Erişilebilirlik

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan İBB Başkanı İmamoğlu’na: “Muhalefeti dönüştürmeyi er meydanında yapacağız”


Erdoğan'ın Ankara Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti 8. Olağan Büyük Kongresi'ndeki konuşması yaklaşık 1 saat 10 dakika sürdü.
Erdoğan'ın Ankara Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti 8. Olağan Büyük Kongresi'ndeki konuşması yaklaşık 1 saat 10 dakika sürdü.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Pazar günkü AK Parti Kongresi’nde iç politika ağırlıklı konuştu. Erdoğan, Kürt sorunundaki hedefini “Terörsüz Türkiye” olarak yinelerken ilk kez ceza infaz sisteminde değişiklik sinyali verdi.

Erdoğan, CHP’nin Cumhurbaşkanı aday adayı Ekrem İmamoğlu’nun “er meydanı” restine karşılıksa “Türkiye Yüzyılı’nı inşa ederken, muhalefeti dönüştürme görevimizi de adım adım yerine getirmekten kaçınmayacağız. Bunu da hep olduğu gibi siyasetin er meydanında yapacağız” dedi.

Erdoğan, Ankara Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti 8. Olağan Büyük Kongresi'ndeki yaklaşık 1 saat 10 dakikalık konuşmasında, geçmiş örneklerinden farklı olarak dış politika alanında uluslararası gelişmelere değinmedi ve iç politikaya odaklandı. İktidarda 23’ncü yılında Türkiye’ye politik ve ekonomik bağımsızlık kazandırdıklarını söyleyen Erdoğan, “Artık Türkiye’de hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” anlayışıyla bugün başarılı olduklarını anlattı.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ise hakkında CHP’nin cumhurbaşkanlığı adaylığı iddiası nedeniyle çok sayıda yargı dosyası oluşturulmasına tepki olarak “Mertlik yeri sandıktır. Er meydanına gel” yönündeki çağrısı gündemdeydi.

Erdoğan ise, geçtiğimiz hafta ortasında İmamoğlu’nun kendisiyle seçimde yarışma çağrısıyla ilgili soruyu yanıtsız bırakmasının ardından bugünkü konuşmasında “siyaset er meydanı” yorumunu paylaşarak, muhalefet cephesini dönüştürme iddiasında bulundu.

Erdoğan, Türkiye’nin hukuk devletinden uzaklaştığı eleştirisi üzerine TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Ömer Aras ile birlikte Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan’ın adli kontrol şartı ve yurt dışına çıkış yasağıyla serbest kaldığı soruşturma sürecini destekleyen tutumunu korudu.

İlk önce TÜSİAD’ı hedef alan Erdoğan, “Kaos baronlarına diyoruz ki, bu devlet ve millet, sizin rüyalarınızı kabusa dönüştürme iradesine, gücüne, kudretine sahiptir. İşinizi düzgün yaptığınız sürece, ülkemize değer kattığınız, milletimize istihdam sağladığınız müddetçe hep yanınızda olduk, olmayı da sürdürürüz. Ancak eski kötü alışkanlıklarınızda ısrar ederseniz, biz de size buna göre muamele ederiz. Siyaset yapmak istiyorsanız, işte er meydanı. Ülkemizde 170'in üzerinde siyasi parti var. Kayıt dışı siyaset yapma dönemi artık kapanmıştır. Yeni kayıt dışı ekonomiye de kayıt dışı siyasete de yer yoktur. Bu sözlerim sadece siyaset heveslisi sermaye temsilcilerine değil, aynı zamanda 'komprador burjuvazinin' gönüllü taşeronluğuna soyunan muhalefet partilerinedir. Unutmayın, Türkiye değişmiştir. Siz de eskiyi hortlatmaya çalışmak yerine, bu yeni Türkiye'ye alışmak, politikalarınızı buna göre belirlemek zorundasınız” diye konuştu.

Sonrasında CHP ve yerel seçimler döneminde DEM Parti’yle birlikte “kent uzlaşısı” yapılması aleyhine mevcut soruşturmalara destek verdiği gözlemlenen Erdoğan, “Ülkemizde muhalefet sürekli demokrasi krizi çıkararak sandıkta alamadığı yetkiyi iç ve dış güçlerden, devşirme hevesinden hiç vazgeçmemiştir. Bu demokrasi ile zıt şekilde muhalefetin asli ve tam zamanlı mesaisine dönüşmüştür. Muhalefet seçim kazanmak için terör örgütleri ile iş birliği yapacak kadar gözünü karartması ülkemizi toksik demokrasi sorunu ile karşı karşıya getirmiştir. Bu sorunla son iki seçimde ciddi muhatap olduk. Sözde ittifak ve uzlaşı süreçleri şeffaf olarak değil, kapalı kapılar ardında kurulan pazarlık masalarında yürütüldü. Devletin stratejik kurumları, belediye meclis üyelikleri pazar tezgahındaki ürün gibi alınıp satıldı. İki sene öncesinde ülkeyi beraber yönetmeye talim olanların gırtlak gırtlağa kavgaya tutuştuğunu hep beraber takip ettik. Bu düzenbazlıkların siyaset kurumunda yol açtığı güven bunalımının menfi etkilerini halen hissediyoruz. Demokrasi üzerine terör ve hırsızlık gölgesi düşürerek zehirleyen hakikatle ilişkisi her geçen gün daha kopan bir muhalefet sorunumuz var. Bu toksik demokrasinin panzehiri AK Parti ve Cumhur İttifakı” dedi.

