratik yönetim modelini ortadan kaldırmak istemektedir. Bu politikaların ne Türkiye'de ne Suriye'de ne de başka bir yerde Kürt sorununun çözümüne fayda sağladığı yaşanarak görülmüştür. Tam aksine; Kürt sorununun uluslararası bir hal almasına neden olmuştur” diye konuştu.

Deklarasyon hem Kürtçe hem Türkçe olarak okundu.
Deklarasyon hem Kürtçe hem Türkçe olarak okundu.

İlgili tarafların Kürt grupların kurduğu özerk Kuzey ve Doğu Suriye Yönetimi’ni tanımaya çağıran Işık Deniz, “Suriye'deki tüm kesimlerin haklarının korunduğu demokratik bir yönetimin oluşması için destek sunmaya çağırıyoruz” dedi

Deklarasyonun ardından söz alan parti temsilcileri, benzer çağrıları Türkçe ve Kürtçe yaptı.

Türkiye ve uluslararası kamuoyuna çağrı

Basın toplantısının ardından VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan katılımcılar hem Türkiye’ye hem de uluslararası kamuoyuna çağrı yaptı. Ahmet Ertak, Kürtler’in Suriye’nin kuzeyinde kurduğu yapının yıkılması için çabalar olduğunu öne sürdü. Ertak, Kürtler’in oluşturduğu sistemin örnek olabileceğini savundu, “Bu kazanımlara dokunmayın” ifadesini kullandı.

Ziraat Mühendisleri Odası Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Abdulsamed Ucaman da son dönemde yaşanan gelişmelerin Kürtler’in kazanımlarını riske soktuğunu söyledi. Ortadoğu’da yaşanan savaşların temelinde bölge halklarının taleplerinin karşılanmamasının yattığı görüşünü dile getiren Ucaman, “Burada yeniden insanlığın, toplumun, toplumsal özüne dönebilmesi için, toplumsal örgütlenmenin yeniden inşası ve halkların, inançların daha önceden nasıl birlikte yaşayabiliyorlarsa aynı özü yeniden açığa çıkarmak lazım” şeklinde konuştu.

Uluslararası güçlere Türkiye’ye baskı çağrısı

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır ise Suriye’nin durumunun dünyanın temel gündemi halini aldığını söyledi. Türkiye ve bazı ülkelerin yeni Şam yönetimine, merkeziyetçi, katı, tek dil, inanç ve mezhebe dayalı bir Suriye modelini dayattıklarını öne süren Bayındır, Suriye'deki Kürtler’in oluşturduğu modelin ülkenin geleceğine katkı sağlayabileceğini savundu. Bayındır, “Türkiye geçmişten günümüze kadar neredeyse 100 yıldır Kürtler’in varlığını, dilini ve özgür yaşam arayışını inkâr eden politikasının bir devamı olarak bugün Rojava'yı kendisi açısından bir tehdit olarak görmektedir. Bunun hiçbir rasyoneli, hiçbir hakiki ve gerçeklik zemini olmadığını da kendisi de biliyor, bizler de biliyoruz, dünya da biliyor” şeklinde konuştu.

Basın toplantısına katılan kurum temsilcileri açıklamadan sonra söz alarak benzer talepler dile getirdi.
Basın toplantısına katılan kurum temsilcileri açıklamadan sonra söz alarak benzer talepler dile getirdi.

Bayındır, Suriye’nin kuzeyindeki bölgenin statüsünü ortadan kaldırma politikasında geri adım atması için uluslararası güçlerce Türkiye üzerinde baskı uygulanması çağrısında bulundu.

Keskin Bayındır, Türkiye’de Kürt sorununun çözümünün Suriye'deki sorunların çözümüne de katkı sağlayabileceğine de dikkat çekti.

Suriye Kürtleri ne istiyor?

Suriye’deki Kürt örgütleri 2012 yılında ele geçirdikleri bölgelerde kurdukları ancak resmi olarak tanınmayan bölgelerin, tanınmasını istiyor. Kürtler bunun için de Suriye’de federatif bir yapı kurulmasını ya da en azından kuzeydeki özerk yönetimin statüsünün korunmasını talep ediyorlar. Ancak Türkiye bölgedeki etkin siyasi yapılardan olan Demokratik Birlik Partisi (PYD) ile Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDF) ana omurgasını oluşturan YPG’nin PKK’nın yan örgütleri olduğunu savunarak, bu taleplere karşı çıkıyor. SDG’nin bölgedeki bütün Kürtler’i temsil etmediği mesajını veren Ankara, endişelerin giderilmediği takdirde YPG’ye karşı yeni bir sınırötesi operasyon düzenleyebileceği uyarısını da sık sık dile getiriyor.

Türkiye geçmiş yıllarda bölgeye operasyonlar gerçekleştirdi. Özellikle Esat rejiminin devrilmesinden sonra SDG’nin silah bırakması veya Suriye ordusuna katılması önerilerini dile getiren Türkiye, operasyon seçeneğini de masadan kaldırmadı. Türkiye son günlerde bölgeye doğrudan müdahale etmiyor ancak desteklediği Suriye Milli Ordusu’nun Kürt gruplarla çatışmaları sürüyor.

Forum

XS
SM
MD
LG