Erdoğan, CHP ve İmamoğlu’nun adını anmadı ancak devamında “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, hem vesayetin, hem siyasi istikrarsızlığın, hem de toksik demokrasinin önündeki en büyük engeldir. Türkiye Yüzyılı’nı inşa ederken, muhalefeti dönüştürme görevimizi de adım adım yerine getirmekten kaçınmayacağız. Bunu da, hep olduğu gibi siyasetin er meydanında yapacağız” diye ekledi.

Kürt değil “terör sorunu” dedi: “Terörle siyaset, terörle demokrasi birarada olmaz”

Erdoğan, DEM Parti’nin davetli olmadığı bugünkü kongrede, Cumhur İttifakı ortağı MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin 1 Ekim’den bugüne adeta öncü rol üstlendiği Kürt sorunu çözümündeki yeni arayış sürecine ilişkin “Terörsüz Türkiye” hedeflediğini yineledi.

Hiçbir demokratik ülkede siyasi ve sivil toplum örgütlenmeleriyle terör ilişkisine izin verilmeyeceğini kaydeden Erdoğan, “Terörle siyaset, terörle demokrasi aynı anda birarada bulunamaz. Bunun için ‘Ya terör ya demokrasi’ diyoruz, ‘Ya silah ya sivil siyaset’ diyoruz. Şunun bir defa altını kalın çizgilerle tekrar çizmek mecburiyetindeyim; Türk'e de Kürt'e de Sünni'ye de Alevi'ye de hiçbir faydası olmayan dış kaynaklı fitne ürünü bir literatür yığınıyla boğuşmaya vaktimiz yok. Yeni bir dünya kurulurken, terör belası başta olmak üzere, Türkiye'nin safralarından kurtulması gerekiyor. Terörün, şiddetin, silahın karanlık gölgesinin ülkemizin ve bölgemizin üzerinden tamamen çekileceği günler inşallah çok yakındır. Türkler, Kürtler, Araplar olarak hep beraber kenetlenecek, tam 40 yıldır evlatlarımızın kanı üzerinde yükselen terör duvarını yıkıp atacağız. Terör sorunu ortadan kalktıktan sonra demokrasiden kalkınmaya, kardeşlikten bölgesel entegrasyona yeni bir dönemin kapıları Allah'ın izniyle açılacaktır. Türkiye'yi 'ötekisiz' hale getiren tek parti AK Parti'dir. Kendini öteki olarak gören veya hisseden kim varsa hepsini ülkenin asli unsuru haline getirdik. Muhafazakarından Alevi'sine, Kürt'ünden Roman'ına, dünün Türkiye'sinde ne kadar ötelenen ve ötekileştirilen kesim varsa bugün hepsi de büyük ve güçlü Türkiye'nin ayrılmaz bir parçasıdır” dedi.

MHP Lideri Bahçeli’yi övdü, ilk kez ceza infaz sistemi değişikliği sinyali verdi

Erdoğan, konuşmasında MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin işaret fişeğini ateşlediği sürece ilişkin somut bağlantılı herhangi bir ifade kullanmadı ancak ilk kez ceza infaz sisteminde değişiklik gerektiğini söyledi,

Erdoğan, MHP ve Bahçeli için “Cumhur İttifakı çatısı altında, ülkemizin kronik tüm sorunlarının çözümünde ön açıcı, kolaylaştırıcı, destekleyici, yapıcı tavırlarıyla Türk siyasi tarihine isimlerini şimdiden yazdırmışlardır. Cumhur İttifakı sapasağlam olduğu sürece, Türkiye güvendedir, ülkemizin bekası, milletimizin kardeşliği güvence altındadır” ifadesini kullandı.

Anayasa ve yargı sisteminde değişiklik hedefine ilişkinse Erdoğan, “Yargıda ihtisaslaşmayı sağlayacak, bilirkişilik müessesesini revize ederek, makul sürede yargılanma hakkını güçlendireceğiz. Ceza İnfaz Sistemi'nde değişikliğe giderek suç-yaptırım-infaz dengesini iyileştireceğiz. Demokrasimizi yeni, sivil, kuşatıcı bir anayasayla taçlandırma hedefimizi muhafaza ediyoruz. Anayasa konusunda, gerek kendi bünyemizde gerekse toplumun çeşitli kesimleriyle yürüttüğümüz çalışmalarda önemli bir eşiği geride bıraktık” sözleriyle açıkladı.

Oysa en son AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler 7 Ocak’taki açıklamasında, MHP ve Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız’ın sıkça gündeme getirdiği ceza infaz sisteminde değişiklik yapılması ihtimali için “Gündemimizde yok” demişti.

MHP’li Yıldız ise bugün Erdoğan’ın konuşması öncesinde X paylaşımında, denetimli serbestlik uygulamasıyla ilgili yeni bir düzenleme yapılması gerektiğini belirterek, “Suç tarihi esas alınmalı, eşitlik ilkesine de aykırı olan bu adaletsizlik ortadan kaldırılmalı” mesajını verdi.

Erdoğan’ın ceza infaz sisteminde değişiklik gerektiğini açıklamasıyla önümüzdeki günlerde MHP’yle birlikte AK Parti’nin yeni yargı paketi teklifi sunması gündeme taşındı.

  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

Forum

XS
SM
MD
LG